Kişisel ilişkinin ve nafakanın kaldırılması, olmadığı taktirde indirilmesi talepli eldeki dava ise 28/05/2021 tarihinde yaklaşık 2 ay sonra açılmıştır....
Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Velayet hakkı kendisine verilmeyen eş ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki tesis edilirken, kişisel ilişkinin infazda tereddüt yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekir. Davacı-karşı davalı ile müşterek çocuk arasında yarıyıl ve yaz tatillerinde kurulan kişisel ilişkinin başlangıç ve bitiş tarihleri ile saatleri hükümde gösterilmediği gibi, "aynı şehirde oturmaları hali" ve "farklı şehirde oturmaları hali" için ayrı ayrı kişisel ilişki düzenlenmesine gidilmiş ve farklı şehirde yaşamaları halinde de davacı-karşı davalı babanın istediği zaman müşterek çocukla kişisel ilişki kurmasına karar verilmiştir....
Buna göre; gerekçeli kararda birleşen davada çocuk ile baba arasında kişisel ilişkinin yatısız olarak düzenlenmesi gerektiği hususunda tespit yapılırken kısa karar da asıl davada karar tarihi itibariyle üç yaşında olan müşterek çocukla davalı-davacı baba arasında bir ay yatılı ilişki kurulmasına, birleşen davada ise infazda tereddüt yaratacak şekilde yine sömestre de bir hafta yaz tatilinde bir ay yatılı ilişki mi yoksa saatli ilişki mi kurulduğu tam anlaşılamamakla birlikte yatısız ilişki ise hem taraflar hem de çocuk açısından günlük olacak şekilde çocuğu alıp vermenin maddi ve manevi zorluk yaratacağı, asıl davada" her ayın birinci ve üçüncü Cumartesi -Pazar "birleşen davada ise her ayın iki ve dördüncü Cumartesi -Pazar olacak " şekilde baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulması davacı-davalı annenin velayet görevini yerine getirememesine ve hafta sonları çocuk ile birlikte olamaması sonucunu doğuracağı bu durumun çocuğun menfaatine olmadığı bu haliyle gerekçeli kararın kişisel...
Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Uygun kişisel ilişki süresi, ebeveyni tatmin edeceği gibi, çocuğun açıklanan kişisel gelişimine de hizmet etmiş olacaktır. Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. (TMK m. 323) Ana ve babadan herbiri diğerinin çocuk ile kişisel ilişkisini zedelemekten, çocuğun eğitilmesi ve yetiştirilmesini engellemekten kaçınmakla yükümlüdür....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen tazminatlar ve yoksulluk nafakası, velâyet düzenlemesi, kişisel ilişki ve iştirak nafakasına artış uygulanmaması yönünden davalı-karşı davacı kadın tarafından ise erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafaka ve tazminatların miktarı, vekalet ücretine hükmedilmemesi ile kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Davacı- karşı davalı erkeğin velayet ve kişisel ilişki yönünden temyiz dilekçesinin incelenmesinde; İlk derece mahkemesince 31.10.2018 tarihli ilk karar ile tarafların ortak çocuklarının velayeti anneye verilmiş, baba ile kişisel ilişki kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından tazminat ve nafaka miktarları ile reddedilen nafaka talepleri yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen davası, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar, kendisinin reddedilen tazminat ve nafaka talepleri, velayet ve kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların mahkemece kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışları yanında davacı-karşı davalı kadının eşine basit tıbbi müdahale ile giderilebilir şekilde fiziksel şiddet uyguladığının, ancak boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı-karşı davacı erkeğin netice itibarıyla yine de ağır kusurlu olduğunun...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Nafaka- Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Çocukla, velayet kendine verilmeyen ebeveyn arasındaki kişisel ilişkinin bir amacı da; analık ve babalık duygularının tatminini sağlamaktır. Velayet hakları annelerine verilen müşterek çocuklardan ... 1995, ... 2002 doğumlu ve taraflar ayrı şehirlerde oturmaktadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm velayet, kişisel ilişki süresi ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve özellikle koşulların değişmesi halinde kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesinin mümkün bulunmasına göre yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edene yüklenmesine, peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.15.03.2010(Pzt)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı koca tarafından, kusur belirlemesi, velayet, kişisel ilişki, reddedilen manevi tazminat, nafakalar yönünden; davalı kadın tarafından ise, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafaka miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti anneye verilen müşterek çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin küçüğün yaşı dikkate alınarak kurulduğunun ileride değişen şartlara göre her zaman yeniden kişisel ilişki düzenlenmesinin mümkün bulunduğunun anlaşılmasına göre, tarafların yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın temyiz edenlere yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından; tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı erkek tarafından ise; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafaka miktarları, velayet ve kişisel ilişkinin süresine yönelik olarak temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı kadının tüm, davalı erkeğin ise aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 5. maddesi gereğince Aile Mahkemesi bünyesinde bulunan psikolog, pedagog ve sosyal çalışmacıdan oluşan uzmanlardan, taraflar ve ortak çocuk ile görüşülerek tarafların yaşadığı ortamlarda da inceleme...