Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

KARAR Davacı ... vekili boşanma davası ile birlikte, evlilik birliği içerisinde davacının kazancını davalıya verdiğini, 11470 parsel ve fındık bahçeleri satın alındığını, taşınmazların alımında kullanılan paranın büyük bir kısmının müvekkil tarafından karşılanmış olmasına rağmen müvekkilin yabancı oluşu ve eşine duyduğu güven neticesinde davalı adına tescil edildiğini açıklayarak 11470 parselin tapusunun iptali ile davacı adına tescili, mümkün olmadığı takdirde taşınmazın değeri üzerinden katkı, katılma ve değer artış payı alacaklarının, fındık bahçeleri yönünden tapu kayıtlarının yarı hissesinin iptali ile davacı adına tescili mümkün olmadığı takdirde taşınmazların yarı değeri üzerinden katkı, katılma ve değer artış payı alacağının davalıdan tahsilini talep etmiştir. Mahkemece verilen süre içerisinde davacı taraf keşifte belirlenen değer doğrultusunda 136.136,30 TL üzerinden tamamlama harcı yatırmıştır....

    Buna göre; dava konusu arsanın alınmasında davacının herhangi bir somut katkısının ispat edilemediği, mal ayrılığı rejimine tabi arsa yönünden davacı lehine herhangi bir katkı payı alacağına hükmedilemeyeceği kabul edilmiştir. Yukarıda da belirtildiği üzere, davacı dilekçelerinde istikrarlı bir şekilde altınlarının dava konusu binanın inşası sırasında davalıya verildiğini iddia etmiş olup, İlk Derece Mahkemesi tarafından davacının bu iddiası bina yönünden davacı lehine değer artış payı alacağı olarak dikkate alınmamış, bina yönünden sadece davacı lehine katılma alacağına hükmedilmiş, davacı istinafında bina yönünden altınları nedeni ile değer artış payı alacağına hükmedilmesi yönünde herhangi bir istinaf sebebi ileri sürmemiştir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma ve Değer Artış Payı Alacağı ... ile ... aralarındaki katılma ve değer artış payı alacağı davasının kabulüne dair .... Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi'nden verilen 02.10.2014 gün ve 284/370 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: KARAR Davacı ......

      nin adına kayıtlı banka hesabındaki para kullanılarak alındığı taraflar arasında ihtilafsız olup, banka hesabının 01.01.2002 tarihi öncesi ve sonrasına isabet eden bölümlerden hareketle belirlenen davacı-davalı ...'in değer artış payı alacağı 26.892 TL, katılma alacağı 23.994 TL olduğuna göre, bu miktarlar üzerinden hüküm kurulması, davacı-davalı ... lehine 26.892 TL değer artış payı alacağına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde fazla değer artış payı alacağına hükmedilmesi doğru olmamış, bu husus bozma nedeni yapılmıştır....

        Mahkemece, davanın kısmen kabulüne kısmen reddine, 157.742,10-TL katılma alacağının tasfiye tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının değer artış payı talebi ile katkı payı alacağı talebinin reddine karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili ile davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller Mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davacı vekili ile davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2-Davacı vekili ile davalının faiz başlangıcına yönelik temyiz itirazlarına gelince; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 239/3.maddesine göre; aksine anlaşma yoksa, tasfiyenin sona ermesinden başlayarak katılma alacağına ve değer artış payına faiz yürütülür....

          TMK 303. maddesine göre, kesin hükmün oluşabilmesi için, her iki davanın taraflarının, dava sebeplerinin ve ilk davanın hüküm fıkrası ile ikinci davaya ait talep sonucunun aynı olması gerekir. Ayrıca, bir hüküm, davada veya karşılık davada ileri sürülen taleplerden, sadece hükme bağlanmış olanlar hakkında kesin hüküm teşkil eder. Somut olaya gelince, tarafların anlaşmalı olarak boşanmasına ilişkin ... 5. Aile Mahkemesi'nin 2014/173 Esas, 2014/589 Karar sayılı dava dosyasında protokolde ve duruşmada tarafların 'katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettikleri' hükmün 6. bendinde ' katkı payı alacağı, katılma alacağı, değer artış payı alacağı, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı tazminat ve alacak taleplerinden feragat ettiklerinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına' karar verildiği, ret kararı verilmediği, kararın kesinleştiği anlaşılmaktadır....

            Davalı duruşmada alınan beyanında özetle; Açılan davayı kabul ettiğini, davacı ile evlilik birliğini devam ettirmelerinin mümkün olmadığını, karşılıklı protokol düzenlediklerini, protokol altındaki imzanın kendisine ait olduğunu, davacıdan herhangi bir tedbir ve yoksulluk nafakası, maddi-manevi tazminat, mal rejiminden kaynaklanan davalar, katkı payı alacağı, değer artış payı alacağı, katılma alacağı, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı ve sair ekonomik talebim ile yargılama gideri talebi olmadığını, davacı için aylık 2.000,00 TL kira ödemesi yapma konusunda anlaştıklarını, protokol doğrultusunda boşanmalarına karar verilmesini talep etmiştir....

            Davalı ... vekili, dava konusu evin müvekkilinin babası tarafından hediye edilen dava dışı bir taşınmazın satımından gelen para, davalının akrabalarından aldığı borç ve banka kredisi çekilerek satın alındığını, davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 125.000,00 TL katılma alacağı ve değer artış payı alacağı yönünden dava tarihinden, 44.205,48 TL katılma alacağı ve değer artış payı yönünden ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir....

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Ve Değer Artış Payı Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen bir adet taşınmaz yönünden şimdilik 40.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 12.11.2010 tarihinde harcını da tamamladığı dilekçesi ile talebini 60.000,00 TL'ye yükseltmiştir. 25.11.2015 tarihli dilekçeyle talebin 25.000,00 TL kısmının değer artış payı alacağı, 35.000,00 TL kısmının katılma alacağı olduğu açıklanmıştır. Davalı ... vekili, davacının hiçbir katkı sağlamadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur....

                Toplanan deliller ve tüm dosya kapsamından; dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine, takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. 2. Davalının artık değere katılma alacağına yönelik temyiz itirazlarına gelince; Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır (4721 sayılı TMK m. 227)....

                  UYAP Entegrasyonu