AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 06/10/2020 NUMARASI : 2018/906 ESAS 2020/343 KARAR DAVA KONUSU : Velayet (Velayetin Değiştirilmesi) KARAR : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm istinaf edilmekle, dosya incelendi. GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların evli iken Konya 2....
Mahkemece yeniden yapılan yargılama sonunda kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebi yönünden yazılı yargılama usulü kapsamında teati gerçekleştirilmiş, heyetten rapor alınmış,tanıklar dinlenmiş, neticeten ve özetle"...velayet değişikliği talebinin kabulüne velayetin anneye verilmesine-çocuk için ara karar tarihi olan 23.12.2021 tarihinden itibaren ve tahsilde tekerrüre esas olmamak üzere aylık 1.000 TL.tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,karar kesinleştiğinde bu nafakanın iştirak nafakası olarak devamı ile her yıl üfe-tüfe oranında artırılmasına,çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine"karar verilmiş,karara karşı davalı vekili tekrar istinaf başvurusunda bulunmuştur....
Aile Mahkemesi TARİHİ : 02/12/2014 NUMARASI : 2014/547-2014/886 Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından çocuk ile davalı anne arasında yatılı kişisel ilişki kurulması yönünden davalı tarafından ise velayetin değiştirilmesi talebinin kabulü yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalının temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dosya kapsamında davalı annenin müşterek çocuğa fiziksel şiddet uyguladığı, o tarihten itibaren çocuğun davacı baba yanında yaşadığı, alınan uzman raporlarına göre anne ile görüşmek istemediği, anneye gitme konusunda anksiyete geliştirdiği belirtilmiştir....
Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır. Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır. Bu sebeple kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Kişisel ilişkiye dair ilamlar maddi anlamda kesin hüküm niteliğinde olmayıp koşulların değişmesi halinde yeniden düzenlenmesi her zaman islenebilir. Bu bakımdan ilk derece mahkemesince velayeti anneye verilen ortak çocukla baba arasında kişisel ilişki tesis edilmediğinden davalının istinaf isteminin HMK'nin 353/1- b-2 maddesi gereğince bu yönden kabulü ortak çocuk ile baba arasında ortak çocuğun yaşı, kişisel ilişkiden beklenen amaç ve dosya kapsamı da dikkate alınarak kişisel ilişki konusunda karar verilmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayet Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı tarafından; velayetin değiştirilmesi talebinin reddi ve kişisel ilişkinin süresi yönünden, davalı tarafından ise; kişisel ilişki, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Hüküm açık ve infazda tereddüte yer vermeyecek şekilde olmalıdır (HMK.md.297). Kişisel ilişki gün ve sürelerinin hükümde açıkça gösterilmesi gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı anne tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflar 23.03.2015 tarihinde kesinleşen karar ile anlaşmalı olarak boşanmışlar ve velayet davalı anneye verilmiştir. Bu dava ise, 18.11.2015 tarihinde açılmıştır. Anlaşmalı boşanma davasından sonra davalı annenin velayet görevini kötüye kullandığı veya ihmal ettiği kanıtlanamadığı gibi annenin kişisel ilişkiye engel olduğu iddiası da kanıtlanamamıştır. Ortak çocuk anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olup, annesinin yanında kalmasına engel teşkil edecek bedeni, fikri ve ahlaki gelişimini olumsuz etkileyecek herhangi durumun da tespit edilmemesi dikkate alındığında, velayetin değiştirilmesini gerektirir koşulların oluşmadığı anlaşılmaktadır....
Mahkemece; davanın kabulüne, velayetin değiştirilerek anneye verilmesine, baba ile yazılı şekilde kişisel ilişki kurulmasına, davalının ortak velayete ilişkin talebinin yasal şartları oluşmadığından reddine karar verilmiştir. İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF NEDENLERİ : Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle; mahkemece verilen kararın hatalı olduğunu, velayetin değiştirilmesi için esaslı bir değişikliğin olmadığını, çocuğun menfaatine aykırı olması halinde görüşüne değer verilmemesi gerektiğini belirterek, kararın kaldırılarak, davanın reddini istemiştir. GEREKÇE: Dava, velayetin değiştirilmesine ilişkindir....
Öyle ise olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hata ile velayetin değiştirilmesi (TMK m. 183, 349) yerine Türk Medeni Kanununun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru olmamıştır. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK m. 438/7). 3-Ana ve babadan her biri, velayeti altında bulunmayan veya kendisine bırakılmayan çocuk ile uygun kişisel ilişki kurulmasını isteme hakkına sahiptir (TMK m. 323). Kişisel ilişki analık ve babalık duygusunu tatmin edecek nitelikte olmalıdır. Davalı baba ile velayetleri anneye bırakılan ortak çocuklar arasında mahkemece kurulan kişisel ilişki babalık duygularını tatmin edecek yeterlilikten uzaktır....
gerekçesi ile; "1- Velayetin değiştirilmesine ilişkin DAVANIN REDDİNE, 2- Davacı baba ile müşterek çocuk 30/06/2013 doğumlu Zeynep Berra ile kişisel ilişkinin yeniden düzenlenerek her ayın birinci ve üçüncü cumartesi günü saat 09:00'dan pazar akşam saat 18:00 'e kadar, her yıl dini bayramların ikinci günü saat 09:00'dan üçüncü gün saat 18:00'e kadar her yıl yarı tatilin birinci günü saat 09:00'dan yedinci günü saat 18:00'e, her yıl temmuz ayının birinci günü 09:00 ile otuzuncu günü saat 18:00 'e kadar küçüğün baba yanında kalması kaydıyla kişisel ilişki tesisine,"karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı erkek vekili, davanın kabulü gerektiğini ileri sürmek suretiyle hükmün tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı kadın istinaf yasa yoluna başvurmamıştır. DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE: Dava; davacı erkek tarafından açılmış velayetin değiştirilmesi istemine ilişkindir....
İlk derece mahkemesince alınan sosyal inceleme raporundan sonra davacı vekili davasını ıslah ederek, velayetin değiştirilmesi aksi takdirde müşterek velayet tesisi ile çocuk ile anne ve baba arasında birer haftalık dönüşümlerle şahsi ilişki kurulması ve şahsi ilişkinin bu şekilde düzenlenmesi talebinde bulunmuş, davacı vekilince verilen ıslah dilekçesindeki talepler yönünden uzmandan rapor alınmamıştır. Kişisel ilişki düzenlenirken gözönünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "üstün yararı"dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir. Kişisel ilişki tesis edilirken ana ve babanın eylemleri, ahlaki değer yargıları, sosyal konumları, çocuğun üstün yararını etkilediği ölçüde gözönünde tutulur....