Dava, trafik kazasından kaynaklanan maddi tazminat istemine ilişkindir....
Dava, trafik kazasında yaralanmadan kaynaklanan tedavi giderlerinin trafik sigortacısından tahsili istemine ilişkindir....
Maddesinin uygulamasında ilgili düzenleme dar olarak yorumlanarak, "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlar" düzenlemesi ile karayolundan kullanılan araçların sebep olduğu kazaların adli yargıda görüleceği, hizmet kusurundan kaynaklanan davaların ise idari yargıda görülebileceği kabul edilmişken, içtihat değişikliği ile AYM'nin kararı, UYM'nin kararları ve kanun maddesinin yasama belgeleri ve kanun gerekçesi çerçevesinde, Karayolunun yapımından, bakımından vs nedenlerden kaynaklanan kaza ve hasarlar nedeniyle açılan tazminat davalarının 2918 Sayılı Yasanın 110. Maddesi gereğince adli yargıda görülmesi gerekiği kabul edilmiştir. Nitekim Yargıtay 4....
Sigorta poliçesinde belirtilen, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle sigorta şirketi zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır ,Sigorta şirketinin yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98.maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasmın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir....
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 7/a maddesinde karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı Yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin özel hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğuramaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen, 2918 sayılı Yasa’nın hukuki sorumluluğa ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur. Bu nedenler karşısında davalı idare vekilinin bu yöndeki görev itirazının kabulü gerekirken, işin esasına girilerek sonuçlandırılması doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Bir kamu hizmeti görmekle yükümlü davalı idareye 2918 sayılı Karayolları Trafik Yasası’nın 7/a maddesinde karayollarında mal ve can güvenliği yönünden gerekli işaretlemeleri yaparak önlemleri almak ve aldırma görevleri verilmiş bulunmaktadır. Bu görevin 2918 sayılı Yasada verilmiş olması bunun ihlali nedeniyle oluşacak zarardan dolayı idarenin özel hukuk hükümlerine tabi olacağı sonucunu doğuramaz. Hizmet kusurundan kaynaklanan zararlar yönünden idare aleyhine tam yargı davasının idari yargı yerinde açılması gereklidir. Esasen, 2918 sayılı Yasa’nın hukuki sorumluluğa ilişkin 85 ve onu izleyen maddelerinde araç işleteninin sorumluluğu düzenlenmiş olup, idarenin hizmet kusurundan kaynaklanan sorumluğu bu yasa kapsamı dışında tutulmuştur. Bu nedenler karşısında davalı idare vekilinin bu yöndeki görev itirazının kabulü gerekirken, işin esasına girilerek sonuçlandırılması doğru olmamış ve kararın açıklanan nedenle bozulmasına karar vermek gerekmiştir....
Sigorta şirketi, motorlu aracın işletilmesinden kaynaklanan kaza nedeniyle zarar görenlerin tedavisi için ödenen giderleri zorunlu olarak teminat altına alır. Sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün yasadan ve sözleşmeden doğan bu yükümlülüğü, 6111 sayılı Yasa ile getirilen düzenleme ile sona erdirilmiş bulunmaktadır. 2918 sayılı Yasa'nın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluğun dava dışı Sosyal Güvenlik Kurumu'na geçtiğinde kuşku yoktur. Buna karşın belgesiz tedavi giderlerinden sigorta şirketinin, işleten ve sürücünün sorumlulukları devam etmektedir. Yukarıda açıklanan yasal düzenlemelere göre, 2918 sayılı Yasanın 98. maddesinde belirtilen tedavi giderleri yönünden sorumluluk "Sosyal Güvenlik Kurumu'na" geçtiğinden eldeki davada yasal hasımın "Sosyal Güvenlik Kurumu" olması gerekir. Somut olayda hükme esas alınan bilirkişi raporunda belgeli tedavi gideri 4.824,00 TL olarak belirlenmiştir....
ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2019/145 Esas KARAR NO : 2021/512 DAVA : Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) DAVA TARİHİ : 29/03/2019 KARAR TARİHİ : 18/06/2021 Mahkememizde görülmekte olan Menfi Tespit (Ticari Niteliktekinde Haksız Fiilden Kaynaklanan (2918 S.K.Hariç)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ : Taraflarca takip edilmemesi nedeniyle 26/01/2021 tarihli duruşmada dosyanın HMK'nun 150/1. maddesi gereğince işlemden kaldırılmasına karar verilmiş olup, 3 aylık süre içinde davanın yenilenmediği anlaşılmıştır. 6100 sayılı HMK'nun 150/5.maddesindeki, işlemden kaldırılmasına karar verildiği tarihten başlayarak 3 ay içinde yenilenmeyen davalar, sürenin dolduğu gün itibariyle açılmamış sayılır ve Mahkemece kendiliğinden karar verilerek kayıt kapanır hükmü gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekmiştir....
Maddesinin uygulamasında ilgili düzenleme dar olarak yorumlanarak, "İşleteni veya sahibi Devlet ve diğer kamu kuruluşları olan araçların sebebiyet verdiği zararlar" düzenlemesi ile karayolundan kullanılan araçların sebep olduğu kazaların adli yargıda görüleceği, hizmet kusurundan kaynaklanan davaların ise idari yargıda görülebileceği kabul edilmişken, içtihat değişikliği ile AYM'nin kararı, UYM'nin kararları ve kanun maddesinin yasama belgeleri ve kanun gerekçesi çerçevesinde, Karayolunun yapımından, bakımından vs nedenlerden kaynaklanan kaza ve hasarlar nedeniyle açılan tazminat davalarının 2918 Sayılı Yasanın 110. Maddesi gereğince adli yargıda görülmesi gerekiği kabul edilmiştir. Nitekim Yargıtay 4....
UYM, 2918 sayılı Kanun’un 110. maddesiyle, yargı yolu uyuşmazlıklarına ve bu nedenle de yargılamaların uzamasına neden olan anılan Kanun'dan kaynaklanan tüm sorumluluk davalarında, yeknesaklığı sağlamak amacıyla ve kamu yararı gözetilerek adli yargı yerlerinin görevli kılındığını, AYM’nin de bu durumu Anayasa’ya aykırı bulmadığını tespit etmektedir. 2918 sayılı Kanun’un 110. maddesinin gerekçesiyle AYM ve UYM’nin yukarıda yer verilen kararları birlikte değerlendirildiğinde, 2918 sayılı Kanundan kaynaklanan tüm sorumluluk davalarının adli yargıda görülmesi gerekliliği ortaya çıkmış, Anayasa’nın 153. maddesinin birinci ve son fıkraları ile 158. maddesinin birinci fıkrası uyarınca da tüm yargı yerlerinin benzer nitelikte yorum yapması kaçınılmaz hâle gelmiştir. Benzer olaylara aynı hukuki sonuçlar bağlanması anlamına gelen yargısal kararlardaki istikrar, adil yargılanma hakkının görünümlerinden olan hakkaniyete uygun yargılama ilkesinin gereğidir....