Mahkemece, davanın kabulü ile müşterek çocukların davalı annede olan velayetinin değiştirilerek davacı babaya verilmesine, anne ile kişisel ilişki kurulmasına karar verilmiş, hükme karşı davalı tarafından kişisel ilişki süresi yönünden istinaf başvurusunda bulunulmuştur. HMK.nun 355.maddesine göre; inceleme istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılır. Ancak Bölge Adliye Mahkemesi kamu düzenine aykırı gördüğü takdirde bunu re'sen gözetir. Tüm dosya kapsamı ve istinaf başvurusu birlikte değerlendirildiğinde; TMK'nun 335 ila 351. maddeleri arasında düzenlenen “velayet”e ilişkin hükümler kural olarak, kamu düzenine ilişkindir ve velayete ilişkin davalarda resen araştırma ilkesi uygulandığından hâkim, tarafların isteği ile bağlı değildir. Velayetin düzenlenmesine ve değiştirilmesine yönelik istem incelenirken ebeveynlerin istek ve tercihlerinden ziyade çocuğun üstün yararı göz önünde tutulur....
Dosya kapsamında toplanan tüm deliller, uzman raporu, idrak çağındaki çocukların uzman ve duruşmadaki beyanları, anlaşmalı boşanma sırasında düzenlenen ortak velayet nedeniyle taraflar arasında çocukların menfaatine olmayacak şekilde sorunlar baş gösterdiği, ortak velayetin gönüllük esasına dayalı olup bu haliyle yürütülemeyeceği dikkate alındığında idrak çağındaki çocukların görüşlerine üstünlük tanınarak ve kardeşlerin de ayrılmaması gözetilerek velayetlerin babaya verilmesi küçüklerin ahlaki ve sosyal gelişimleri açısından da menfaatlerine olmakla, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne dair verilen karar usul, yasa ve dosya kapsamına uygundur. Yine ortak velayet kaldırılarak velayet babaya verilmiş, anneyle kişisel ilişki kurulmuş olup anne ile kurulan kişisel ilişki de çocukların yaşları, anne ile çocukların yeterli zaman geçirmesine ve içtihatlara uygun olduğu gibi küçüklerin de menfaatinedir....
Ana ve babanın deneyimsizliği, hastalığı, başka bir yerde bulunması veya benzeri sebeplerle velayet görevini gereği gibi yerine getirememesi; ana ve babanın çocuğa yeterli ilgiyi göstermemesi veya ona karşı yükümlülüklerini ağır bir biçimde savsaklamaları halinde hakim velayet hakkını kaldırabilir (TMK m.348). Toplanan delillerle ortaya çıkan durum yukarıda açıklanan şekilde velayetin kaldırılması şartlarının varlığına yeterli olmayıp, velayetin değiştirilmesine yol açar (TMK m.349). O halde, olaya uygun kanun hükmünün belirlenmesinde hataya düşülerek velayetin değiştirilmesi (TMK m.349) yerine, Türk Medeni Kanunu'nun 348. maddesi sonuçlarını doğuracak biçimde ortak çocuk Cengizhan'ın velayetin kaldırılmasına (nez'e) karar verilmesi doğru değildir. Ancak bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir (HUMK m.438/7)....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kişisel ilişki ve bununla ilgili masraflar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kişisel ilişkinin gerektirdiği masraflara katlanma külfeti, bundan yararlanan tarafa düşer. Tarafların müşterek çocuklarının velayetleri davacı babaya verilmiş olup, anne ile çocukların kişisel ilişki kurma külfetinin İcra İflas Kanununun 25/A maddesine aykırı olarak, velayet verilen davacı (baba) ‘ya yükletilmesi usul ve yasaya aykırıdır....
İle anne arasında 1 Temmuz- 1 Eylül, dini bayramlardan Kurban Bayramının ilk ve son günü. yarıyıl tatilinin ilk ve son haftası olarak uzun kişisel ilişki kurulması çocuğun bedeni ve fikri gelişmesine engel olabileceği gibi babanın da velayet görevini gereği gibi ifa etmesini engelleyeceğinden daha uygun kişisel ilişki kurulması gerekir ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün bu yönden düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HUMK.md.438/7)....
Aile Mahkemesinin 2017/512 esas, 2018/380 karar sayılı ilamında Timur'un velayetinin davalı tarafa bırakıldığını, müşterek çocuk Timur ile müvekkili arasında kişisel ilişki kurulduğunu, davalının velayet hakkını kötüye kullandığını, davalının müvekkiline eziyet etmek için müşterek çocuk Timur ile müvekkili arasında kişisel ilişki kurulmasına engel olduğunu, icra takip başlatmasına rağmen müvekkilinin müşterek çocuk Timur'u göremediğini, evlilik dışı beraberlikten doğan çocuğun velayetinin kanunen anneye ait olduğunu açıklayarak müşterek çocuğun velayetinin değiştirilerek davacıya bırakılmasını, müşterek çocuk yararına 1.500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir....
(TMK m. 183,349,351/1) Öyle ise kanun hükmünün uygulanmasında hata yapılmış olup velayetin değiştirilmesi yerine kaldırılması hatalı olup davacının isitnaf başvurusunun bu yönü ile kabulü gerekmiştir. Sonuç olarak; duruşma sürecini yansıtan tutanak ve belgeler ile gerekçeye göre, incelenen karada usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili ve tarafların gösterdiği hükme etki edecek tüm delillerin toplandığı, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği anlaşılmakla; Davalının; hükümde "velayetin değiştirilmesi" ibaresi yerine "velayetin kaldırılması" ibaresinin kullanılması dışındaki sair tüm istinaf başvurusunun HMK nun 353/1- b-1 maddesi gereğince ESASTAN REDDİNE, Davalının; hükümde "velayetin değiştirilmesi" ibaresi yerine "velayetin kaldırılması" ibaresinin kullanılmasına ilişkin istinaf başvurusunun yukarıda açıklanan nedenlerle HMK 353/1- b-2 maddesi gereğince kabulüne karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm kurulmuştur....
Bu eksiklikler giderildikten sonra, davacının velayet ve kişisel ilişki kurulması hususundaki isteminin incelenmesi gerekir iken; bu usuli eksiklikler giderilmeden, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme kararı verilmesi doğru bulunmamıştır. Kabule göre de; davacı vekili velayetin değiştirilmesi, olmadığı takdirde müşterek çocuk ile şahsi ilişki tesisi istemiyle eldeki davayı açmıştır. Açılan dava, terditli isteme dayalıdır. 6100 Sayılı Hukuk Usulu Muhakemeleri Kanunu Madde:111- ( 1) Davacı, aynı davalıya karşı birden fazla talebini, aralarında aslilik ferilik ilişkisi kurmak suretiyle, aynı dava dilekçesinde ileri sürebilir. Bunun için, talepler arasında hukuki veya ekonomik bir bağlantının bulunması şarttır. (2) Mahkeme, davacının asli talebinin esastan reddine karar vermedikçe, fer'i talebini inceleyemez ve hükme bağlayamaz. Davacının ilk istemi haklı görülmediği takdirde terditli, 2.istemi hakkında değerlendirme yapılmak suretiyle tek hüküm kurulmalıdır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Velayetin Değiştirilmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle *Türk Medeni Kanununun 351/2. madde uyarınca durumun değişmesi halinde yeniden velayet düzenlenmesinin mümkün bulunmasına göre davalını aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Küçüklerle anne arasında kişisel ilişki kurulmaması bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ: Hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 29.11.2007...
Kişisel ilişki sebebiyle çocuğun huzuru tehlikeye girer veya ana ve baba bu haklarını birinci fıkrada öngörülen yükümlülüklerine aykırı olarak kullanırlar veya çocuk ile ciddî olarak ilgilenmezler ya da diğer önemli sebepler varsa, kişisel ilişki kurma hakkı reddedilebilir veya kendilerinden alınabilir (TMK.m.324)....