"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel eşyanın iadesi 01/07/2016 tarihinde kabul edilip .../07/2016 günlü Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6723 sayılı Yasa'nın .... maddesi ile 2797 sayılı Yargıtay Kanunu'nun 60. maddesinin .... fıkrası değiştirilmiştir. Bu düzenlemeye göre, dosya kendisine gönderilen ilgili hukuk dairesi bir ay içinde yapacağı ön inceleme sonucunda işbölümü bakımından kendisini görevli görmez ise gerekçeleri ile birlikte dosyayı bir ay içinde görevli Daireye gönderecektir. Bu durumda dosya içeriğine, temyizin kapsamına, uyuşmazlığın çeyiz senedine yazılı ziynet ve ev eşyalarının bedelinin tahsili istemine ilişkin bulunmasına göre, temyiz inceleme görevi Yargıtay Kanunu'nun .... maddesi ve Başkanlar Kurulu kararı uyarınca Yargıtay .... Hukuk Dairesine aittir. Ne var ki Yargıtay .......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel Eşyanın İadesi K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, ziynet eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
O halde mahkemece yapılacak iş, taraf tanıklarından eşler arasında ziynet eşyalarına yönelik bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet olup olmadığı etraflıca sorulup maddi olaylara dayalı olarak açıklattırılması, tanık beyanlarının çelişmesi halinde gerektiğinde yüzleştirme yapılmak suretiyle çelişkinin giderilmeye çalışılması, tüm deliller birlikte değerlendirilerek, kadına özgü olan ziynet eşyalarının kişisel mal olmadığının davalı koca, kadına özgü olmayan ziynet eşyalarının kişisel mal olduğunun ise davacı kadın tarafından güçlü ve inandırıcı delillerle ispatlanması halinde sonucuna göre, aksi halde kadına özgü olmayan ziynet eşyalarının eşlerin paylı mülkiyetinde olduğu kabul edilerek ziynet alacağı ve ziynetlerle ödenen konut kredisi nedeniyle artık değere katılma alacağının belirlenmesi olmalıdır....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; Yerel Mahkemenin tespit ve değerlendirmelerinin yanılgı içermekte olup verilen kararın dosya içeriğine, usul ve yasaya aykırı olduğunu, Mahkemenin tespitlerinin yanılgı içerdiğini, ziynet eşyası hususunda alınan bilirkişi raporunun eksik ve yetersiz olduğunu, Mahkemenin fotoğraf ve video görüntülerininden ziynet eşyalarının tespiti için bilişim ve görüntüleme uzmanına dosyayı göndermesi ve buradan gelecek rapor ve fotoğraflar kapsamında kuyumcu bilirkişiden rapor alınması yoluna gitmesi gerekirken, doğrudan kuyumcu bilirkişiye dosyayı gönderdiğini ve rapor aldırdığını, kesinlik içermeyen, denetime imkan vermeyen, dava dilekçesindeki miktarları mutlak doğru olarak kabul edip hazırlanan, dosya içeriğine ve maddi gerçeğe aykırı bilirkişi raporu esas alınarak bu rapor kapsamında verilen kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu, ziynet eşyaları ve altınların davacı kadında olduğu sabit iken mahkemenin bu ziynet...
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, anlaşmalı boşanma talebine, birleşen dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ileri ile kişisel eşyanın iadesine, birleşen davadaki karşı dava; evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiasına dayalı boşanma ve fer'ilerine ilişkindir....
Aile Mahkemesinin 2018/1019 esas sayılı boşanma davasının derdest olduğunu, müvekkilinin şiddet uygulanarak evden uzaklaştırıldığını, kişisel eşyalarını alamadığını, dava dilekçesinde belirtilen ziynet eşyası, kişisel eşya ve çeyiz eşyalarının davalıdan aynen, olmadığı takdirde ziynet eşyaları yönünden şimdilik 5.000,00- TL, kişisel eşya ve çeyiz eşyaları yönünden şimdilik 5.000,00- TL'nin davalıdan tahsiline, yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; taraflar arasında boşanma davası bulunduğunu, Kayseri 4. Aile Mahkemesi'nde açılan boşanma davasının Kayseri 3. Aile mahkemesindeki boşanma davası ile birleştirildiğini, Kayseri 8....
Ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK md. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK md. 190, YHGK 04.03.2020 tarih, 2017/ 3- 1040 Esas ve 2020/240 Karar). Aksi halde eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır (TMK md. 222/2). Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer....
İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili; davaya konu ziynet eşyasının müvekkilinin kişisel malı olduğunu belirterek, ilk derece mahkemesinin ziynet eşyasına ilişkin kararının kaldırılmasına ve davanın reddine karar verilmesi talebiyle istinaf kanun yoluna başvurmuştur. DEĞERLENDİRME VE SONUÇ: HMK'nın 355. maddesine göre, re'sen gözetilecek kamu düzenine aykırı haller dışında istinaf incelemesi istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Dava, eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi ile katıla alacağının tahsiline ilişkindir. Davacılar bankada bulunan ziynet ve para için ayrı ayrı dava açmışlar, mahkeme tarafından iki davanın da kabulüne karar verilmiş, davalı ziynet eşyasına ilişkin karara karşı istinaf başvurusunda bulunmuş, paraya ilişkin karar yönünden istinaf talebinde bulunulmadığından, ilk derece mahkemesinin birleşen davaya ilişkin kararı kesinleşmiştir....
Mahkemece, "...ziynet eşyası kişisel eşyalardan olup eşlerden her biri diğer eşte kaldığını veya diğer eş tarafından kullanıldığını ileri sürdüğü kişisel malının aynen iadesini veya bedelinin iadesini isteyebilir. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kadına bağışlanmış sayılır. Altın ve ziynet eşyasının birliğin devamı sırasında kısmen bozdurulup müşterek borçların ödenmesine sarf edilse dahi bedeli kadın tarafından kocaya bağışlanmadıkça bunlar kadına aittir. Ziynet eşyaları rahatlıkla saklanabilen, taşınabilen ve götürülebilen eşyalardandır. Bu nedenle evden ayrılmayı düşünen kadının bunları önceden götürmesi, gizlemesi mümkün olduğu gibi evden ayrılırken üzerinde götürmesi de mümkündür. Normal koşullarda ziynet eşyalarının kadının elinde olduğunun kabulü gerekir. Davacı kadın dava konusu ziynet eşyalarının varlığını, evi terk ederken zorla elinden alındığını götürmesine engel olunduğunu ispat etmekle yükümlüdür (Yargıtay 6.HD.'...
Ziynet eşyasını evlilik münasebetiyle gelin ve damada verilen hediyelerdir. Bu bağlamda, bilezik, altın kelepçe, kolye, gerdanlık, takı seti, bileklik, saat, küpe ve yüzük gibi takılar, ziynet eşyası olarak kabul edilmektedir. Bunun yanında çeyrek altın, yarım altın, cumhuriyet altını ve reşat altını ziynet olarak değerlendirilmektedir. Mevzuatımızda, düğün sırasında takılan ziynet ile parasal değeri olan bütün eşyanın aidiyeti konusunda yazılı bir hüküm bulunmamaktadır. Bu nedenledir ki, örf ve adet hukuku uygulanmaktadır. Yargıtayın yerleşik uygulamasına, yaygın örf ve adet ile ülke gerçeklerine göre kural olarak, düğün sırasında takılan ziynet eşyası ve paralar kim tarafından ve hangi eşe takılırsa takılsın aksine bir anlaşma ya da örf ve adet kuralı olmadığı takdirde kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı kabul edilir. Yani erkeğe takılan ziynetler ve paraların da aksi kanıtlanmadığı müddetçe kadına ait olduğu kabul edilmektedir....