"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı (koca) tarafından; kusuru ilişkin gerekçesi, kadın lehine hükmedilen maddi ve manevi tazminat, nafaka, velayet ve kişisel ilişki yönünden; davalı (kadın) tarafından da; çocukla baba arasında tesis edilen kişisel ilişkinin süresi ve nafakanın miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 103.50'şer TL. temyiz başvuru harçları peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren...
Dairemizin 2020/1974 E-2021/907 K.sayılı 01.06.2021 tarihli kararı ile özetle"...terditli taleplerden kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yazılı yargılama usulüne tabi olmasına rağmen basit muhakeme usulünün uygulanması,Öninceleme duruşmasında taraflar arasındaki uyuşmazlığın sadece velayet değiştirilmesi olarak tespit edilmesi oysa davacı talepleri arasında nafaka/üfe ve terditli kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi taleplerinin de mevcut olması ve taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları tam olarak belirlenmeden eksik uyuşmazlık tespiti ile tahkikata geçilmesinin yerinde olmaması, Davalı taraf tanık olarak Gözde ve Erolcan ismindeki tanıklarını da bildirdiği halde bu tanıklar dinlenmeden hüküm kurulması,oluşturulacak uzman heyetinden rapor alınması, davalının dinlenmeyen ve yukarıda belirtilen tanıklarının da dinlenmesi sonucuna göre değerlendirme yapılması gerektiği,Davacı yanın iştirak nafakası/üfe artışı talebi ile ilgili olumlu olumsuz bir değerlendirme yapılmamış ve karar...
Her hafta sonu kurulan kişisel ilişki anneyi tüm hafta sonları eve bağımlı hale getirecek ve velayet görevini gereği gibi yerine getirmesine engel olacaktır. Ayrıca bu şekilde kurulan kişisel ilişkide her hafta sonu yer ve ortamı değişen çocuğun da üstün yararı bulunmamaktadır. Ayın belirli hafta sonlarını içerecek biçimde kişisel ilişki kurulması çocuğun üstün yararına olacaktır. Hal böyle iken; İDM tarafından dosya içinde mevcut SİR raporunda belirtilen şekilde şahsi ilişki tesisi yoluna gidilmesinde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmamaktadır. NAFAKA YÖNÜNDEN YAPILAN İNCELEMEDE; Çocuk yararına artırım yolu ile hükmedilen iştirak nafakası miktarında usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından nafaka miktarına yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine karar vermek gerekmiştir....
Açıklanan nedenlerle her ayın belirli hafta sonları şeklinde kişisel ilişki kurulması gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru değil ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden sadece boşanma ilamındaki dini bayramlar, okulların yarı yıl tatili ve yaz tatiline ilişkin kurulan kişisel ilişkinin kısmın onanmasına, her hafta sonu görüşmesine ilişkin kişisel ilişkinin ise hükümden çıkartılarak hükmün bu şekilde düzeltilmek suretiyle onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7) SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının A-1. paragrafından “her hafta Cumartesi saat 18: 00 ile Pazar 18:00 arası” cümlelerinin kaldırılarak yerine "Ortak çocuk ile baba arasında her ayın 2. ve 4....
O halde tüm bu açıklamalar ışığında; kişisel ilişki düzenlenirken çocuğun yüksek yararı, yaşı ve anne ve babalık duygusunun tatmini ve infaz edilebilir nitelikte olması hususları birlikte değerlendirilerek çocuğun kişisel gelişimine en uygun düzenleme tercih edilmelidir. Çocuk ile ana ve babası, düzenli kişisel ilişki elde etme ve bu ilişkiyi sürdürme hakkına sahiptir. Ana ve babası ayrı olan çocuğun ebeveynleriyle düzenli kişisel ilişki kurması ve bu ilişkiyi sürdürmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de haktır. Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Kişisel ilişkinin düzenlenmesinde çocuğun bedeni ve fikri gelişimi yanında ana ve/veya babalık duygularını tatmin de önemlidir. Çocuk ile babası arasında yeterli kişisel ilişki kurulamadığı takdirde güven duygusunun oluşamayacağı açıktır. Çocuğun babası ile yatılı kişisel ilişki kurulmasına engel somut bir olgu ve delil bulunmamaktadır....
İştirak nafakasını düzenleyen 4721 sayılı TMK'nun 182/2 maddesine göre, velayet kendisine verilmeyen eş, müşterek çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorundadır. Hakim istem halinde irad biçiminde ödenmesine karar verilen bu giderlerin gelecek yıllarda tarafların sosyal ve ekonomik durumlarına göre ne miktarda ödeneceğini karara bağlayabilir. 4721 sayılı TMK'nun 328 m.sine göre, ana ve babanın bakım gücü çocuğun ergin olmasına kadar devam eder. 4721 sayılı TMK'nun 329 ve 330. m.lerine göre de, küçüğe fiilen bakan ana ve baba diğerine karşı çocuk adına nafaka davası açabilir. Nafaka miktarı, çocuğun ihtiyaçları ile ana ve babanın hayat koşulları ve ödeme güçleri dikkate alınarak belirlenir. Nafaka miktarının belirlenmesinde çocuğun gelirleri de göz önünde bulundurulur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka, velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile davacı-karşı davalı babası arasında kişisel ilişki kurulurken çocuğun dört yaşını doldurmadan öncesi ve sonrası ayrı ayrı düzenlenerek, kademeli bir kişisel ilişki düzenlenmesi yapılmıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı baba tarafından velayet, kişisel ilişkinin süresi ve nafaka yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 154.30 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 31.05.2017 (Çar.)...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Nafaka Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayet ve kişisel ilişkinin tedbiren düzenlendiğinin anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 119.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren onbeş gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.16.09.2013 (Pzt.)...
Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi TARİHİ :21.05.2014 NUMARASI :Esas no:2013/168 Karar no:2014/254 Taraflar arasındaki "boşanma" davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı (koca) tarafından; kadının kabul edilen davası, lehine hükmedilen tazminatların miktarları, nafaka isteğinin reddi, velayet ve kişisel ilişki yönünden, davacı-davalı (kadın) tarafından ise; temyize cevap dilekçesiyle (katılma yoluyla), kocanın boşanma davası koca lehine hükmedilen tazminatlar ve kendi tazminat talepleri ile nafaka isteğinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı-davalı kadın, temyize cevap dilekçesinde hükme ilişkin itirazlarını bildirerek temyiz isteğinde bulunmuş (HUMK. md.433/2) ise de, temyiz harcı yatırılmadığı gibi, bu dilekçenin temyiz defterine kaydedildiğine ilişkin bir bilgi de bulunmadığından davacının...