Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı baba, dava dilekçesiyle kişisel ilişkinin düzenlenmesi isteğinde bulunmamış, sözlü yargılama aşamasında hazır bulunan taraflara tahkikatın bittiğinin bildirilmesinden sonra sözlü beyanı ile kişisel ilişkinin sosyal inceleme raporu doğrultusunda düzenlenmesini talep etmiştir. Dava 19.04.2019 tarihinde açılmıştır. Dava tarihinde yürürlükte olan iddia ve savunmanın genişletilmesi ve değiştirilmesi başlıklı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 141. maddesi "Taraflar cevaba cevap dilekçesi ve ikinci cevap dilekçeleri ile serbestçe, ön inceleme aşamasında ise, ancak karşı tarafın açık muvafakati ile iddia veya savunmalarını genişletebilir veya değiştirebilirler....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Kaldırılması Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava, kişisel ilişkinin kaldırılmasına ilişkindir. Çocukla kişisel ilişki kurma hakkı, velayet hakkının bir sonucu değil soybağının sonucudur. Bu sebeple kişisel ilişkinin kaldırılması davası, basit yargılama usulüne tabi işlerden değildir (HMK m. 316-322). Davalıya dava dilekçesi Hukuk Muhakemeleri Kanununun 122. maddesine göre "Süresinde cevap vermemesi halinde davacı tarafından ileri sürülen vakıaları inkar etmiş sayılacağı" meşruhatını içerir şekilde tebliğ edilmemiştir. Davalı anne ise ön inceleme duruşmasından sonra 07.04.2016 tarihinde cevap dilekçesi vermiştir....
Dosya kapsamında toplanan deliller, özellikle alınan heyet uzman raporu, çocukların uzmandaki beyanları dikkate alındığında, velayeti annede olan çocuklar ile baba arasında kişisel ilişkinin tümden kaldırılmasını gerektirir bir durum bulunmadığı, tamamen kaldırmanın çocukların menfaatine olmayacağı ancak çocukların babaya olan tepkileri, dikkate alındığında uzun süreli kişisel ilişkinin çocukların psikolojisini etkileyeceği ve menfaatlerine olmayacağı anlaşıldığından davalı-davacı kadının kişisel ilişkiye yönelik istinaf talebinin kısmen kabul, kısmen reddine, ilk derece mahkemesi kararının 2.bendindeki çocuklarla babaları arasında kişisel ilişki kurulmasına ilişkin kısmın kaldırılmasına, çocuklarla babaları arasında her ayın 1.ve 3.haftaları Cumartesi günü saat 10:00'dan saat 18:00'e kadar, dini bayramların 2.günü saat 10:00'dan saat 18:00'e kadar babalarının yanında kalmaları suretiyle kişisel ilişki kurulmasına, davalı-davacı kadının kişisel ilişkinin tümden kaldırılmasına yönelik...
Aile Mahkemesi'nin 2019/908 esas sayılı ilamı ile boşandıklarını, müşterek çocuğun velayetinin kendisine verildiğini, çocuk ile baba arasında kendisinin eşliğinde kişisel ilişki kurulduğunu, ancak davalı-karşı davacı erkeğin kişisel ilişki günlerinde kendisini ve çocuğu annesinin evine götürmeye zorladığını, karar gereği zorunlu olarak boşandığı eşiyle kişisel ilişki günlerinde 8 saat gibi uzun bir süre vakit geçirmek zorunda kaldığını belirterek kişisel ilişkinin kendisinin eşliğinde, kamuya açık bir yerde daha kısa süreli düzenlenmesine hükmedilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı-karşı davacı erkek vekili, cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının davasının reddine, karşı davanın kabulü ile çocuk ile baba arasındaki kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek kişisel ilişkinin anne eşliğinde gerçekleşmemesine, her ayın 2. ve 4....
ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep ve dava etmiştir....
Dava çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi istemine ilişkindir. Kişisel ilişkinin kurulması davası, basit yargılama usulüne tabi işlerden değildir (HMK md. 316- 322) Velayet düzenlemesinin yanı sıra kişisel ilişki kurulurken de; göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır (Birleşmiş Milletler Çocuk Haklarına Dair Sözleşme m.3; Çocuk Haklarının Kullanılmasına ilişkin Avrupa Sözleşmesi md. 1; TMK md. 339/1. 34.3/1, 346/1; Çocuk Koruma Kanunu md. 4/b). Çocuğun üstün yararını belirlerken; onun bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlâki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Ana ve babanın yararları; ahlâki değer yargıları, sosyal konumları gibi durumları, çocuğun üstün yararını etkilemediği ölçüde göz önünde tutulur. Dosyanın incelenmesinde; tarafların İstanbul 14....
Günü sabah saat:09.00'dan ertesi gün saat:17.00'a kadar, her yıl Temmuz ayı 1. günü saat: 09.00'dan 15 Temmuz saat: 21.00 a kadar olmak suretiyle kişisel ilişki tesisine, diğer taleplerin reddine hükmedilmiştir. Davacı-karşı davalı kadın vekili; kadının reddedilen velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin arttırılması davasına, erkeğin kabul edilen davasına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının istinaf talebinin reddine karar verilmesini istemiştir. Dava; velayetin değiştirilmesi ve kişisel ilişkinin arttırılması, karşı dava ise; kişisel ilişkinin sınırlandırılması istemine ilişkindir. Her ne kadar, davacı-karşı davalı vekili istinaf talebinin duruşmalı incelenmesini talep etmiş ise de; Hukuk Muhakemeleri Kanununun 356. maddesinde istinaf incelemesinin aynı Yasanın 353. Maddesinde belirtilen haller dışında duruşmalı yapılacağı düzenlenmiştir....
Temyiz Sebepleri Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; erkeğin şiddet eğilimi olduğunu, çocuğu almakla kadını tehdit ettiğini, çocuğun henüz 4 yaşında olması nedeniyle yatılı kişisel ilişki kurulmasının hatalı olduğunu ileri sürerek davanın reddine karar verilmek üzere bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından çocukla kişisel ilişki süresinin artırılması davası neticesinde ortak çocukla baba arasında kurulan kişisel ilişkinin çocuğun üstün yararına olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde yapılmasına karar verildi. Evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: Çocuk üzerinde velayet hakkına sahip olmayan davacı baba, çocukla boşanma kararı ile kurulan kişisel ilişkinin değiştirilmesini istemiştir....
Kişisel ilişki sadece çocuğun yüksek yararı gerektirdiği takdirde kısıtlanabilir veya kaldırılabilir. Dosya incelendiğinde, 15.09.2020 tarihli uzman raporunda çocukların annelerine karşı olumsuz tutum geliştirdiği ancak kişisel ilişkinin aynı kalması gerektiği belirtilmiştir. Kişisel ilişki kurulurken analık ve babalık duygularının da tatmini esas olduğundan davanın kabulü doğru ise de yaz tatilinde kurulan kişisel ilişkinin uzun olduğu kanaatine varılmıştır. Ancak anılan yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....