WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Peşin olarak ödenen 40.000 TL davacıya ait kişisel mal niteliğinde olup TMK'nun 227/1. maddesi uyarınca değer artış payı alacağı katkının başlangıçtaki miktarından az olamayacağından mahkemece 40.000 TL değer artış payının davalıdan tahsiline karar verilmesi doğru görülmekle, davalı vekilinin buna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun bulunan hükmün ONANMASINA, Davalı vekilinin sair temyiz itirazlarına gelince, dava değer artış payı alacağı ve katılma alacağına ilişkin olup, taşınmazın karar tarihine en yakın tarihteki değerinden (sürüm değeri) değer artış payı olarak belirlenen 40.000 TL ve taşınmaz için kullanılan konut kredisinin ölüm tarihindeki miktarının düşülmesinden sonra kalan miktarın (artık değer) yarısı olan 8.347,82 TL'ye TMK 236/1 maddesine göre katılma alacağı olarak karar vermek gerekiyor ise de, davacı vekili 11.06.2013 tarihli dilekçesinde katılma alacağını 3.142,67 TL ile sınırladığından...

    Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı kadının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı kadının 11161 ada 1 parselde kayıtlı bağ vasıflı taşınmaza yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Bu taşınmaza yönelik dava, artık değere katılma ve değer artış payı alacağı istemine ilişkindir. Somut olayda, davacı erkek bu taşınmazın alımında babasına ait aracın satım bedelinin kullanıldığını beyan ederek değer artış payı alacağı ve katılma alacağı talebinde bulunmuş, davalı kadın ise taşımazın alımında ziynetlerinin kullanıldığını savunmuştur....

      için verildiğini, ayrıca Ziraat Bankası 47349181- 5010 nolu hesapta bulunan 4.000,00 TL, başka bir hesapta bulunan 5.000,00 TL'nin taşınmaz alımına katkı olarak verildiğini, evlilik tarihinden Şubat 2012 tarihine kadar tüm maaşının da kredi geri ödemelerinde kullanıldığını, davacının davalı adına tescil edilen taşınmazın edinilmiş mal olması nedeniyle 1/2 katılma alacağı, bunun dışında taşınmazın alımında yaptığı katkı nedeniyle değer artış payı alacağı bulunduğunu, bu sebeple şimdilik 30.000,00 TL ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer artış payı alacağı ... (...) ile ... aralarındaki değer artış payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... 3. Aile Mahkemesinden verilen 21/02/2011 gün ve 607/141 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili, duruşmasız olarak incelenmesi ise katılma yolu ile davacı vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 13.12.2011 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti....

        Mal rejimi sona erdiğinde eşlerin ya da mirasçılarının tasfiye davası sonucunda katkı payı, değer artış payı ve artık değere katılma alacak hakları doğar. Kural olarak, eşlerden birine ait mal varlığında, diğer tarafın mülkiyet veya başka ayni hak talebi söz konusu olamaz. Mal rejiminin tasfiyesi isteğinde bulunan eşe ya da mirasçılarına tanınan hak ayni olmayıp, şahsi alacak hakkıdır (07.10.1953 gün 8/7 YİBK, 4721 sayılı TMK'nun m. 227/1, 231, 236/1). TMK'nun 239/1. fıkrasında; "katılma alacağı ve değer artış payı ayın veya para olarak ödenebilir…” denilmektedir. 226/3. madde de ise "Eşler karşılıklı borçları ile ilgili düzenleme yapabilirler" hükmüne yer verilmiştir. Anılan kanuni düzenlemelerden de anlaşılacağı gibi, borcun ayın olarak ödenmesi borçlu eşe tanınmış bir haktır....

          Gerekçe ve Sonuç Dairenin 24.01.2024 tarih ve 2022/9398 Esas, 2024/453 Karar sayılı kararı ile, davacının taşınmazın 148.000,00 TL'ye, davalının da 92.500,00 TL'ye alındığını iddia ettiği, Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda ise taşınmazın edinme değerinin 195.033,00 TL olarak tespit edildiği ve işbu değere göre alacağın hesaplandığı, davacının iddiasının üzerinde belirlenen taşınmaz değerine göre alacağın hesaplanmasının davalının aleyhine olduğu; hükme esas alınan hesap raporunda oranlama yapılarak değer artış payı alacağı ve artık değere katılma alacağının belirlenmesi yerinde ise de, toplam alacak miktarı belirlenirken değer artış payı alacağı ile artık değere katılma alacağının toplanması gerekirken yanlışlıkla değer artış payı alacağı yerine artık değerin değer artış payı alacağı olarak katılma alacağı ile toplanması sonucunda fazla alacağa hükmedildiği; davacı lehine hükmedilen alacağın değer artış payı ve artık değere katılma alacağı niteliğinde olduğu, alacağa tasfiyenin...

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katkı Payı Alacağı ve Katılma Alacağı ... ile ... aralarındaki katkı payı alacağı ve katılma alacağı davasının reddine dair ... 12. Aile Mahkemesi'nden verilen ... gün ve .. sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü: K A R A R Davacı vekili, evlilik birliği içerisinde edinilen mal varlığı üzerinden 50.000 TL katkı payı ve katılma alacağının davalıdan alınmasına karar verilmesini istemiş,16.07.2012 havale tarihli dilekçesiyle davadan feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı vekili, feragat beyanı dikkate alınarak karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, davacının vaki feragati nedeniyle dava hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....

              Somut olayda, ilk derece mahkemesince davalının boşanma dava tarihinde mevcut olan %10 hissesi dikkate alınarak ilgili şirketten artık değere katılma alacağı hesaplandığı, davalının istinaf etmesi üzerine ilgili bölge adliye mahkemesince davacının dava dilekçesinde tüm talepleri yönünden katkı payı alacağı talep ettiği, ayrıca katılma alacağı talep etmediği, şirkete kişisel mallarıyla katkısı olduğunu da ispatlayamadığı gerekçesiyle bu alacak kalemi yönünden davanın reddine karar verilmiş ise de, ilgili bölge adliye mahkemesince yapılan hukuki nitelendirme hatalı olmuştur....

                Kooperatif ödemelerinin 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi'nin 170.maddesi gereğince mal ayrılığı rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden önceki dönemde tamamlanması durumunda eşler lehine katkı payı alacağı, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 202/1. maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 01.01.2002 tarihinden sonraki dönemde tamamlanmasında ise değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakkı doğabilecektir. Kooperatif ödemelerinin bir kısmının mal ayrılığı bir kısmının da edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemlerde yapılmasında; mal ayrılığı dönemindeki ödemelere her bir eşin yaptığı katkı oranı, daha sonra geçerli olacak edinilmiş mallara katılma rejimine kişisel mal olarak geçeceği kabul edilmektedir....

                  Bu ilkeler doğrultusunda tarafların varsa kişisel mallarının katılma alacağı hesabından düşülmesi, her eşin edinilmiş mallarından bu mallara ilişkin borçların çıkarılması suretiyle artık değerin (TMK m. 231) belirlenmesi ve artık değerin yarısı üzerinde diğer eşin hak sahibi olduğu düşünülmelidir (TMK m. 236). Değer artış payı (TMK m. 227) ve katılma alacağı (TMK m. 231, 236) hesabında tasfiye tarihinin boşanma ve mal rejiminin sona erdiği tarih olmayıp, tasfiye veya değer artış payına yönelik açılmış bulunan davanın karar tarihi olduğu gözönüne alınmalıdır. Mahkemece bu yönler üzerinde durularak gerektiğinde yanlar, yargıç ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak varılacak sonuç uyarınca kazanılmış haklarda gözetilerek karar vermek gerekirken, eksik inceleme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiştir....

                    UYAP Entegrasyonu