Davacı kadın vekili ön inceleme duruşmasında talebini 100,00 TL değer artış payı, 4.900,00 TL katılma alacağı olarak açıklamış; davacı vekili 20.11.2021 tarihli dilekçesiyle de talep miktarını değer artış payı alacağı yönünden 40.147,06 TL, katılma alacağı yönünden 58.308,82 TL olmak üzere toplam 98.455,88 TL'ye yükseltmiştir. II....
Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK m. 218-241) özgü ve sadece 'artık değere katılma alacağı (TMK m. 236)' için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki 'katkı payı alacağı' ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki 'değer artış payı alacağı TMK m. 227 için, TMK 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz. Diğer yandan, TMK m. 236/2 maddesindeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılması veya kaldırılmasına yönelik karar verilebilmesi için öncelikle, davacının artık değere katılma alacağının yapılan imcelemeyle sabit olması gerekir. Katılma alacağı olması halinde, hakimin mevcut delillere göre alacağı azaltma veya kaldırmaya yönelik takdirini kullanması sözkonusu olabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Katılma Ve Değer Artış Payı Alacağı Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada bozma sonrası yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş olup hükmün davacı vekili ve davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine duruşma istemi değerden reddedilmiş olmakla, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, evlilik birliği içinde davalı adına edinilen bir adet taşınmaz yönünden şimdilik 40.000,00 TL'nin faizi ile birlikte davalıdan tahsilini istemiş, 12.11.2010 tarihinde harcını da tamamladığı dilekçesi ile talebini 60.000,00 TL'ye yükseltmiştir. 25.11.2015 tarihli dilekçeyle talebin 25.000,00 TL kısmının değer artış payı alacağı, 35.000,00 TL kısmının katılma alacağı olduğu açıklanmıştır. Davalı ... vekili, davacının hiçbir katkı sağlamadığını açıklayarak, davanın reddini savunmuştur....
Mahkemece bu sebeple değer artış payı yönünden redde karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile redde karar verilmiş olması doğru değil ise de red karar sonucu itibarıyla doğru olduğundan davacı vekilinin değer artış payı isteği ile ilgili tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün değer artış payı alacağı bakımından ONANMASINA, Davacının katılma alacağı ile ilgili isteğine gelince; dosya kapsamı, toplanan deliller ve taraf tanıklarının beyanlarına göre, davacı tarafından evin alımında kullanıldığı iddia edilen kredinin 6.1.2005 tarihinde evin alım tarihine yakın tarihte çekilmiş olması ve taşınmaz üzerinde kredi sebebiyle ipotek bulunması karşısında davalı tarafından çekilen bu kredinin alımda kullanıldığı açıktır. Bundan ayrı tanık beyanları karşısında davalının annesinin ortaklığın giderilmesi dosyalarından aldığı paranın da taşınmazın alımında kullanıldığının kabulü gerekir. Katılma alacağı bakımından tarafların çalışıp çalışmamasının bir önemi bulunmamaktadır....
Davacı vekili ve davalı vekili tarafından temyiz itirazı üzerine yapılan inceleme neticesinde, Daire'nin 2019/11 Esas ve 2019/4661 Karar sayılı ilamıyla, davacının katılma alacağının 24.530,00 TL olduğuna, 25.000,00 TL değer artış payı alacağına faiz başlangıcının tasfiye tarihi olan 25.11.2015 tarihinden itibaren başlatılması gerektiğine, yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden ise toplam talebin 60.000,00 TL olduğu, davacının izah edilen şekilde yapılan hesaplama sonucu 24.530,00 TL katılma alacağı ve (ikinci hükümde taleple bağlı kalınarak verilen ve bozma nedeni yapılmayan kısım içerisinde kalan) 25.000,00 TL değer artış payı alacağı olduğu dikkate alındığında davanın kısmen kabul kısmen reddine karar verilip yargılama gideri ve vekalet ücreti yönünden kabul ve red oranına göre hüküm tesis edilmesi gerektiğine işaret edilerek, davacı ve davalı lehine açıklanan yönlerden hükmün bozulmasına karar verilmiş, davacı vekili tarafından yapılan karar düzeltme isteği yerinde görülmeyerek...
Diğer yandan, davacının davalı koca tarafından satın alınan ve kişisel mal niteliğinde olduğu anlaşılan araca yönelik annesinin verdiği 4.000,00 TL para ile katkıda bulunduğu, bu katkı nedeniyle TMK 227. maddesi gereğince değer artış payı alacağı bulunduğu da anlaşılmaktadır. Buna ilişkin bilirkişi raporunda isabetli olarak 4.800,00 TL değer artış payı hesaplanmıştır. Bilirkişi raporunda hesaplanan katkı payı alacağı ve değer artış payı alacağı miktarları dikkate alınarak; 4.275,00 TL katkı payı ve 4.800,00 TL değer artış payı alacağının yasal faizi birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken; delillerin hatalı değerlendirilmesi ve eksik inceleme ile karar verilmesi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir....
Davalı ... vekili, dava konusu evin müvekkilinin babası tarafından hediye edilen dava dışı bir taşınmazın satımından gelen para, davalının akrabalarından aldığı borç ve banka kredisi çekilerek satın alındığını, davacının hiçbir katkısının bulunmadığını ileri sürerek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 125.000,00 TL katılma alacağı ve değer artış payı alacağı yönünden dava tarihinden, 44.205,48 TL katılma alacağı ve değer artış payı yönünden ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte davalıdan tahsiliyle davacıya ödenmesine, fazla talebin reddine karar verilmiştir....
Görüldüğü üzere katılma alacağı davası rejim süresince edinilen “edinilmiş mallarının toplam değerine” yöneliktir. Oysa davacının 3.12.2004 günlü dilekçe ile gerçekleşen isteği 545 parselde bulunan lokanta ve depoya yönelik olup “diğer taşınmazlarla ilgili dava hakkımızı atiye bırakıyoruz” beyanı ile katılma alacağı yönünde istemi bulunmadığı kendi anlatımı ile sabittir. Başka bir anlatımla diğer edinilmiş malların istek dışında bırakılması gerek bu taşınmazlarla ilgili DAPA (=değer artış payı alacağı), DAPB (=değer artış payı borcu), KMD (=kişisel malda denkleştirme), EMD (=edinilmiş malda denkleştirme) ve bu taşınmazlara ilişkin borçları bile inceleme dışı bırakır ki katılma alacağının doğru hesaplanmasına olanak kalmaz/açık aykırılık oluşturur. Olayları anlatmak taraflara doğru olarak niteleme yapamak hakime aitti Davacının istemi, değer artış payı (Mehrwertanteil) alacağına (TMK. m. 227, ZGB....
Bundan sonra mahkemenin yapacağı iş, bozma kararı uyarınca ve o doğrultuda işlem yapmak ve gerekli kararı vermekten ibarettir. Kural olarak, hakim ara kararından dönebilirse de, bozmaya uyulmasına ilişkin karar bunun istisnalarındandır. Farklı anlatımla; bozma kararına uyan mahkeme, bununla bağlıdır. Ne var ki; Mahkemece, bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Şöyle ki, bozma ilamında, davacı lehine 1054 ada 14 parselde 12 nolu bağımsız bölüm yönünden sadece değer artış payı alacağına hükmedilmesi gerektiği belirtildiği halde; Mahkemece, hükme esas alınan 14.07.2016 havale tarihli bilirkişi raporu doğrultusunda bozmaya aykırı şekilde değer artış payı alacağı yanında artık değere katılma alacağına da karar verilmesi doğru olmamıştır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer artış payı ve katılma alacağı ... ile ... aralarındaki değer artış payı ve katılma alacağı davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair ... Aile Mahkemesinden verilen 19.11.2009 gün ve 1171/1283 sayılı hükmün Yargıtay’ca incelenmesi davalı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına, mevcut deliller mahkemece takdir edilerek karar verildiğine ve takdirde bir isabetsizlik bulunmadığına göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 468,70 TL peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 1.593,31 TL’nin temyiz eden davalıdan alınmasına 05.07.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....