Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Medeni Kanunun yasal görmediği birliktelikler sırasında edinilen mallara yönelik olarak da, evlilik birliği içinde edinilen mallara ilişkin olan kurallara ve değerlendirmelere dayanılarak katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı ve katılma alacağı istekli talepte bulunulamaz. Taraflar arasında mal rejiminin tasfiyesi bakımından dava konusu meskenin tasfiyede dikkate alınabilmesi için evlilik birliği içinde alınmış olması veya evlilik öncesi alınmakla beraber ödemelerinin evlilik içinde yapılmış olması gerekir. Eldeki davada dava konusu mesken evlilik tarihinden önce satın alındığına, evlilik içine sarkan herhangi bir ödeme de bulunmadığına, evlilik öncesi dönemde edinilen meskenin evlilik içinde geçerli kurallar dikkate alınarak tasfiyesi de mümkün olmadığına göre meskenin tasfiyeye dahil edilme imkanı bulunmamaktadır. Bu durumda meskenin ilk edinme tarihi itibarıyla davacının mal rejiminin tasfiyesine yönelen katkı payı alacağı isteğinin reddi gerekir....

    Bu davada güdülen amaç da bu olduğundan davacının karşılanması gereken bir alacağı bulunup bulunmadığının belirlenmesi gerekir. Bunun için de davacının açtığı boşanma ve tazminat ( katkı payı alacağı) davacının sonucu beklenilmeli ve ona göre karar verilmelidir. O halde somut olayda, öncelikle satış işlemlerinin danışıklı olup olmadığı hususu araştırılmalı, davalıların danışıklı bir davranış içinde bulundukları sonucuna varılması durumunda davacının açtığı boşanma ve tazminat (katkı payı) davasının sonucu beklenilmeli. (Davacı tarafından açılan boşanma davası sonunda davacı lehine tazminata hükmedildiği ve buna ilişkin mahkeme kararının 13.09.2011 tarihinde kesinleştiği, katkı payı alacağına ilişkin davada da davacı lehine tazminata hükmedildiği, Yargıtay 8....

      Asıl dava ve karşı dava; 743 sayılı TKM'nin 170.maddesi uyarınca katkı payı alacağı ile 4721 sayılı TMK'nun 202 ve devamı maddeleri uyarınca katılma alacağı isteğine ilişkindir....

        İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, katkı payı alacağı ve katılma alacağı isteğine ilişkindir. Katkı payı alacağı; 01.01.2002 tarihinden önce 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin (TKM) yürürlükte olduğu dönemde, eşler arasında yasal mal ayrılığı rejimi geçerliydi (TKM mad.170). TKM'de, mal rejiminin tasfiyesine ilişkin düzenleme mevcut olmadığından, eşlerin bu dönemde edindikleri mal varlığının tasfiyesine ilişkin uyuşmazlık, aynı kanunun 5.maddesi yollamasıyla Borçlar Kanunu'nun genel hükümleri göz önünde bulundurularak "katkı payı alacağı" hesaplama yöntemi kurallarına göre çözüme kavuşturulmalıdır. Zira Borçlar Kanunu, Medeni Kanun'un tamamlayıcısı olarak kabul edilmiştir (EBK mad.544, TBK mad.646). Mal ayrılığı rejiminde; eşler kendi malları üzerinde tasarruf yetkisine ve intifa hakkına sahiptir ve mallarının idaresi kendisine aittir (TKM mad.186/1). Her birinin malları, geliri ve kendi kazançları yine kendilerine ait kişisel mallarıdır (TKM mad.189)....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı payı, katkı alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı ve katkı alacağı davasının kısmen reddine ve kısmen kabulüne dair ... ....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı, katılma alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... .... Aile Mahkemesinden verilen 30.....2010 gün ve 79/1218 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle ...'ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise davalı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 31.05.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... geldi. Başka kimse gelmedi....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma alacağı ve katkı payı alacağı ... ile ... aralarındaki katılma alacağı ve katkı payı alacağı davasının kabulüne dair ... 4. Aile Hukuk Mahkemesi'nden verilen 26.03.2013 gün ve 908/264 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi davalı taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 06.05.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davacı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davalı ... Çitoğlu bizzat geldiler....

              Kooperatif ödemelerin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170. maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Lapseki Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ... ile ...aralarındaki katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair... Asliye (Aile) Hukuk Mahkemesinden verilen 26.07.2010 gün ve 136/92 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, tarafların 1994 yılında evlendiklerini, evlilik birliği içerisinde edinilen 148 ada 9 parsel üzerindeki binanın yapılmasına kişisel malvarlığı ile katkıda bulunduğunu açıklayarak, fazlaya ilişkin haklar saklı kalmak üzere 15000 TL katkı payı alacağının yasal faiziyle birlikte davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiştir. Davalı vekili, davanın reddine karar verilmesini savunmuştur....

                  Resen kamu düzenini ilgilendiren haller ile tarafların istinaf sebepleri ile sınırlı olarak yapılan inceleme sonucunda; Mahkemenin 3 nolu hükmü; Tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı katılma alacağı, katkı payı ve değer artış payı alacağını aldıklarını, hiçbir isim adı altında alacaklarının bulunmadığı ve ilerde bu konuda anlaşmazlık çıkması konusunda dava açma haklarının saklı olduğunun tespitine şeklinde yazılmıştır. Oysa protokolün 2 nolu hükmü; "Tarafların birbirinden edinilmiş mallara katılma rejiminden ötürü doğmuş/doğacak tüm alacaklardan yani katılma alacağı, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı v.s. ile ilgili TMK hükümleri geçerli olup bu konuda iş bu protokolde bir düzenleme bulunmamaktadır. İlerde bu konuda anlaşmazlık çıkarsa dava açma hakları saklıdır." şeklinde. Davacının istinafı mahkemenin 3 nolu bendinin kaldırılıp protokolün 2 nolu bendi gibi hüküm kurularak kararın düzeltilmesine ilişkindir....

                  UYAP Entegrasyonu