Dava, kendiliğinden sona eren derneğin malvarlığının tasfiyesi ilişkindir. 6100 sayılı HMK'nun 355. maddesi uyarınca inceleme, istinaf dilekçesinde belirtilen sebeplerle sınırlı olarak yapılmakla birlikte, kamu düzenine aykırılık halleri bu hükmün istisnasıdır ve bölge adliye mahkemesince resen gözetilmesi gerekir. Dosya içerisinde bulunan bilgi ve belgelerden; Gaziantep 4. Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 25/01/2018 tarihli 2017/444 Esas ve 2018/159 Karar sayılı ilamı ile davalı derneğin 4721 sayılı TMK'nın 87. maddesi gereğince kendiliğinden sona erdiğinin tespitine karar verildiği, mahkeme ilamının 26/04/2018 tarihinde kesinleştiği, dosya arasına celbedilen derneğe ilişkin belgelere ve cevabi yazılara göre davalı derneğin herhangi bir malvarlığının bulunmadığı anlaşılmaktadır....
Somut olayda, davalı derneğin hem sona erdiğinin tespiti, hem de tasfiyesine karar verilmesi istenmekte olup, Dernekler Kanununda ve Türk Medenî Kanununun 87/son maddesinde, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine sulh hukuk mahkemelerince karar verileceği düzenlenmiş ise de; sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça sulh mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm bulunmamaktadır. Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) sulh mahkemesince karar verilecek olması, tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmez. Derneklerin tasfiyesi işleminde asliye hukuk mahkemeleri görevli olup uyuşmazlığın Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Kocaali Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 13/06/2016 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Fıkrası gereğince kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti ile tasfiyesine ilişkin olduğunu, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tesbiti ve tasfiyesine karar verilmesi istemi derneğin feshi ve tasfiyesine karar verilmesi isteminden farklı olarak çekişmesiz yargı işine tabi olduğunu, 6100 sayılı HMK.nın 383....
Dava, mahkeme kararı ile kendiliğinden sona eren derneğin tasfiyesi ile tasfiyenin ne şekilde olacağının tespiti istemine ilişkindir. 5253 sayılı Kanunu'nun 15 inci maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesinin tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlanmış; derneklerin tasfiyesinin nasıl yapılacağı ise Dernekler Yönetmeliğinde ayrıntılı olarak düzenlenmiş olup Yönetmeliğin 89 uncu maddesinde, genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinin tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılacağı, derneğin mahkeme kararı ile feshedilmesi halinde, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla bulunduğu ildeki amacına...
Dernekler Kanununda ve Türk Medenî Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümlerinde, sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça sulh mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm de yoktur. Somut olayda; derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) sulh mahkemesince karar verilmiş olması, tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmez. Derneklerin tasfiyesi işleminde asliye hukuk mahkemeleri görevli olup uyuşmazlığın Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinde görülüp, sonuçlandırılması gerekmektedir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle; 6100 sayılı HMK'nın 21 ve 22. maddeleri gereğince Ilgın Asliye Hukuk Mahkemesinin YARGI YERİ OLARAK BELİRLENMESİNE 21/10/2015 gününde oy birliğiyle karar verildi....
Marmaris Sulh Hukuk Mahkemesi ise, derneklerin kendiliğinden sona erdiğinin tespiti hususunda sulh hukuk mahkemelerinin görevli olduğu, ancak tasfiyesine ilişkin ise mevzuatta özel bir hüküm olmadığı, Dernekler Kanununda tasfiyenin mahkeme tarafından yapılacağının belirtildiği, hukuk usûlünde asliye hukuk mahkemelerinin görevinin asıl olduğu, bu nedenle mahkeme tabirinden asliye hukuk mahkemesinin anlaşılması gerektiği belirterek görevsizlik kararı vermiştir. 5253 sayılı Dernekler Kanununun 15. maddesi hükmü “Genel kurul kararı ile feshedilen veya kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesi, tüzüğünde gösterilen esaslara göre yapılır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Derneğin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, mahkeme kararıyla kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin, para, mal ve haklarının tasfiyesi isteğine ilişkindir. Feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılır. Tasfiye hususunda genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının, mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlamıştır.(5253 s. Dernekler K. m.15/1) Kanun, bu hususta görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğunu göstermemiştir....
Bunlar arasında, mahkeme kararıyla feshedilen veya münfesih hale düşen derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesine ilişkin davalar bulunmamaktadır. Dernekler Kanununda ve Türk Medeni Kanununun tüzel kişilere ilişkin genel hükümlerinde, sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça Sulh mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm de yoktur. Derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) Sulh mahkemesince karar verilmiş olması, tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmez. O halde, görevli mahkeme Asliye Mahkemesidir. İşin esasının incelenmesi gerekirken, yazılı olduğu gibi görevsizlik kararı verilmesi isabetsizdir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Derneğin Tasfiyesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, mahkeme kararıyla kendiliğinden sona erdiği tespit edilen derneğin, para, mal ve haklarının tasfiyesi isteğine ilişkindir. Feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılır. Tasfiye hususunda genel kurul tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının, mahkeme kararıyla tasfiye edileceği hükme bağlamıştır.(5253 s. Dernekler K. m.15/1) Kanun, bu hususta görevli mahkemenin hangi mahkeme olduğunu göstermemiştir....
Sulh Hukuk Mahkemesince ise sona eren derneğin para, mal ve haklarının tasfiyesinde açıkça sulh mahkemesinin görevli olduğuna dair bir hüküm bulunmadığı, derneğin kendiliğinden sona erdiğinin tespitine (münfesih hale düştüğüne) sulh mahkemesince karar verilebilecek olmasının tasfiyesinin de bu mahkemece yapılacağı anlamına gelmediği, tasfiye kararı verilmesinin görev alanı dışında olduğu gerekçesiyle görevsizlik yönünde hüküm kurmuştur. 5253 sayılı Dernekler Kanununun 15. maddesinde, feshedilen veya münfesih hale düşen derneklerin para, mal ve haklarının tasfiyesi tüzüklerinde gösterilen esaslara göre yapılacağı belirtilerek tasfiye hususunda dernek genel kurulu tarafından bir karar alınmamış veya genel kurul toplanamamışsa yahut dernek mahkeme kararıyla feshedilmişse, derneğin bütün para, mal ve haklarının mahkeme kararıyla tasfiye edileceği açıklanmıştır....