"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 05.07.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 17.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle elatmanın önlenmesi ve yıkım isteğine ilişkindir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 04.10.2013 gününde verilen dilekçe ile haksız fiilden kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabul, kısmen reddine dair verilen 12.07.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_ Dava, komşuluk hukukuna aykırılık sebebiyle tazminat isteğine ilişkindir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabül kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davası kişiye zarar verecek nitelikte ise kişinin o taşınmazda fiili hakimiyetinin bulunmasının gerektiği görüşü kabul edilmektedir....
Bunlardan bazılarını; malikin, malik olduğu taşınmaza karşı yapılan el atmanın önlenmesi için açılan dava, malikin sahip olduğu malı haksız olarak elinde bulunduran ya da ona saldıran kişiye karşı açılan el atmanın önlenmesi davası, malikin maliki olduğu şeyin doğal ürünlerine karşı yapılmış olan el atmanın önlenmesine karşı açılan dava, malikin karşılaşabileceği sınır tecavüzlerine karşı açabileceği el atmanın önlenmesi davası, malikin arazi kayması nedeniyle vaki el atmalara karşı açabileceği dava, malikin zilyetliğe saldırı olması nedeniyle açabileceği dava ve malikin geçit hakkı sebebiyle el atmalara karşı açabileceği dava, şekilde sıralayabiliriz. Davaların isimleri farklı olsa da hepsinin açılmasının ortak nedeni haksız el atmanın ve tecavüzün ortadan kaldırılmasıdır ve böylece malikin mülkiyet hakkının muhafaza edilmesidir. Yargıtay 14....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, mülkiyet hakkına ve komşuluk hukukuna dayalı müdahalenin meni ve eski halde getirme istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 1479 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde yer alan davalıya ait 1745 parsel sayılı taşınmazın sınır kısmında vurulan su arkından dolayı evinin temelinin su çektiğini ve taşınmazının zarar gördüğünü beyanla arkın kaldırılması ve taşınmazın eski hale getirilmesini talep etmiş, davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE; Dava, mülkiyet hakkına ve komşuluk hukukuna dayalı müdahalenin meni ve eski halde getirme istemine ilişkindir. Davacı, maliki olduğu 1479 parsel sayılı taşınmazın bitişiğinde yer alan davalıya ait 1745 parsel sayılı taşınmazın sınır kısmında vurulan su arkından dolayı evinin temelinin su çektiğini ve taşınmazının zarar gördüğünü beyanla arkın kaldırılması ve taşınmazın eski hale getirilmesini talep etmiş, davalı davanın reddi gerektiğini savunmuştur. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir....
Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. TMK’nın 737. maddesine göre, kural olarak elatmanın önlenmesi davası açılabilmesi için, zararın doğmuş olması gerekir. Örneğin, davacı davalının taşınmazına diktiği ağaçların ileride kendi taşınmazına gölge yaparak zarar vereceğinden bahisle dava açamaz. Açılan dava reddedilmelidir. Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya TMK’nın 737 ve bu maddenin müeyyidesi olan 730. maddesi uyarınca zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kendilerine ait Güllük mahallesi, 296 ada 5 parsel bitişik nizam 3 kat ticaret alanı kullanımında kaldığı, üzerinde tescilli yapı bulunan davacılara ait 4 nolu parselin ise bir kısmının imar yolu kullanımında kaldığını, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi davalarında davalının eylemi ile davacıların uğradıklarını iddia ettikleri zarar arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, inşaatın tamamlanmasından sonra eski hale getirileceğini ve belediye imar planın da yola terk edilecek alan içinde kalan dava konusu yer için, dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, komşuluk hukukunda katlanma yükümlülüğü de olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Milas 1....
B)DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, davanın haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, kendilerine ait Güllük mahallesi, 296 ada 5 parsel bitişik nizam 3 kat ticaret alanı kullanımında kaldığı, üzerinde tescilli yapı bulunan davacılara ait 4 nolu parselin ise bir kısmının imar yolu kullanımında kaldığını, komşuluk hukukundan kaynaklanan el atmanın önlenmesi davalarında davalının eylemi ile davacıların uğradıklarını iddia ettikleri zarar arasında illiyet bağı bulunması gerektiğini, inşaatın tamamlanmasından sonra eski hale getirileceğini ve belediye imar planın da yola terk edilecek alan içinde kalan dava konusu yer için, dava açılmasında hukuki yarar bulunmadığını, komşuluk hukukunda katlanma yükümlülüğü de olduğundan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. C)İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ: Milas 1....
Taraflar arasındaki el atmanın önlenmesi, kâl, ecrimisil ve komşuluk hukukuna dayalı el atmanın önlenmesi davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 27.12.2023 gün ve 2023/3879 Esas, 2023/6575 Karar sayılı ilâmı ile bozulmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece verilen karar, Dairemizce yasal ve hukuki dayanakları gösterilmek suretiyle bozulmuş olup, karar düzeltme istemi HUMK'nun 440. maddesindeki nedenlerden hiçbirisine dayanmamaktadır. Bu nedenle yerinde olmayan istemin reddi gerekmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KAMULAŞTIRMADAN KAYNAKLANAN ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre dava; Komşuluk Hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Büyük Genel Kurulunun 21.01.2013 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.01.2013 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.02.2013 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hal böyle olunca, yukarıda açıklanan nedenlerle, dosyanın ilgisi yönünden 14. Hukuk Dairesi Başkanlığına GÖNDERİLMESİNE, 30.9.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....