Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ın sanıktan şikayetçi olup, katılmak istediğini beyan ettiği halde katılma konusunda bir karar verilmediği, bu itibarla katılma talebinde bulunan ve süresinde temyiz dilekçesi verip kararı temyiz ederek katılma iradesini gösteren müşteki ...'in 5271 sayılı CMK'nin 260/1. ve 237/2. maddeleri uyarınca kamu davasına katılma talebinin kabulüne karar verilerek yapılan incelemede, Yapılan yargılamaya, toplanan ve karar yerinde açıklanan delillere, mahkemenin kovuşturma sonucunda oluşan inanç ve takdirine, gösterilen gerekçeye ve uygulamaya göre katılanın temyiz itirazlarının reddiyle hükmün istem gibi ONANMASINA, 06/06/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Güveni kötüye kullanma HÜKÜM : Beraat Dosya incelenerek gereği düşünüldü; Kovuşturma evresinde yöntemine uygun biçimde davetiye tebliğ olunmak suretiyle duruşmadan haberdar edilen şikayetçinin, 24.12.2009 tarihli duruşmada davaya katılmak istemediğini beyan ettiği, ancak daha sonra 22/06/2011 tarihli duruşmada ise davaya katılmak istediği ve bu katılma talebi doğrultusunda CMK'nın 238. maddesi gereğince şikayetçinin davaya katılmasına karar verildiği, katılma kararından dönülemeyeceğinden şikayetçinin kamu davasına katılma hakkı bulunmadığı ve usulsüz verilmesinden dolayı hukuken geçersiz olan katılma kararının hükmü temyiz etme yetkisi vermeyeceğinden mevcut temyiz isteminin 5320 sayılı Kanun’un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 10.06.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : Mühür Bozma HÜKÜM : Beraat Şikayetçi idare vekili temyiz dilekçesinde, 02.02.2001 havale tarihli müdahale dilekçesinin (dilekçede tarih 2001 olarak belirtilmiş) dosyaya konduğunu ve UYAP sistemine de taratıldığını, mahkemenin ise gerekçeli kararında şikayetçi belediyenin katılma dilekçesi verdiği ve talebin kabul edildiğini belirtmişse de; gerek dosya gerekse UYAP sistemi üzerinde yapılan incelemede katılma dilekçesi bulunmadığı gibi yargılamanın tek celsede bitirildiği ve buna ilişkin 03.03.2011 tarihli duruşma tutanağı içeriğinde de katılma talebi ve bunun sonucunda verilmiş bir katılma kararı bulunmadığından,şikayetçi idarenin yargılama sırasında anılan hususta dilekçe verip vermediği araştırılıp varsa belgesinin eklenip iadesi için dosyanın mahalline gönderilmek üzere Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 20.02.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi....

        ın, 02.02.2010 tarihli duruşmada davaya katılmak istemediğini beyan etmesi nedeniyle davaya katılma hakkı bulunmadığı halde mahkemece yasaya aykırı gerekçeyle kamu davasına katılan olarak kabulünün, mağdura bu niteliği ve dolayısıyla Yasa yoluna başvurmak hak ve yetkisini kazandırmadığı, yine mağdur ... vekilinin katılma talebi bulunmadığından, mahkemece katılma kararı verilmemesi nedeniyle katılma sıfatını kazanmadığı anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca müşteki ... vekili ve müşteki ...'ın tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEKLERİNİN REDDİNE, 12/06/2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

          "İçtihat Metni"Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : 2863 sayılı Kanuna aykırılık Hüküm : CMK'nın 223/2-a. maddesi gereğince beraat 2863 sayılı Kanuna aykırılık suçundan sanık hakkında verilen beraat kararına ilişkin hüküm, katılan vekili tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek gereği düşünüldü: Mahkemece hakkında katılma kararı verilen ...'nın, 2863 sayılı Kanuna aykırılıktan doğan davalara katılma ve tesis edilen hükmü temyiz etme hak ve yetkisi bulunmadığı, davaya katılma hakkı bulunan Çanakkale Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu Müdürlüğü ile yargılama aşamasında yapılan yazışma nedeniyle, katılma hakkı bulunan kurumun davadan haberdar olduğu anlaşılmakla, katılan ... vekilinin temyiz isteminin 1412 sayılı CMUK'un 317. maddesi uyarınca isteme aykırı olarak REDDİNE, 22/06/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

            İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK 229.m) ve denkleştirmeden (TMK 230.m) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK 219.m) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK 231.m) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK 236/1.m). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

              Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girdiği 01.01.2002 tarihine kadar mal ayrılığı (743 sayılı TKM'nun m. 170), bu tarihten mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar ise, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 sayılı yasanın m. 10, TMK'nun m. 202/1). Aile konutu, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu 03.02.2009 tarihinde satın alınarak, 1/2 oranında eşler adına tescil edilmiştir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır (TMK'nun m. 179). Davacının katılma alacağına mahsuben oturma hakkı tanınmasını talep ettiği taşınmaz, evlilik birliği devam ederken 03.02.2009 tarihinde satın alınarak 1/2 oranında davacı ve ölen eşi adlarına paylı mülkiyet şeklinde tescil edilmiş ve halen tapu sicilinde aynı şekilde ve oranda kayıtlıdır....

                İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, artık değere katılma alacağı isteğine ilişkindir. Mal rejiminin devamı süresince, bir eşin sahip olduğu edinilmiş malda, diğer eşin artık değerin yarısı oranında katılma alacak hakkı vardır. Artık değere katılma alacağı; eklenecek değerlerden (TMK m. 229) ve denkleştirmeden (TMK m. 230) elde edilen miktarlar da dahil olmak üzere, eşin edinilmiş mallarının (TMK m. 219) toplam değerinden, bu mallara ilişkin borçlar çıktıktan sonra kalan artık değerin (TMK m. 231) yarısı üzerindeki diğer eşin alacak hakkıdır (TMK m. 236/1). Katılma alacağı Yasa'dan kaynaklanan bir hak olup, bu hakkı talep eden eşin gelirinin olmasına veya söz konusu mal varlığının edinilmesine, iyileştirilmesine ya da korunmasına katkıda bulunulmasına gerek yoktur....

                  davanın kısmen kabulü ile katkı payı alacağının reddine ve 88.209,00 TL katılma alacağının davalıdan tahsiline karar verilmiştir....

                    Ancak, ilk derece mahkemesinde ileri sürülüp reddolunan veya karara bağlanmayan katılma istekleri, kanun yolu başvurusunda açıkça belirtilmişse incelenip karara bağlanır”, “Katılma Usulü” başlıklı 238. maddesinde ise; “1) Katılma, kamu davasının açılmasından sonra mahkemeye dilekçe verilmesi veya katılma istemini içeren sözlü başvurunun duruşma tutanağına geçirilmesi suretiyle olur. 2) Duruşma sırasında şikâyeti belirten ifade üzerine, suçtan zarar görenden davaya katılmak isteyip istemediği sorulur. 3) Cumhuriyet savcısının, sanık ve varsa müdafiinin dinlenmesinden sonra davaya katılma isteminin uygun olup olmadığına karar verilir. 4) Sulh ceza mahkemesinde açılmış olan davalarda katılma hususunda Cumhuriyet Savcısının görüşü alınmaz” şeklinde düzenlemeler yer almaktadır....

                      UYAP Entegrasyonu