Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava, komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesil istemine ilişkin olup, 14.Hukuk Dairesinin bozma ilamı üzerine karar temyiz edilmiştir.. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 19.01.2015 tarih ve 8 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 22.01.2015 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 02.02.2015 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin işbölümü uyarınca temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 11.4.2015 tarihinde yürürlüğe giren, Yargıtay Kanunu ile Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nda Değişiklik Yapılması Hakkındaki 6644 sayılı Kanun gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kurulu'na GÖNDERİLMESİNE,04.03.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 20.09.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi ve tazminat istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 08.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Mahkemece, Dairemizin bozma ilamı doğrultusunda araştırma ve inceleme yapılarak verilmiş olan karar usul ve yasaya uygun bulunduğundan yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, 15.01.2013 tarihinde oybirliği ile karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ, TESCİL Yargıtaya Geliş Tarihi:25.10.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava; komşuluk hukukuna dayalı elatmanın önlenmesi istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 14.Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Hukuk İşbölümü İnceleme Kuruluna GÖNDERİLMESİNE, 27.10.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : KOMŞULUK HUKUKUNA AYKIRILIĞIN GİDERİLMESİ Yargıtaya Geliş Tarihi:01.11.2016 -KARAR- Mahkeme kararındaki nitelendirmeye göre, dava zilyetliğe dayalı elatmanın önlenmesi ve yıkım istemine ilişkindir. Yargıtay Birinci Başkanlık Kurulunun 16.01.2016 tarih ve 1 sayılı kararı ile aynen kabul edilen ve 26.02.2016 günü Resmi Gazetede yayımlanarak 01.03.2016 tarihinde yürürlüğe giren hukuk dairelerine ilişkin iş bölümü uyarınca bu davanın temyiz incelemesi Yargıtay 8. Hukuk Dairesine ait bulunmaktadır. Hâl böyle olunca, 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 23.07.2016 tarihinde yürürlüğe giren 6723 sayılı Kanun'un 21. maddesi ile değişik 60/3. maddesi gereğince dosyanın Yargıtay 8.Hukuk Dairesine GÖNDERİLMESİNE, 04.11.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Mahkemece yapılacak araştırmalarda somut olayın özelliği, komşu taşınmazların yerleri, nitelikleri, konumları, kullanma amaçları göz önünde tutularak, normal bir insanın hoşgörü ve tahammül sınırlarını aşan bir elatmanın bulunup bulunmadığı tespit edilmelidir....

            Mahkeme tarafından verilen kısmen kabul kararı taraflarca temyiz edilmiş, davacı temyizinin kabulü ile davacı parseline yol olarak kullanılan kısım hakkında elatmanın önlenmesi kararı verilmesi gerektiği gerekçesiyle Dairemizce bozulmuştur. Mahkemece bozma kararına uyulmuş ve yol olarak kullanılan kısma elatmanın önlenmesi ve komşuluk hukukuna ilişkin karar kesinleştiğinden yeniden hüküm kurulmasına yer olmadığına karar verilmiştir. Hükmü davalı temyiz etmiştir. Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 388. maddesinde belirtilmiştir. Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Aynı kural Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 389. maddesinde de tekrarlanmıştır. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.11.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi, bozma ilamına uyularak istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 25.05.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _ Dava komşuluk hukukuna aykırılık nedeniyle zararın giderilmesi ve elatmanın önlenmesi talebine ilişkindir. Davacı 2040 parsel sayılı taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazda kendisine ait bir ev bulunduğunu, davalılara ait 2190 parsel sayılı taşınmazda davalıların murisi tarafından yapılan kaçak yapı nedeniyle yağmur sularının evine zarar verdiğini belirterek komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesini ve elatmanın önlenmesini talep etmiştir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : ELATMANIN ÖNLENMESİ Taraflar arasında görülen davada; Davacılar, kayden maliki oldukları 5 parsel sayılı taşınmaza komşu 22 parsel sayılı taşınmaz malikleri davalılar tarafından imar mevzuatına ve komşuluk hukukuna aykırı olarak bina yapıldığını ileri sürerek, elatmanın önlenmesi ve zarar verici durumun giderilmesi isteğinde bulunmuşlardır. Davalılar, iddiaların yersiz olduğunu bildirip, davanın reddini savunmuşlardır. İdari yargının görev alanına girdiğinden bahisle verilen görevsizlik kararı Dairece; "komşuluk hukukuna aykırılık iddialarının adli yargı yerince değerlendirilmesi gerektiği belirtilerek" bozulmuş, mahkemece hükmüne uyulan bozma ilamı doğrultusunda yapılan inceleme ve yargılama sonucu davanın reddine karar verilmiştir. Karar, davacılar vekili tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ...'un raporu okundu, düşüncesi alındı....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi Davacı tarafından, davalı aleyhine 25.5.2004 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi ve kal istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.7.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi ve kal isteğine ilişkin olup 25.5.2004 tarihinde açılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. H.U.M.K.nun 23.6.1996 tarihinde yürürlüğe giren 4146 sayılı Yasa ile değişik 8/1 maddesi ile 4146 sayılı Yasanın Ek. 3.maddesi gereğince dava tarihinde Sulh Hukuk Mahkemesi değeri 400 milyon liraya kadar olan davalara bakmakla görevlidir....

                    Ancak, istisnai durumlarda, henüz zarar doğmadığı halde, yakın gelecekte zarar doğacağı pek muhtemel veya muhakkak ise, davacıya zarar tehlikesinin önlenmesi davasını açma hakkı tanınmalı, zararın doğması beklenmemelidir. Komşuluk hukukundan kaynaklanan elatmanın önlenmesi davalarında davalının kusurlu olması aranmaz. Davalının kusurlu olup olmaması, kasıtlı hareket edip etmemesi, elatmanın önlenmesi davasına etkili değildir. Yeter ki, davalının eylemi ile davacının zararı arasında illiyet bağı bulunsun. Davalının hiçbir kusuru olmasa dahi, elatmanın önlenmesine, eski hale getirme ve tazminata hükmedilebilir. Kural olarak davacının zararının doğmaması için bir önlem almaması da elatmanın önlenmesi davasını etkilemez. Davaya konu olayda uygulama imkanı bulunan TMK’nun 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir....

                      UYAP Entegrasyonu