Şti'nin ortağı olduğunu, davalının gerek harcamalarla gerek menfaat temini ile şirketi zarara uğrattığını, şirketin yaklaşık 3 yıl önce Opet firmasıyla çalışmaya başladığını, bu firmanın 16 yıl çalışma karşılığı ödediği bedelden masraflar düşüldükten sonra geriye kalan %40'ının müvekkiline ödenmediğini, şirketin aylık kira gelirinden masraflar düşüldükten sonra %40'ının müvekkiline ödenmesi gerekirken eksik ödeme yapıldığını, müvekkilinin şirket defter ve kayıtlarını inceleme talebinin davalı tarafından reddedildiğini, şirketin bilanço ve finansal tablolarıyla yıllık faaliyet raporlarının hazırlanmadığını ve ortaklar kuruluna sunulmadığını, şirketin kar payı dağıtmadığını ileri sürerek, davalının müdürlükten azlıne, şimdilik 5.000 TL'nin davalıdan alınarak şirkete verilmesine, müvekkilinin kar payı alacağı, bakiye kira alacağı ve Opet firmasıyla çalışması karşılığı müvekkilinin hissesine düşen kısım için şimdilik 15.000 TL'nin müvekkiline ödenmesine, aksi takdirde şirketin feshine karar...
yetki vermediğini ileri sürerek dilekçesinde bildirdiği diğer nedenlerle şimdilik 9.000 TL sermaye alacağının ve 1.000 TL kar payı alacağının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiş; 29/11/2019 tarihli ıslah dilekçesi ile talebini sermaye alacağı yönünden 44.543,58 Euro, kar payı alacağı yönünden 29.464,89 Euro olmak üzere toplam 74.008,47 Euro'ya yükseltmiştir....
Dosyamızda taraf delilleri toplandıktan sonra bilirkişi heyetlerinden asıl ve birleşen dava konusu talepler yönünden bilirkişi raporları temin edilmiş, dosyamıza sunulan bilirkişi raporları arasındaki hesaplama farklılıklar ı ve çelişkinin giderilmesi teminen SMMM Latife Yazıcı Yalçınkaya ve nitelikli hesaplama konusunda uzman bilirkişi ... tarafından oluşturulan bilirkişi raporunda özetle; dava konusu 2008 ve 2009 yılları kar payı alacağının borçlusunun davalılardan ... olduğu, davanın açıldığı 02.04.2009 tarihinde yalnızca ilk yılın (01.01.2008-31.12.2008) kar payının vadesinin gelmiş olduğu, buna göre, dava tarihinde davacının kar payı alacağının 2008 yılı kar payı olan 500,00-TL olduğu, davacının 2008-2009 yılları kar payından bakiye alacağının; 2010 ve 2011 yıllarında yapılan ödemelerin mahsubu ile ve son ödeme tarihi olan 23.08.2011 itibarı ile 694.299,46,TL olarak hesaplandığı, asıl davada talep edilen 100.000,00-TL tazminatın bağış bedeline ilişkin olduğu, dava dosyasında her hangi...
Davalı şirket tarafından ibraz edilen Karar Defteri ve Genel Kurul Toplantı ve Müzakere Defterine göre; Davalı şirketin (2009-2021) yılları arası Olağan Genel Kurul Toplantısı Yapmamış olduğu, Davalı şirketin Kar Payı Dağıtımı ve Huzur Hakkı Ödemesi ile ilgili bir karar almamış olduğu, 2. Davalı şirket tarafından ibraz edilen defter kayıtlarına göre; davalı şirket ortaklarına kar payı ve huzur hakkı payı ödemesi adı altında kayıt mevcut olmadığı, 3. Davacı tarafa ödenmemiş herhangi bir kar payı ya da huzur hakkı bulunmadığı" şeklindedir. DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ, HUKUKİ KABUL VE GEREKÇE Dava, kar payı, huzur hakkı ve manevi tazminat istemine ilişkindir....
nın ise %7,5 ortaklık hissesinin bulunduğunu, ancak bugüne kadar kendilerine hiç kar payı ödenmediğini, işletilen fabrikanın tasfiyeye gittiğini, demirbaşa kayıtlı olan davara, punto makineleri ve diğer makinelerin de satılmasına karşın hisselerine düşen bedellerinin de ödenmediğini ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla her bir davacı için 10.000 TL olmak üzere toplam 20.000 TL kar payı alacağı ve demirbaş mallarının hisselerine düşen bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Davalı şirket temsilcisi, davanın reddini istemiştir. Mahkemece iddia, savunma, toplanan deliller, benimsenen bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, dava tarihi itibari ile davalı şirketin toplam 1000 paya sahip olup, 16.585,12 TL öz sermayesinin bulunduğu, davacı ...'nın 50, diğer davacı ...'...
Davacı asıl davada; davalıya ait iş yerinde 01.05.1993 tarihinden itibaren mermer ustası olarak çalıştığını, ucuz işçi çalıştırmak isteyen davalının 01.10.2005 tarihinde kendisini işten çıkardığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, kıdem, fazla çalışma vd. alacakları için toplam 1.500 TL'nin davalıdan tahsilini talep etmiş; 30.04.2008 tarihli ıslah dilekçesi ile 1.450 TL işçilik alacağı yanında beş yıllık kar payı alacağı 50.000 TL ile beş yıllık ortaklık payı alacağı 50.000 TL olmak üzere toplam 101.450 TL'nin tahsilin istemiş; 02.09.2015 tarihli ıslah dilekçesiyle de işçilik alacakları taleplerini toplam 105.316,25 TL'ye yükseltmiştir. 2. Davacı, bozmadan sonra asıl dava ile birleştirilen davada; asıl davada alınan 02.10.2010 tarihli bilirkişi raporu ile kar payının 90.480 TL olarak belirlendiğini ileri sürerek, bakiye 40.480 TL kar payının davalıdan tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP 1....
Bu durumda davalı şirketin gayesini gerçekleştiremeyeceği ve haklı nedenlerle feshi koşullarının oluştuğu somut kanıtlarda kanıtlanmadığından, davacının feshe ilişkin isteminin reddi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş ve kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir. 2- Öte yandan, davacının kar payı istemine gelince; TTK.nun 533. maddesinde, şirket mukavelesinde aksine hüküm bulunmadıkça ortaklar, sermaye koyma borçlarını yerine getirdiği nisbette yıllık bilançoya göre elde edilmiş safi kardan pay alacakları öngörülmüş ise de, aynı Kanunun 534. maddesi yollamasıyla 469. maddesinde, kanuni ve ihtiyari yedek akçelerle kanun ve esas mukavele hükümlerince ayrılması gerekli diğer paralar safi kardan ayrılmadıkça kar payı dağıtılamayacağı belirtildiği gibi, aynı şekilde anılan madde hükmünde kar payı dağıtılmasına genel kurulca karar verilmedikçe kar payı dağıtılmayacağı öngörülmüştür....
için yetersiz kalacağı gerekçe gösterilerek kar payı dağıtılmamasına karar verilmesinin yasaya açıkça aykırı olup genel kurulu kararının iptalini gerektirdiğini iddia ederek davalı şirketin 09/05/2018 tarihinde yapılan olağan genel kurulunun kar payı dağıtımına ilişkin 3/d maddesinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
ın sözleşmesel sorumluluğu olduğunu ve borcu ödedikten sonra dosyanın kapatılması gerekmesine rağmen davalının alacağı temlik aldığını ileri sürerek temlikin geçersiz olduğunun tespiti ve icra takibinin iptali ile bakiye hak ediş alacağı ve kar payı alacağının tahsilini talep etmiştir. II. CEVAP Davalılar vekili cevap dilekçesinde; iptali istenen sözleşme, bono, icra takibi ve temlik işleminin tarafının davalı ... olduğunu, bu hukuki işlemlerle ilgili taleplerin davalı şirkete yöneltilemeyeceğini, icra takibi yapılmasının ikrah olarak kabul edilemeyeceğini, sözleşmede açıkça hisse devir bedelinin tamamen ödendiği ve bu bedelden ayrı olarak davacının davalı ...'a 1.000.000,00 Amerikan doları borcu olduğu hususuna yer verildiğini, yıllık kardan %15, hasta başına net kardan %50 hakediş uygulamasının 07.11.2006 tarihli sözleşmenin imzalanması ile ortadan kalktığını savunarak davanın reddini talep etmiştir. III....
A.Ş emrine keşide edilen çek bedeli olan 250.000TL nin davacı bankaya ödenmesinin kabulü halinde; 1.096.540,87 TL asıl alacak, 5.756,38 TL kar payı mahrumiyeti, 452,86 TL masraf olmak üzere toplam 1.102.750,11 TL alacağın icra takip talebinde asıl alacağa yıllık %19,56 TL oranında işleyecek gecikme tazminatı/kar payı mahrumiyeti, %5 gider vergisi talep edildiği, hükmedilecek alacağa icra takip tarihinden itibaren yıllık %19,56 oranında gecikme tazminatı/ kar payı mahrumiyeti, bu tutar üzerinden %5 BSMV tahakkuku ile takibin devamının uygun olacağının düşünüldüğü, B-Müflis ... .... Tic. A.Ş tarafından ... ... ve Tic....