Değerlendirme ve Gerekçe : Dava TMK'nın 1007. maddesinde düzenlenen tapu sicilinin tutulmasından kaynaklı maddi tazminat istemine ilişkindir. Yalova 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2017/80 E. 2017/385 K. sayılı kararının incelenmesinde; davacı Orman Genel Müdürlüğüne izafeten Yalova Orman İşletme Müdürlüğü tarafından iş bu dosyanın davacıların aleyhine tapu iptal ve tescil davası açıldığı, davanın kabulü ile Çiftlikköy İlçesi, Dereköy köyü, 128 ada 66 parsel sayılı taşınmazın malik adına olan tapu kaydının iptal edilerek Hazine adına Orman vasfı ile tapuya kayıt ve tesciline karar verildiği, kararın 02/11/2017 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki uyuşmazlık konuları; davacıya ait taşınmazın tapu kaydının iptalinden kaynaklı zarardan davalı Maliye Hazinesi'nin sorumlu olup olmadığı, tazminat miktarı ve hesaplama yöntemine ilişkindir....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARININ ÖZETİ : Mahkemece; davanın kabulü ile müşterek çocuk ile davalı baba arasındaki yatılı kişisel görüşün kaldırılmasına, çocuk ile davalı baba arasında her ayın her ayın 1. ve 3. Cumartesi günü saat 12:00'dan aynı gün saat:18:00'ye kadar; dini bayramların 2. günü sabah saat 11:00'dan akşam saat 19:00'ye kadar; babanın çocuğu yanına almak suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, bu yüzden doğacak masrafların baba tarafından karşılanmasına, süre bitiminde çocuğun anneye iadesine karar verilmiştir....
Sayın mahkemenizce malum ve maruf olunduğu üzere kişisel durum sicilleri, bunların nasıl kayıt altına alınacağı ve temel ilkeleri esasen Türk Medeni Kanunu 36- 42'inci maddeleri arasında düzenlenmiştir.Bunun yanı sıra ; özel kanun niteliğinde olan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve9/5/2020 tarihinde 31122 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinde kişisel durum sicilleri ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 39'uncu maddesi "Mahkeme kararı olmadıkça , kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz." hükmü ile amirdir. Bu kaydın nüfus kütüğünden silinmesine karar verilmesi için işbu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur. Yukarıda arz edilen nedenler ve re'sen rastlanacak sebeplerle ; haklı davranın kabulü ile kayıtlarında müvekkillerimin müşterek çocuğu olarak görünen TC Kimlik numaralı T5'ın kaydının nüfus kütüğünden silinmesini talep etmiştir....
Sayın mahkemenizce malum ve maruf olunduğu üzere kişisel durum sicilleri, bunların nasıl kayıt altına alınacağı ve temel ilkeleri esasen Türk Medeni Kanunu 36- 42'inci maddeleri arasında düzenlenmiştir.Bunun yanı sıra ; özel kanun niteliğinde olan 5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu ve9/5/2020 tarihinde 31122 sayılı Resmi Gazetede yayımlanan Nüfus Hizmetleri Uygulama Yönetmeliğinde kişisel durum sicilleri ile ilgili düzenlemeler yer almaktadır. 4721 sayılı TMK'nın 39'uncu maddesi "Mahkeme kararı olmadıkça , kişisel durum sicilinin hiçbir kaydında düzeltme yapılamaz." hükmü ile amirdir. Bu kaydın nüfus kütüğünden silinmesine karar verilmesi için işbu davayı açma zarureti hâsıl olmuştur. Yukarıda arz edilen nedenler ve re'sen rastlanacak sebeplerle ; haklı davranın kabulü ile kayıtlarında müvekkillerimin müşterek çocuğu olarak görünen TC Kimlik numaralı T5'ın kaydının nüfus kütüğünden silinmesini talep etmiştir....
kesinleşme kaydı ile kesinleşme kaydı yapılan kararların yerine getirilmesi için gerekli bildirimler de ilk derece mahkemesince yapılır" hükmü gereğince dosyanın kesinleşme şerhi ve harç işlemlerinin ilk derece mahkemesince yerine getirilmesine, Dair, Dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda 6100 sayılı HMK.nun 36/1- f....
değerlendirilmesine engel teşkil etmediği gözetilmeden, adli sicil kaydındaki hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararının varlığından bahisle kişisel kanaat belirtilmesi ve ertelenmesine yer olmadığına karar verilmesi, 3-Sanığın mesleğinin şoförlük olmasının tek başına suçun işlenmesinde kolaylık sağlayan bir durum olmadığı gözetilmeden ve şoförlük mesleğinin atılı suçu işlemesinde sanığa ne şekilde kolaylık sağladığı da açıklanmadan 5607 sayılı Yasa'nın 4/4. maddesi uyarınca cezada artırım yapılması, 4-Sanığın tutuklu kaldığı sürenin 5237 Sayılı TCK.nun 63.maddesi gereği aldığı cezadan mahsubuna karar verilmemesi, Yasaya aykırı, sanık müdafiinin ve katılan Gümrük idaresinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasa'nın 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 20.10.2015 gününde oybirliği ile karar verildi....
İhyası istenilen şirketin sicil özeti celp edilmiş, yapılan incelemede; şirketin 226952 sicil numarası ile tescil edildiği, münfesih olmalarına veya sayılmalarına rağmen TTK Geçici 7. maddesi uyarınca müdürlük tarafından kendilerine yapılan ihtara ve Türkiye Ticaret Sicil Gazetesinde yayınlanan ilana rağmen süresi içerisinde bildirimde bulunmayan şirketin 23/10/2014 tarihinde ticaret sicilinden resen silindiğinin tescil edildiği ve Ticaret Sicil Gazetesi'nin 27/10/2014 tarih 8681 sayısında ilan edildiği anlaşılmıştır. Keçiören Tapu Sicil Müdürlüğüne ihyası istenen şirket adına kayıtlı taşınmazın tapu kaydı celp edilmiş, yapılan incelemede; ... İli, Keçiören İlçesi, 4059 ada 7 parselde bulunan taşınmazın malikinin sicilden kaydı silinen... Petrol Paz. Nakl. İnş. Taah. Turz. Tic. Ltd. Şti. olduğu anlaşılmıştır. Dava dilekçesinde bahsi geçen ... plakalı araca ilişkin uyap üzerinden çıkarılan kaydının incelenmesinde aracın sicilden kaydı silinen... Petrol Paz. Nakl. İnş. Taah. Turz. Tic....
Buna göre Devlet tapu sicil kaydındaki şerhin tesisini sağlayarak kaydın bu hâli ile değerlendirilmesi gerektiği hususunu aleniyete intikal ettirmiştir. 4721 sayılı Kanun'un 1020 nci maddesinin; "Tapu sicili herkese açıktır. İlgisini inanılır kılan herkes, tapu kütüğündeki ilgili sayfanın ve belgelerin tapu memuru önünde kendisine gösterilmesini veya bunların örneklerinin verilmesini isteyebilir. Kimse tapu sicilindeki bir kaydı bilmediğini ileri süremez." hükmü nazara alındığında tapunun beyanlar hanesine şerh işlendikten sonra bu şerhi tapuda görmesine rağmen taşınmazı devir alan davacının iyi niyetli olduğundan ve 4721 sayılı Kanun'un 2 nci maddesi uyarınca dürüst davrandığından söz edilemez....
TMK’nun 1007. maddesi bu bağlamda yorumlandığında, tapu sicillerinin tutulmasından ve bundan doğan zararlardan devletin sorumlu olacağı ilkesinin benimsendiği anlaşılmaktadır. Yasanın bu açık hükmünün kaynak olduğu devletin sorumluluğu tapu sicilinin tutulması sırasında, sicil memurunun hukuka aykırı işlemi ile sonuç arasında nedensellik bağının varlığı gerekli ise de eylem yada işlemin kusura dayanması gerekmez. Zira devletin sorumluluğu kusursuz sorumluluktur. Dayanaksız ya da hukuksal duruma uymayan kayıtlar düzenlemek, taşınmazın niteliğinde yanlışlıklar yapmak da aynı kapsamda düşünülmelidir....
İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı hazine vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava konusu olayda tapu kaydı, verilen mahkeme kararı üzerine oluştuğunu, davacının bir zararı mevcut olsa bu durum tapu sicilinin hukuka aykırı tutulmasından doğmadığını, kesinleşmesi mahkeme kararı ile tamamı orman vasfı ile hazine adına kayıtlı bulunan taşınmaz için önceki maliklere tazminat ödenmesinin söz konusu olamayacağını, tazminat miktarının yerel mahkeme tarafından yeterince incelenmeksizin hazırlanan rapora dayanarak fahiş miktarda hesaplandığını, bu sebeplerle iş bu kararın istinaf yolu ile incelenmesi ve yerel mahkeme kararının kaldırılarak hüküm tesis edilmesine karar verilmesini talep etmiştir. DAVA: 4721 sayılı TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat talebine ilişkindir....