Yasa maddesinin kanunda düzenlendiği yer ve kenar başlığından açıkça anlaşılacağı gibi, zina ve hayata kast nedeniyle boşanma kararının eşin alacak talebine etkisi, edinilmiş mallara katılma rejimine (TMK m. 218-241) özgü ve sadece 'artık değere katılma alacağı (TMK m. 236)' için söz konusudur. Bir başka anlatımla, mal ayrılığı rejimindeki 'katkı payı alacağı' ve edinilmiş mallara katılma rejimindeki 'değer artış payı alacağı TMK m. 227 için, TMK 236/2. maddesi uygulama alanı bulmaz. Diğer yandan, TMK m. 236/2 maddesindeki pay oranının hakkaniyete uygun olarak azaltılması veya kaldırılmasına yönelik karar verilebilmesi için öncelikle, davacının artık değere katılma alacağının yapılan imcelemeyle sabit olması gerekir. Katılma alacağı olması halinde, hakimin mevcut delillere göre alacağı azaltma veya kaldırmaya yönelik takdirini kullanması sözkonusu olabilecektir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi ... ile ... aralarındaki katılma alacağı, katılma payı alacağı, değer artış payı davasının reddine dair ... 14....
Hemen belirtmek gerekirki; 743 sayılı TKM'nun yürürlükte olduğu zaman edilenilen malların tasfiyesinden kaynaklanan katkı payı alacağı hakkında 818 sayılı BK'nun 125. maddesi uyarınca on yıllık zamanaşımı süresinin bulunduğu tartışmasızdır. Ancak, 4721 sayılı TMK'nun yürürlüğe girmesinden sonra kabul edilen Edinilmiş Mallara katılma rejiminden doğan katılma alacağı ve değer artış payı alacağı hakkında da Yargıtay 2. Hukuk Dairesinin uygulanmasında bu süresinin oy çokluğuyla on yıl olduğu kabul edilmiştir. Ne var ki, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan alacak davalarının görev yeri Yagırtayı 8. Hukuk Dairesine verilmekle, katılma ve değer artış payı alacağı bakımından zamanaşımı süresi bir yıl olarak uygulanmıştır. Daha sonra oyçokluğuyla bu uygulamaya devam edilmiştir....
için ise 35.000 TL katılma alacağı, 5.000 TL değer artış payı alacağı olarak ıslah etmiştir....
Değer artış payı alacağı; eşlerden birinin diğerine ait malın edinilmesine, iyileştirilmesine veya korunmasına hiç ya da uygun karşılık almaksızın esaslı katkıda bulunması durumunda, tasfiye sırasında bu malda meydana gelebilecek değer artışı için katkısı oranında sahip olduğu alacak hakkıdır(4721 sayılı TMK 227 m). Denkleştirme(TMK 230 m) hariç, tasfiyeye konu malvarlığında katkı tarihine göre değer kaybı söz konusu ise, katkının başlangıçtaki değeri esas alınır(TMK 227/1 m). Böyle bir malın daha önceden elden çıkarılmış olması halinde hakim, diğer eşe ödenecek alacağı hakkaniyete uygun olarak belirler(TMK 227/2 m). Değer artış payı alacağı talep edebilmek için, parasal ya da para ile ölçülebilen maddi veya hizmet değeriyle katkıda bulunulmalıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Değer artış payı alacağı, katılma alacağı ... ile ... aralarındaki değer artış payı alacağı ve katılma alacağı davasının kabulüne dair ... 2. Aile Mahkemesi'nden verilen 05.11.2013 gün ve 49/686 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmiştir. Dosya incelenerek işin duruşmaya tabi olduğu anlaşılmış ve duruşma için 24.06.2014 Salı günü tayin edilerek taraflara çağrı kağıdı gönderilmişti. Duruşma günü temyiz eden davalı vekili Avukat ... ve karşı taraftan davacı vekili Avukat ... geldiler....
U.. vekili evlilik birliği içerisinde edinilen taşınmaz ve araç üzerinden değer artış payı ve katılma alacağı isteğinde bulunmuş, yersiz açılan birleşen davanın reddine karar verilmesini savunmuştur. Davalı-karşı davacı Songül vekili, hukuki dayanaktan yoksun asıl davanın reddine karar verilmesini savunmuş, harcını yatırdığı birleşen dava dosyasında davalı adına kayıtlı banka hesaplarındaki paralar bakımından katılma alacağının davalıdan tahsilini istemiştir. Mahkemece, birleşen davanın reddine, asıl davanın kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, davalı-karşı davacı Songül vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir....
deki evlilik öncesi alınan evde davacının katkısının ve ödemeleri olduğu, değer artış payı 28.980.00 TL olduğu, evlilik içinde alınan Kartal'daki evle ilgili davacının katılma alacağı 109.079,45 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabul kısmen reddine, davacının değer artış payı alacağının 28.980,00 TL'si, katılım alacağının da 109.079.45 TL'si olmak üzere toplam 138.059,45TL'nin davalıdan alınıp davacıya verilmesine, fazla talebinin reddine karar verilmiştir. Hüküm, süresi içerisinde davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 sayılı HMK 33. m). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, değer artış payı ve artık değere katılma alacağı isteklerine ilişkindir....
Mahkemece, davanın katılma alacağı yönünden kabulü ile 26.250-TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalıdan tahsiline, davacının değer artış payı alacağına ilişkin usulüne uygun dava olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi üzerine; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı taraf dava dilekçesinde dava konusu taşınmazın tasfiye tarihindeki değerinin yarısını talep etmiş, 16.08.2013 tarihli ıslah dilekçesi ile yargılama sırasında açıklama getirdiği 24.09.2012 havale tarihli dilekçesi doğrultusunda katılma alacağının yanı sıra değer artış payı alacağının da hüküm altına alınmasını istemiş ve talebini 06.09.2013 tarihli makbuzla harçlandırmıştır. Mahkemece değer artış payı alacağı ile ilgili dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına hükmedilmiştir....
Davacı tarafça 27.05.2009 tarihli karşı dava dilekçesiyle harcını yatırmak suretiyle değer artış payı alacağı istenildiğine, mahkemece, verilen süre içerisinde eksik harç ikmal edildiğine, 31.08.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle alacak miktarı artırıldığına ve boşanma dosyasından ayrılarak bağımsız bir dava olarak yeni esas kaydedildiğine göre, mahkemece taraflarca ileri sürülen tüm deliller toplandıktan sonra elde edilecek sonuç çerçevesinde bir karar verilmesi gerekirken yasal ve yerinde olmayan gerekçelerle yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir. Davacı (karşı davalı) vekili ......