"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından tazminatlar ve nafakaların miktarı ile yoksulluk nafakası talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle velayeti anneye verilen ortak çocuklar yararına aylık 250.00'şer TL iştirak nafakasına hükmedildiğinin anlaşılmasına göre davacı-davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı-davalı kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat...
un şahsına ait 84236 nolu vadesiz tasarruf mevduatı hesabına EFT yoluyla gelen parayı aktarmış olduğu, aynı gün 22.08.2005 tarihli İmza Kartonu ve Çek Takip Föyü ile bila tarihli Ortak/Müşterek Hesap Talimatına istinaden davalı bankanın 85790 nolu...-... adına açılan ortak hesaba 9.793.608 TL'yi virman yaptığı, bu virman işlemi bazında ayrıca murisin şahsi imzasını taşıyan bir talimatı ya da ıslak imzası olmaksızın vadesiz hesaptaki şahsi paranın ortak hesaba aktarılmış olduğu, davalı bankanın bu virman işlemini eş zamanlı olarak alınan imza kartonu ve çek takip föyü ile ortak hesap talimatına/sözleşmesine dayandırdığı, bankanın ortak/müşterek hesap talimatı/sözleşmesini muris yönünden bir anlamda genel talimat olarak dikkate aldığı, bu durumda dava konusu alacağa ilişkin hesabın muris... ve ... adına müşterek hesap olduğu, ...’a murisin ölümünden sonra müşterek hesaplarındaki paranın tamamının değil, kendi payı olarak nitelendirilebilecek %50 oranın ödenmiş olduğu, davalı bankanın müşterek...
İstinaf Mahkemesince iddia, savunma ve tüm dosya kapsamına göre, davalı-karşı davacı ...’nin davacı şirketten çıkma payının 30.06.2012 tarihli ara hesap dönemine göre belirlendiği, asıl davaya konu şirkete ait araçların davalı ... tarafından 26.11.2012 tarihinde toplam 60.000,00 TL bedelle satışının gerçekleştirildiği, davalının çıkma payının henüz araçlar şirketin aktifinde kayıtlı iken aktiflerde kayıtlı değerler üzerinden hesaplandığı, bu durumda araç bedellerinin davalı-karşı davacı payına düşen kısmının kaydi değerinin davalı-karşı davacı ...’nin ayrılma payı içerisinde olduğu, bu paranın ayrılan ortak tarafından şirkete ödenmesi gerekirken 60.000,00 TL'nin “331 ortaklara borçlar hesabı" altında yer alan “331.01.01.01 ...” hesabına mahsuben kaydedildiği, dolayısıyla bu paranın davalı ortak tarafından davacı şirkete ödenmesi gerektiği, davalının savunmasında geçen davacı şirkete ait 9 adet aracın satılarak satış bedellerinin davacı şirketin davalı dışındaki ortakları arasında paylaştırıldığı...
Mahkemece iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, davacının davalı şirkette ortak olduğu dosyaya sunulan bilirkişi raporunda belirtilmişse de, ne şekilde ortak olduğu, ortaklığın usulüne uygun olup olmadığı, hisse durumu, hissesinden fazla bir ödemenin mevcut olup olmadığı hususları ispat edilememiş olduğu, davacı vekilinin yeniden bilirkişi incelemesi yapılarak rapor alınması taleplerinin olmadığını beyan ettiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir. 1-Dava dosyası içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bent dışındaki sair temyiz itirazlarının reddine karar verilmiştir. 2-Dava, geçerli şekilde ortaklık ilişkisinin kurulmadığının tespiti ve bu amaçla verilen paranın tahsili istemine ilişkindir....
Bu rapora davalının itirazı üzerine alınan 22.7.2008 tarihli ek raporda, dava konusu sayacın konutlara ilişkin sayaç olmayıp, ortak yerlerin sulanmasında kullanılan sayaç olması nedeniyle, AsKİ tarifeler Yönetmeliğinin 59 ve devamı maddelerinin uygulanmasının mümkün olmadığı belirtildikten sonra, 17.maddeye göre kıyas yapılmış, böylece 2001/3 ve2001/4 dönemlerinin toplam borcu bulunmuştur. Mahkemece 22.7.2008 tarihli ek rapora göre karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde 24.1.2008 tarihli ropora göre hüküm tesisi, usul veyasaya aykırı olup, bozma nedenidir. SONUÇ:Birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın davalı yararına BOZULMASINA, 750,00 TL duruşma avukatlık parasının davacıdan alınarak davalıya ödenmesine, 1,55 TL kalan harcın davacıdan alınmasına, 18.10.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
KARAR Davacı, 2.3.2001 tarihinde davalı ile ortak ... sözleşmesi düzenlediklerini, bu sözleşme ile amaçladıkları işlerin gerçekleştirilmesi için çeşitli tarih ve miktarlarda davalıya banka havalesi yoluyla toplam 35.282.000.000 TL gönderdiğini, ancak gönderilen miktar karşılığı davalının hiçbir hizmet vermediğini ileri sürerek karşılıksız kalan bu miktarın tahsili için başlattığı icra takibine vaki itirazın iptali ile %40 icra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir. Davalı, davacının birlikte katılmayı planladıkları ihaleler için gerekli olan teminat mektuplarının bankaca istenen komisyon, damga pulu ve sair giderlerin karşılığı olarak dava konusu miktarı gönderdiğini, sözleşmeye göre bu paranın geri istenemeyeceğini savunarak davanın reddini dilemiştir....
ün kefili olarak ödediği paranın tahsili için hakkında takip başlattığını ancak dava konusu taşınmazın davalı ...'ye muvazaalı olarak satıldığından bu işlemin iptalini istemiştir. Davalılar vekili, aciz belgesi sunulmadığı ve yetkili mahkeminin ... veya ... mahkemeleri olduğunu ve haksız açılan davanın reddini savunmuşlardır. Mahkemece, davacının kesinleşmiş alacağı bulunduğu, taşınmazın danışıklı olarak diğer davalı ...'ye devredildiğinin anlaşıldığından bahisle davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Mahkemece; davacılar tarafından ödenen paranın mutat apartman gideri olduğu ve davalı kiracının sorumluluğunda bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Yanlar arasındaki kira sözleşmesinin özel 4. maddesi uyarınca, yönetim giderlerinin kiracıya ait olacağı açıktır. Ancak; bu hükme göre, Kat Mülkiyeti Kanunu uyarınca malikin ortak giderlere ilişkin bütün yükümlülüklerinin kiracıya devredildiği kabul edilmemelidir. Keza, Borçlar Kanunu'nun 258/2. maddesi uyarınca, kiralananın alelade kullanılması ile ilgili ve kullanımdan doğan giderler kiracıya ait ise de, esaslı tamir giderleri kiralayana aittir. Bu durumda kiracı, taşınmazı kullanmanın karşılığı olarak kira parası ile mütenasip ve alelade kullanımla ilgili tamir giderlerinden sorumlu olmalıdır....
HÜKÜM; Ayrıntıları ve gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere, 1-DAVANIN KABULÜ ile ; ---- dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile dava dışı ---- ödenmesine, 2-KARAR HARCI Alınması gereken----- karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına, 3-AVUKATLIK ÜCRETLERİ Davada avukatla temsil edilen davacı yararına belirlenen ---- nisbi avukatlık ücretinin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, 4-DİĞER YARGILAMA GİDERLERİ a-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvurma harcı, 170,85 TL peşin harcı, 4,60 TL vekaletname harcı ve 5.509,95 TL tamamlama harcının ve davacı tarafça yapılan 715 TL tebligat gideri ile 4.900 TL bilirkişi inceleme giderlerinin ve 9.000 TL kayyım ücreti olmak üzere toplam 20.331,80 TL'nin davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa verilmesine, b-Bakiye gider avansının karar kesinleştiğinde ve talep halinde yatırana iadesine, Dair, hazır olan taraf vekillerinin yüzüne karşı, gerekçeli kararın...
-K A R A R- Davacı vekili, müvekkilinin davalı kooperatife üye olarak ödemelerini zamanında yaptığını, daha sonra kooperatif ortaklığından istifa ettiğini ve bu durumu 15.06.2009 tarihli ihtar ile kooperatife bildirdiğini, davacının yerine 07.07.2009 tarihinde yeni ortak alındığını, davacının açtığı alacak davasında 07.07.2009 tarihi itibariyle toplam 27.595,56 TL alacağının bulunduğunun tespit edildiğini, mahkemece yapılan yargılama sonucunda 10.000,00 TL'nin 07.07.2009 tarihinden itibaren faizi ile birlikte tahsiline karar verildiğini, kararın kesinleştiğini, mahkemece tespit edilen kalan bedelin tahsili için davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının borca haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptalini ve % 40 icra inkar tazminatının tahsilini talep ve dava etmiştir....