Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Adası mevkiinde bulunan 188 sayılı parselin yörede 1944 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidinde kısmen orman tahdidi içinde bırakıldığı halde, yolsuz olarak tapuya tescil edildiği iddiasıyla, çekişmeli 188 sayılı parselin kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalan bölümünün tapu kaydının iptali ve orman niteliğiyle Hazine adına tescilini, davalı gerçek kişilerin bu bölümlere el atmasının önlenmesini, bu bölümler üzerindeki yapı ve tesislerin kal'ini, bu bölüm için tapu kaydına konulan intifa hakkının kaldırılmasını istemiştir. Mahkemece davanın KABULÜNE, çekişmeli ... köyü ... adası mevkii 188 sayılı parselin tapu kaydının iptaline ve orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, davalıların el atmasının önlenmesine, taşınmaz üzerindeki binaların kal'ine, intifa hakkının kaldırılmasına karar verilmiş, hüküm davalı ... ve ... vekili tarafından temyiz edilmiştir....

    Mahkemece davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın tapu kaydının iptaline, bu taşınmazın orman sayılan yerlerden olması nedeniyle mükerrer tescil oluşturmaması için tapu kaydının ... sayfasının kapatılmasına, davalının elatmasının önlenmesine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kesinleşen tahdit içinde olması nedeniyle tapu kaydının iptali ile davalının elatmasının önlenmesine ilişkindir. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kesinleşen orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 15/11/2007 gününde oybirliği ile karar verildi...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... Yönetimi, ... Beldesi 737 parsel sayılı 7540 m2 yüzölçümündeki taşınmazın kısmen kesinleşen orman tahdidinin içinde kaldığını belirterek tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece, davanın kabulü ile dava konusu parselin 09.01.2008 tarihli ... bilirkişi rapor ve krokisinde (A) ile gösterilen 3760,63 m2'lik kısmının tapu kaydının iptali ile orman niteliğiyle Hazine adına tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Dava dilekçesindeki açıklamaya gore dava, tapu iptali ve tescil davası niteliğindedir....

        Mahkemece, davanın kabulüne ve dava konusu Binkılıç Mahallesi, 2318 parsel sayılı taşınmazın 01.04.2011 tarihli bilirkişi raporuna ekli krokide (A) harfi ile gösterilen 8322,26 m² yüzölçümündeki bölümünün tapu kaydının iptaliyle, aynı ada son parsel sayısı ve orman vasfıyla Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı ... Yönetimi vekili tarafından, kabule konu (A) harfi ile gösterilen taşınmaz bölümü hakkında elatmanın önlenmesi istemi hakkında karar verilmemesi nedeniyle; davalılar ... ve ... tarafından, (A) bölümün orman niteliğinde olmadığından kararın bozulmasını ve adlarına bulunan tapu kaydına dayanılarak kullanıldığından ve haksız el atma olmadığından davacının temyiz isteminin reddini istemişlerdir. Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kesinleşen orman kadastro sınırları içinde kalan taşınmazın tapu kaydının iptali ve tescil istemine ilişkindir....

          Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, dava tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 21/07/2000 günü ilanı yapılarak kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada çekişmeli taşınmazın orman tahdidi içinde kalan yerlerden olduğu ve orman tahdidi içindeki yerlerde imar uygulamasının yapılamayacağı, yapılmış uygulamanın da hüküm ifade etmeyeceği anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, Harçlar Yasasının değişik 13/j maddesi uyarınca harç alınmasına yer olmadığına 13/03/2012 günü oybirliği ile karar verildi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava konusu ... Mahallesi 1241 ada 10 parsel sayılı 389 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, davalı adına tapuda kayıtlıdır. Davacı ..., taşınmazın kesinleşen orman tahdidi içinde kaldığı iddiasıyla tapu iptal ve tescil davası açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne ve dava konusu parselin orman niteliği ile Hazine adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali ve tescil niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1744 Sayılı Yasaya göre 1981 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki tapu iptali tescil davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı .... Vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı ... vekili, kurumlarının kamulaştırma haritası kapsamında bulunan ve tapulu olan 10530 m2 lik taşınmazın 111 ada 1 sayılı, 10.000 m2 lik taşınmazın ise 111 ada 2 sayılı orman parseli içinde tespit ve tescil edildiği iddiasıyla tapu iptali ve tescil davası açmıştır. Mahkemece, dava konusu taşınmazların kesinleşmiş orman sınırları içinde kaldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, tapu iptali tescile ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce 1948 yılında yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır....

                Dava, kesinleşen tahdide dayalı açılan tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 31.05.1953 tarihinde ilanı yapılıp kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmazın, uzman orman bilirkişi tarafından kesinleşmiş orman tahdit haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan uygulama ve araştırmada kısmen orman tahdidi dışında kalan yerlerden olduğu anlaşıldığına ve yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 26/12/2008 gününde oybirliği ile karar verildi....

                  Hukuk Dairesinin 24.03.2005 gün ve 1730-3524 sayılı bozma kararında özetle; "... 400 sayılı parselin 1938 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, daha sonra 1957 yılında yapılan genel kadastroda orman niteliğiyle tesbit harici bırakıldığı, 1976 yılında 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi uygulaması sonucu orman dışına çıkarıldığı, 1997 yılında 3402 Sayılı Yasanın 22. maddesi gereğince yapılan kadastroda tapu kaydına dayalı satınalma nedeniyle davalılar adına tesbit ve tescil edildiği, davacı Hazinenin tapu kaydının orman tahdidi içindeyken oluşması nedeniyle davalılar adına kayıtlı tapunun iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açtığı, davalılar, tapu kaydının ilk sicil kaydının 13.04.1945 tarihli ise de, kendilerine satan kişilere 1932 yılında 1771 Sayılı İskan Yasası uyarınca tevfiz edilmiş olduğunu savundukları, usulü dairesinde yapılan tahsis ve tevfizlerin tescilden önce de mülkiyet ifade edeceği, 3402 Sayılı Yasanın...

                    Hukuk Dairesinin 24.03.2005 gün ve 1713-3494 sayılı bozma kararında özetle; "... 399 sayılı parselin 1938 yılında 3116 Sayılı Yasa hükümlerine göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu sınırları içinde kaldığı, daha sonra 1957 yılında yapılan genel kadastroda orman niteliğiyle tesbit harici bırakıldığı, 1976 yılında 1744 Sayılı Yasanın 2. maddesi uygulaması sonucu orman dışına çıkarıldığı, 1997 yılında 3402 Sayılı Yasanın 22. maddesi gereğince yapılan kadastroda tapu kaydına dayalı satınalma nedeniyle davalılar adına tesbit ve tescil edildiği, davacı Hazinenin tapu kaydının orman tahdidi içindeyken oluşması nedeniyle davalı adına kayıtlı tapunun iptali ve Hazine adına tescili istemiyle dava açtığı, davalı, tapu kaydının ilk sicil kaydının 13.04.1945 tarihli ise de, kendilerine satan kişilere 1932 yılında 1771 Sayılı İskan Yasası uyarınca tevfiz edilmiş olduğunu savundukları, usulü dairesinde yapılan tahsis ve tevfizlerin tescilden önce de mülkiyet ifade edeceği, 3402 Sayılı Yasanın 46. maddesinde...

                      UYAP Entegrasyonu