Taraflar arasındaki baba ile çocuk arasında daha önce kurulmuş olan kişisel ilişkinin kaldırılması olmadığı takdirde azaltılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kabulüne karar verilmiştir. Kararın davacı asıl tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı asıl tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Çocukla Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarih ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı erkek tarafından kişisel ilişkinin süresi ve vekalet ücreti yönünden; davalı-karşı davacı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden duruşmalı olarak temyiz edilmiş ise de; 6100 sayılı Hukuk Muhkameleri Kanununa 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 30. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. madde hükmü uyarınca, uygulanması gereken 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 438. maddesinde; çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesine ilişkin verilen kararların Yargıtay’da duruşmalı inceleneceğine ilişkin hüküm bulunmadığından duruşma isteğinin reddine, evrak üzerinde inceleme yapılmasına karar verildi....
Kaldı ki, kişisel ilişkinin değiştirilmesinde istek dava yolu ile gerçekleştirilebilir. Yeni olayların çıktığına veya mevcut durumun kişisel ilişkinin değiştirilmesi gerekliliği iddiasında olan taraf, önlem alınmasını başka bir anlatımla hükmün değiştirilmesini bağımsız ve yeni bir dava ile gerçekleştirebilir. Hükmün değiştirilmesi, boşanma davasının bir devamı değildir. Başka bir anlatımla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini isteyen tarafın öngörülen diğer önlemlerde olduğu gibi değişikliğin gerçekleştirilmesi için harcı verilerek usulüne uygun açılmış bir davası bulunmalıdır. O halde yukarıda açıklanan hususlar göz ardı edilerek davayı sona erdiren nihai karar verildikten sonra, kişisel ilişkiye yönelik hükmün değiştirilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir....
Aile Mahkemesinin 2016/352 Esas, 2016/368 Karar sayılı ilamıyla boşandıkları ve ortak çocuğun velâyet hakkının anneye bırakıldığı, babanın halen Antalya İli Alanya İlçesinde ikamet ettiği, kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talepli davada, sosyal inceleme raporu uyarınca ortak çocuğun, babaya yönelik endişeli ve kaygılı duygu durumunun bulunması, baba ve annenin farklı illerde yaşıyor oluşu, babayla çocuk arasında 2 haftada bir kurulacak yatılı kişisel ilişkinin ortak çocuk için yorucu olabileceği ve bu durumun çocuğun düzenini bozabileceği gerekçesiyle asıl davanın kısmen kabulü ile; çocuk ile baba arasında kurulan kişisel ilişkinin, ortak çocuk ... ve davalı baba ...'...
ile davalı-karşı davacı baba ve ortak çocuk 28.08.2012 doğumlu.... arasında kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasını talep etmiş, mahkemece; babanın davasının reddine, annenin kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine ''uzman raporunda, ortak çocuğun dil gelişmininde mesafe alıncaya kadar baba ile küçük arasında yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasının küçüğün yararına olacağı şeklindeki uzman görüşü sebebiyle'' ........
Taraflar arasındaki babanın açtığı çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi ve annenin karşı dava olarak açtığı çocukla kişisel ilişkinin kaldırılması davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi davasının kabulüne ve kişisel ilişkinin kaldırılması davasının reddine karar verilmiştir. Kararın davalı-davacı anne vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı anne vekili tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda temyize konu edilen kararın niteliğinin duruşma istenebilecek davalardan olmadığı anlaşılmıştır....
yatılı olarak sürdürülmekle birlikte velâyet hakkı kendisinde bulunan davacı babanın yerleşim yeri ile sınırlandırılmasının küçüklerin yüksek yararına uygun ve davalı bakımından annelik duygularını tatmine elverişli olacağı vicdani kanaatiyle, davacının kişisel ilişkinin kaldırılmasına dair talebinin reddine, davacının kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesi talebinin kısmen kabulü ile; velâyetleri Çaycuma 2....
DAVA Davacı baba dava dilekçesinde özetle; tarafların boşandıklarını, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilerek baba ile kişisel ilişki kurulduğunu, annenin çocuğu mahkemenin belirlediği gün ve saatler dışında babayla görüştürmek istemediğini, telefonla görüştürmemesi nedeniyle telefonla görüşme hakkı talep ettiğini, yaz tatilindeki görüşme hakkını yıllık iznini alabileceği tarihlerde kullanma talebinin anne tarafından reddedildiğini, hafta sonları kurulan kişisel ilişkinin cumadan başlamasını istediğini, her yıl resmi tatil ve bayram tatillerinin resmileşen tatil gün sayısının yarısı ve yarıyıl tatillerinin ikinci yarısı kişisel ilişki talep ettiklerini belirterek çocukla kişisel ilişkinin yeniden düzenlenmesini talep etmiştir. II....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; annenin çocukları koruyamadığı, ortak kız çocuğunun anne yanında cinsel istismara maruz kaldığı, ceza mahkemesi kararı henüz kesinleşmemiş olsa bile durumun dosya kapsamındaki delillerle sabit olduğu gerekçesi ile; kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kabulü ile anne ile çocuklar arasında boşanma ilâmı ile kurulan kişisel ilişkinin kaldırılmasına ve birleşen velâyetin değiştirilmesi davasının reddine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A. İstinaf Yoluna Başvuranlar İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı asıl istinaf başvurusunda bulunmuştur. B. İstinaf Sebepleri Davalı-davacı anne istinaf dilekçesinde özetle; çocuklarını koruyamadığı ve onlara travma yaşattığı için pişman olduğunu belirterek kişisel ilişkinin kaldırılması davasının kabulü yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur. C....
İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların karşılıklı iddiaları, tanık anlatımları, ortak çocukların beyanları, sosyal inceleme raporları ve tüm dosya kapsamı hep birlikte değerlendirildiğinde davalı anneden kaynaklanan kişisel ilişkinin tamamen kaldırılmasını gerektirecek önemli bir sebep bulunmadığından davacının kişisel ilişkinin kaldırılması talebinin reddine, ancak iki sosyal hizmet uzmanı ve bir psikologtan oluşan üç kişilik bilirkişi gurubu tarafından düzenlenen sosyal inceleme raporu ile küçüklerin yaşları, ihtiyaçları, bedensel ve zihinsel gelişimi ile huzur ve menfaatleri de nazara alınarak davalı anne ile çocuklar arasındaki kişisel ilişkinin sınırlandırılması gerektiği sonucuna varılmakla ortak çocuklar ile davalı anne arasında her ayın 2. cumartesi günü saat 11.00 ile 15.00 arasında, dini bayramların ikinci günü saat 11.00 ile 15.00 arasında kişisel ilişki tesisine karar verilmiştir. IV. İSTİNAF A....