Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 5831 sayılı Kanun ile 3402 sayılı Kanuna eklenen Ek 4. madde uyarınca yapılan kullanım kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde 3116 sayılı Kanun hükümlerine göre 10.09.1947 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu, daha sonra 20.09.1993 tarihinde ilân edilerek kesinleşen aplikasyon ve 6831 sayılı Kanunun 3302 sayılı Kanun ile değişik 2/B madde uygulaması vardır. İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye ve çekişmeli taşınmaz Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmış yerlerden olup, bu niteliği itirazsız kesinleştiğine ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, taşınmazın eylemli biçimde orman olmadığı da saptandığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine 04/03/2013 günü oy birliği ile karar verildi....
Dava, kullanım kadastrosu sırasında, tutanak düzenlenmeyen dava konusu taşınmaza, Hazine adına tutanak düzenlenerek, beyanlar hanesine kullanıcı olarak adının yazılması istemine ilişkindir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1940 yılında 3116 sayılı Kanuna göre yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ile daha sonra 21/05/1993 tarihinde ilân edilerek dava tarihinde kesinleşen aplikasyon ve 2/B uygulaması vardır. Kullanım kadastrosuna başlamadan önce, ilk olarak 2/B paftalarının aplikasyonları yapılır, varsa teknik hatalar düzeltilir ve kullanım kadastrosu bu sınırlar içinde yapılır....
Aplikasyon ile kesinleşmiş orman sınırları daraltılamayacağı gibi, tam tersine, kesinleşen orman sınırları dışındaki yerler de orman sınırları içerisine alınamaz. Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği söz konusu değildir. Yukarıda belirtildiği gibi dosya kapsamından davacı vekilinin asıl talebinin, kullanım kadastrosu sırasında, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen yerin vekil eden adına tespit edilmesi (kullanıcı şerhi verilmesi) istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi Taraflar arasındaki kadastro tespitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Orman Yönetimi vekili tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R 5831 sayılı Yasa ile 3402 sayılı Yasaya eklenen ek-4.maddesi gereğince yapılan kullanım kadastrosu sırasında, daha önce ham toprak niteliği ile Hazine adına tapuda kayıtlı olan Kertil köyü 156 ada 8 parsel sayılı, 11955,03 m2 yüzölçümlü taşınmaz, kesinleşen 2/B madde uygulaması nedeniyle fiili kullanım durumu dikkate alınarak 156 ada 9-10-11-12 ve 13 sayılı parsellere ifraz edilerek tutanak düzenlenmiş ve tutanakların beyanlar hanesinde davalıların zilyetliğinde olduğu şerhi de verilerek Hazine adına tesbit edilmiştir. Davacı Orman Yönetimi, taşınmazın kesinleşmiş tahdit sınırları içinde kaldığı iddiasıyla dava açmıştır....
Mahkemece; davacı Hazinenin davasının kabulüne, Kocaeli İli, Kartepe İlçesi, B.Derbent / Hikmetiye Köyünde 138 ada 5 numaralı parsel olarak tarla niteliği ile kadastro tesbiti yapılan 4896,59 m² yüzölçümündeki tarla niteliğindeki taşınmazın malik hanesinin ... olarak doldurulması suretiyle tapuya tesciline, tutanağının beyanlar hanesinde yazılı bulunan şerhteki kullanım süresinin iş bu taşınmaz ve üzerindeki iki katlı bina 1999 yılından beri ... kızı ...'ın kullanımındadır şeklinde düzelttirerek, tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm dahili davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir. Dava, kadastro tespitine itiraza ilişkindir. Bölgede 1979 yılında kesinleşen orman kadastrosu ve 6831 sayılı Kanunun 2. madde çalışmaları ile 1988’da kesinleşen aplikasyon ve 2/B madde uygulamaları bulunmaktadır. 2010 yılında 5831 sayılı Kanunun 8. maddesiyle eklenen Ek - 4. maddesi gereğince kullanım kadastrosu yapılmıştır....
Aplikasyon ile kesinleşmiş orman sınırları daraltılamayacağı gibi, tam tersine, kesinleşen orman sınırları dışındaki yerler de orman sınırları içerisine alınamaz. Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği söz konusu değildir. Yukarıda belirtildiği gibi dosya kapsamından davacı vekilinin asıl talebinin, kullanım kadastrosu sırasında, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen yerin vekil eden adına tespit edilmesi (kullanıcı şerhi verilmesi) istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar....
Aplikasyon ile kesinleşmiş orman sınırları daraltılamayacağı gibi, tam tersine, kesinleşen orman sınırları dışındaki yerler de orman sınırları içerisine alınamaz. Kesinleşmiş orman sınırları değiştirilerek yapılan aplikasyon ve bu işlem sonucunda düzenlenen tahdit haritasının hukuken geçerliliği söz konusu değildir. Yukarıda belirtildiği gibi dosya kapsamından davacı vekilinin asıl talebinin, kullanım kadastrosu sırasında, hakkında kullanım kadastrosu tutanağı düzenlenmeyen yerin vekil eden adına tespit edilmesi (kullanıcı şerhi verilmesi) istemine ilişkin olduğu anlaşılmaktadır. Ancak, kadastro mahkemesinin görevi, kadastro tutanağının tanzimi tarihinden tutanağın kesinleşmesine kadar geçecek zaman içindeki itiraz ve davalar için söz konusudur. Başka bir anlatımla, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 26. maddesinin dördüncü fıkrasına göre, kadastro mahkemesinin yetkisi, kadastro tutanağının düzenlendiği günde başlar....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... Köyü 3092 parsel sayılı 1.147,87 m2 yüzölçümlü taşınmaz, kesinleşen 2/B madde uygulaması nedeniyle tutanağın beyanlar hanesinde, "... kullanımında" olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 11.09.1974 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 20.02.1991 tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanun'a 5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen Ek-4 maddesi gereğince yapılan 11.07.2012-09.08.2012 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır. Davacı ......
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Kadastro Tespitine İtiraz Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün Orman İdaresi vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Kadastro sırasında, ... Köyü 3092 parsel sayılı 1.147,87 m2 yüzölçümlü taşınmaz, kesinleşen 2/B madde uygulaması nedeniyle tutanağın beyanlar hanesinde, "... kullanımında" olduğu şerhi verilerek tarla niteliği ile Hazine adına tespit edilmiştir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp 11.09.1974 tarihinde ilân edilerek kesinleşen orman kadastrosu ve 20.02.1991 tarihinde kesinleşen 2/B madde uygulaması ile 3402 sayılı Kanun'a 5831 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile eklenen Ek-4 maddesi gereğince yapılan 11.07.2012-09.08.2012 tarihleri arasında ilân edilen kullanım kadastro çalışması vardır. Davacı ......
Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tespit tarihinden önce yapılıp kesinleşen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır. Kural olarak; kadastro davaları lehine tespit ya da kadastro komisyonlarınca adlarına tescile karar verilen gerçek veya tüzel kişilere karşı açılır. Dava, 3402 sayılı Yasanın ek 4. maddesine göre yapılan kadastro tespitine itiraz niteliğindedir. Davanın saptanan bu niteliğine göre husumetin taşınmazın tespit maliki olan Hazineye yöneltilmesi zorunludur. Ancak; davacı dava dilekçesinde davalı olarak Kadastro Müdürlüğüne husumeti yönelterek dava açmıştır....