Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava dosyasının incelenmesinden, davacının, yol harcamalarına katılma payı istenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle açtığı davada 2464 sayılı Yasanın 89. maddesinin (a) bendinin dördüncü fıkrası uyarınca dava şartı olan meblağı yatırdığı, vergi mahkemesince yükümlü kurum lehine dava kabul edilerek sözkonusu işlemin iptal edildiği, ancak kararda yatırılan meblağın iadesi yolunda bir hüküm tesis edilmediği anlaşılmıştır. İdare hukuku ilkelerine göre her işlem tesis edildiği andaki unsurları itibariyle yargı denetimine tabi tutulur. Davacının yol harcamalarına katılma payı istenmesine ilişkin işlemin iptali istemiyle dava açabilmesi yol harcamalarına katılma payının yarısının önceden belediyeye yatırması koşuluna bağlı tutulduğuna ve davacı da davasında haklı çıkıp dava konusu işlem iptal edildiğine göre yatırdığı yol harcamalarına katılma payının davacıya iadesine karar verilmesi gerekmektedir....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : 5607 sayılı Yasaya muhalefet HÜKÜM : Beraat, müsadere Yerel mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle; başvurunun süresi, kararın niteliği ve suç tarihine göre dosya okunduktan sonra Türk Milleti adına gereği görüşülüp düşünüldü; 15/06/2016 tarihinde usulüne uygun davetiye ile davadan haberdar edilerek kendisine davaya katılma imkanı sağlanan Gümrük İdaresinin duruşmaya gelmediği ve hüküm kuruluncaya kadar usulüne uygun katılma talebinde bulunmadığı, CMK'nun 237/1. maddesine aykırı şekilde hükümden sonra mahkemeye ulaşan katılma isteminin ise suçtan zarar gören kuruma katılma hakkı sağlamayacağı anlaşılmakla, davaya katılma ve hükmü temyize yetkisi bulunmayan Gümrük İdaresi vekilinin vaki temyiz inceleme isteğinin 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi uyarınca yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK'nun 317. maddesi gereğince REDDİNE, 24/01/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından katılma yoluyla nafaka talebinin reddi ve iştirak nafakası miktarı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Katılma yoluyla temyiz isteği asıl temyiz isteğine sıkı sıkıya bağlıdır. Davalı erkeğin asıl temyiz isteği yönünden temyiz harç ve masraflarını yatırmaması nedeniyle mahkemece kararın temyiz edilmemiş sayılmasına dair 03/07/2015 tarihinde verilen ek karar davalı erkek tarafından temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. Bu durumda davacı kadının katılma yoluyla temyiz itirazları incelenemeyeceğinden katılma yoluyla temyiz isteğinin reddine karar vermek gerekmiştir....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Resmi belgede sahtecilik HÜKÜM : Beraat Sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görmesi nedeniyle kamu davasına katılma hakkı bulunan ve 23.02.2012 tarihli dilekçesinde katılma talebinde bulunan şikayetçi banka vekilinin CMK’nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılma talebine rağmen katılma kararı verilmemiş ise de, yargılama aşamasında katılma isteminde bulunan ve beraat hükmünü temyiz eden şikayetçi vekilinin, 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğundan, aynı Yasanın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçi bankanın davaya katılan, Av. ......

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür bozma HÜKÜM : Beraat Sanığa yüklenen suçtan doğrudan zarar görmesi nedeniyle kamu davasına katılma hakkı bulunan ve 19.02.2014 tarihli dilekçesinde katılma talebinde bulunan şikayetçi şirket vekili Av. ...'nın CMK’nın 238/2. maddesi uyarınca davaya katılma talebine rağmen katılma kararı verilmemiş ise de, yargılama aşamasında katılma isteminde bulunan ve beraat hükmünü temyiz eden şikayetçi vekilinin 5271 sayılı CMK'nın 260/1. maddesi gereğince yasa yoluna başvurma hakkı bulunduğundan aynı Yasanın 237/2. maddesi uyarınca şikayetçi şirketin davaya katılan, Av. ...'...

            Bölge adliye mahkemesince; katılma yoluyla istinaf başvurusunun asıl istinaf başvurusuna sıkı sıkıya bağlı olduğu, bu nedenle davalı erkeğin boşanma ve iştirak nafakasına yönelik hükümleri istinaf etmediğine göre, kadının bu hükümler yönünden katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı gerekçesiyle kadının, lehine takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarları, ortak çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakası ve velayet düzenlemesi dışındaki istinaf başvurusunun incelenemeyeceği belirtilerek, kadının "Türk Medeni Kanunu'nun 162. maddesi gereğince boşanmaya karar verilmesi ve iştirak nafakasının miktarına" yönelik katılma yolu ile istinaf talebinin esası incelenmeksizin reddine, kadının "Velayet düzenlemesi ve tazminatların miktarına" yönelik katılma yoluyla istinaf talebinin kabulüne, erkeğin tüm, kadının sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir....

              Her ne kadar, bölge adliye mahkemesince davacı-karşı davalı erkeğin “kendi davasının(asıl davanın) kabulü, kadının tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası taleplerinin reddi” hükümlerine karşı istinaf talebinde bulunmaması nedeniyle bu hükümler yönünden kadının katılma yoluyla istinaf hakkının bulunmadığı belirtilerek davalı-karşı davacı kadının katılma yoluyla istinaf dilekçesinin yukarıda belirtilen yönlerden usûlden reddine karar verilmiş ise de; bölge adliye mahkemesinin de kabulünde olduğu üzere katılma yoluyla istinaf talebi asıl istinaf talebine sıkı sıkıya bağlı olup somut olayda karşılıklı boşanma davaları bulunduğu göz önüne alındığında hükmün davacı-karşı davalı erkek tarafından sadece "Kusur belirlemesine" yönelik istinafı halinde dahi kadının katılma yoluyla "erkeğin davasının(asıl davanın) kabulü, reddedilen tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası talepleri” yönünden katılma yoluyla istinaf taleplerinin esastan incelenmesi gerekirken yazılı şekilde kadının katılma yoluyla...

                maddesi gereğince davalı tarafın istinaf isteminin kısmen kabulüne karar verilerek, ana dava yönünden; davacının katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine; toplam 115.508,00 TL katılma alacağından, davacı adına kayıtlı ... ili, ... ilçesi Süleymanlı 2978 sayılı parselden kaynaklı davalının 24.240,00 TL katılma alacağının mahsubu ile neticede 91.268,00 TL katılma alacağının istinaf karar tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ... ili ... ilçesi 1890 ada 1 parsel zemin kat 11 nolu batar dükkan açısından katılma alacağı talepli davanın reddine, birleşen dava yönünden;davacının katkı payı alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine; toplam 67.431,06 TL katkı payı alacağının dava tarihi olan 18.04.2006 tarihinden işleyecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,fazla istemin reddine karar verilmiş hüküm, her iki taraf vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1....

                  Mağdur, suçtan zarar gören gerçek ve tüzel kişiler ile malen sorumlu olanların kanunun kendilerine tanıdığı hak ve yetkileri haiz olarak davada Cumhuriyet savcısının yanında yer almasına öğreti ve uygulamada “davaya katılma” denilmekte, davaya katılma talebinin kabul edilmesi hâlinde ise davaya katılma isteminde bulunan kişi “katılan” sıfatını almaktadır. 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununda, kamu davasına katılma konusunda suç bakımından bir sınırlama getirilmemiş, ilke olarak şartların varlığı halinde tüm suçlar yönünden kamu davasına katılma kabul edilmiştir. Öğreti ve uygulamada kamu davasına katılma yetkisi bulunan kişinin “suçtan zarar görmesi” şartı aranmış, ancak kanunda “suçtan zarar gören” ve “mağdur” kavramlarının tanımı yapılmadığı gibi, zararın maddi ya da manevi olduğu hususu bir ayrıma tâbi tutulmamış ve sınırlandırılmamıştır....

                    Somut uyuşmazlıkta, davacının temyiz dilekçesi davalı ... vekiline 10.07.2021 tarihinde tebliğ edilmiş, katılma yolu ile temyiz dilekçesi ise iki haftalık cevap süresi geçtikten sonra, 13.09.2021 tarihinde verildiğinden, katılma yolu ile temyiz başvurusunun reddine karar vermek gerekmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu