Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bu sebeple davalı-birleşen davacının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. 2-Davalı-birleşen davacının kişisel ilişkinin kaldırılması davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına, karar vermek gerekmiştir....

    Toplanan deliller dinlenilen tanık beyanları ve 09.07.2021 tarihli sosyal inceleme raporuna göre; davalı babanın olumlu ebeveynlik becerilerinin olmadığı ve çocuklara yönelik olumsuz bir tutum ve davranışların mevcut olduğu onlara şiddet uyguladığı ancak bu durumun çocukla ... arasındaki kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek ağırlıkta olmadığı anlaşılmakta ise de; Mahkemece, davacı annenin kişisel ilişkinin kaldırılması yanında kişisel ilişkinin sınırlandırılmasını da talep ettiği ve babanın davranışları da dikkate alınarak çocukla ... arasında daha önce kurulan yatılı kişisel ilişkinin çocuğun menfaatine uygun olmadığı, onun duygusal gelişimini olumsuz etkileyeceği anlaşıldığından yatılı kişisel ilişkinin kaldırılması suretiyle yeniden yatısız olacak şekilde kişisel ilişki düzenlemesi yapılması gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş ve kararın bozulmasını gerektirmiştir....

      Bakım şartının gerçekleştiği hususunun kesinleşen mahkeme kararında yer aldığı bu nedenle kesinleşmiş bir mahkeme kararının başka bir mahkeme tarafından yok sayılamayacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 318 inci maddesi gereği; evlât edinmenin sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa evlâtlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtildiğine göre, evlât edinme dosyasında vekilin özel vekâletnamesinin olmaması hususunun evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasına sebep olmayacağı açıktır. Dairemiz kararının usul ve kanuna uygun olduğu anlaşıldığından dosyanın temyiz incelemesi için Yargıtay Hukuk Genel Kuruluna gönderilmesine karar verilmesi gerekmiştir. KARAR Açıklanan sebeple; Dosyanın YARGITAY HUKUK GENEL KURULUNA GÖNDERİLMESİNE, 11.01.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

        Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması K A R A R Dava, evlatlık ilişkisinin kaldırılması istemine ilişkin olup, Cumhuriyet Savcılığınca açılmıştır. 30.09.2015 tarihli mahkeme kararı ile davalıların temyiz dilekçesinin Cumhuriyet Savcılığına, yine mahkeme kararının evlat edinilen ...'a tebliğine dair belgeye dosyada rastlanmamıştır. 1-Eldeki dava, davaname yoluyla açıldığından mahkeme kararı ile davalıların temyiz dilekçesinin Cumhuriyet Savcısına tebliği zorunludur. Cumhuriyet Savcısına yapılacak tebligatın usulü 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 43'ncü ve Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 65’nci maddesinde gösterilmiştir. Buna göre "Cumhuriyet Savcılığına yapılacak tebligat, tebliğ olunacak varaka aslının kendisine gösterilmesi suretiyle olur. Bu tebliğ bir mehile başlangıç olacaksa, Cumhuriyet Savcısı, gösterildiği günü, varakanın aslına işaret ve imza eder." Tebligatın gösterilen usule göre yapılması, geçerlilik koşuludur....

          (Koç, Evren a.g.e., sh. 382 ) Evaltlık ilişkisinin kaldırılması davası, bozucu yenilik doğuran bir davadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 318. maddesi gereği; evlât edinmenin esasa ilişki diğer noksanlıklardan biriyle sakat olması halinde, Cumhuriyet savcısı veya her ilgilinin evlâtlık ilişkisinin kaldırılmasını isteyebileceği, noksanlıkların bu arada ortadan kalkmış veya sadece usule ilişkin olup ilişkinin kaldırılması evlâtlığın menfaatini ağır biçimde zedeleyecek olursa, evlatlık ilişkisinin kaldırılması yoluna gidilemeyeceği belirtilmiştir. Aynı kanunun "Hak düşürücü süre" başlıklı 319.maddesinde ise; dava hakkı, evlâtlık ilişkisinin kaldırılması sebebinin öğrenilmesinden başlayarak bir yıl geçmekle düşer....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2019/260 ESAS 2020/765 KARAR DAVA KONUSU : Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması KARAR : Mavişehir Mah. 2040 Sk. No:52 /57 Karşıyaka/ İZMİR VEKİLİ : Av....

            AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 10/12/2020 NUMARASI : 2019/260 ESAS 2020/765 KARAR DAVA KONUSU : Evlatlık İlişkisinin Kaldırılması KARAR : Mavişehir Mah. 2040 Sk. No:52 /57 Karşıyaka/ İZMİR VEKİLİ : Av....

            Asıl dava, davacı-davalı anne vekili tarafından açılan çocukla baba arasında boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılması, mümkün olmazsa yeniden düzenlenmesi davasıdır. 4721 sayılı Kanun'un 323 üncü maddesine göre, ana ve babadan her biri, velâyeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir. Çocuk ile ana veya baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi, çocuk ve velâyet kendisinde bulunmayan ana veya baba için bir haktır. Çocukla ana babası arasında kişisel ilişki kurulmasının amacı aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

              Dosya kapsamı itibariyle, alınan sosyal inceleme raporunda "çocukların anneleriyle görüşmeye devam etmek istedikleri, son iki yıldır görüşemedikleri için annelerine kızgın oldukları ancak kişisel ilişkinin kaldırılması için ciddi bir sebep bulunmadığı, aksi halde çocuklarla anne arasındaki bağın tamamen kopacağı" hususlarının mütalaa edildiği, kişisel ilişkinin kaldırılmasını ya da sınırlandırılmasını gerektirecek başka bir delilin de bulunmadığı anlaşılmakla talebin reddine ilişkin ilk derece mahkemesi kararı usul ve yasaya uygundur. Açıklanan sebeplerle davacı vekilinin istinaf talebinin Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 353/1- b.1. maddesi uyarınca esastan reddine karar vermek gerekmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Dava dilekçesinde, evlatlık ilişkisinin iptali istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacı vekili dava dilekçesinde, davacının davalı eski eşi... tarafından yanıltıldığını, davacının evlat edinme tarihinde ehliyetsiz olduğunu belirterek evlatlık ilişkisinin kaldırılmasını istemiş, mahkemece Türk Medeni Kanunu'nun 319. maddesi uyarınca hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir. 1-Dava, Türk Medeni Kanunu'nun 317 ve devamı maddelerine dayalı olarak evlat edinilen tarafından açılan evlatlık ilişkisinin kaldırılması talebine ilişkindir. Aynı Yasanın 319. maddesinde evlatlık ilişkisinin kaldırılması davası hak düşürücü süreye bağlanmıştır....

                UYAP Entegrasyonu