Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-karşı davacı koca tarafından, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakalar yönünden, davacı-karşı davalı kadın tarafından ise; katılma yolu ile her iki boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Yapılan yargılama sonunda; davacı karşı davalı kadının boşanma davasının reddine, davalı karşı davacı kocanın boşanma davasının ise kabulüne karar verilmiş; hükmü davalı karşı davacı (koca) süresi içinde kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafaka taleplerinin reddi yönünden temyiz etmiş, hükmü süresi içinde temyiz etmemiş olan davacı karşı davalı (kadın) da, kocanın temyiz dilekçesinin tebliği üzerine verdiği temyize cevap dilekçesinde, hükmü her iki boşanma davası yönünden katılma yoluyla temyiz...

    Mahkemece, her üç boşanma davasında, bu davaların esasını oluşturan "boşanma" talepleri konusunda ayrı ayrı hüküm kurulması yerinde olmakla birlikte, evlilik birliğinin sarsılması sebebine(TMK m. 166/1) dayalı boşanma davaları için ayrı , zina sebebine dayalı(TMK m.161)boşanma davası için ayrı kusur belirlenerek, sonucunda boşanma davalarının eki niteliğinde bulunan tazminat talepleri konusunda her bir dava türü(özel/genel boşanma sebebine dayalı davalar) için ayrı ayrı hüküm kurulması doğru olmamıştır. Evlilik birliği sona erinceye kadar, herhangi bir sebeple açılmış boşanma davalarında taraflara yüklenmiş tüm kusurlar, birlikte değerlendirilip, tarafların kusur oranlarının bir kez belirlenmesi ve belirlenen bu orana göre maddi-manevi tazminatlar ile yoksulluk nafakası konularında her bir taraf yönünden bir kez hüküm kurulması gerekir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Nafaka-Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-davacı erkek tarafından boşanma davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı kadın tarafından açılan tedbir nafakasına karşılık erkeğin açtığı boşanma davası birleştirilmiş ve mahkemece erkeğin boşanma davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne şeklinde hüküm kurulmuştur. Davacı-davalı kadın, davalı-davacı erkeğin boşanma davasında, süresinde sunduğu cevap dilekçesiyle, boşanmayı kabul ettiğini belirtip, boşanmanın fer'isi niteliğindeki taleplerini ileri sürmüştür. Ancak davacı-davalı kadının usulüne uygun şekilde açılmış bir boşanma davası bulunmamaktadır....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dava; hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, (TMK m.162), suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme (TMK m. 163) belirtilen özel boşanma sebepleri ile bu kabul edilmediği takdirde evlilik birliğinin sarsılması (TMK m.166/1) sebebiyle boşanma talebine ilişkindir. Hayata kast, pek kötü veya onur kırıcı davranış, suç işleme ve haysiyetsiz hayat sürme fiilleri özel boşanma sebebi yanında genel boşanma (TMK m. 166/1) sebebi de oluşturur. Böyle bir durum karşısında kalan eş dilerse bu özel sebeplerin yanında genel sebebe, dilerse birine veya birkaçına birlikte dayanarak boşanma talep edebilir....

          Davalar birlikte görüldüğüne göre kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma kararı kesinleşmedikçe, birleşen boşanma davasındaki boşanma talebi hukuki varlığını devam ettirir ve konusuz hale gelmez. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; her iki boşanma davasının esası hakkında ayrı ayrı hüküm kurmaktan ibarettir. Bu husus nazara alınmadan, kadının davasında boşanma kararı verildiği gerekçesiyle erkeğin boşanma davası hakkında yazılı şekilde karar verilmesine yer olmadığına dair hüküm tesisi usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

            Değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma davasında boşanmanın fer’i hükümlerine yönelik temyiz isteğinin boşanmayı kapsamadığına ilişkin düşüncesine katılamıyorum. Anlaşmalı boşanma ancak tarafların (=kadın ve erkek) anlaşması ile oluşabildiğine göre hem kadın hem erkek davadan feragat edebilir. Davacı-davalı eş anlaşmalı boşanma hükmünün nafaka, tazminat ve tescil bölümünü¸ davalı-davacı eş anlaşmalı boşanma hükmünün velayet bölümünü kabul etmeyerek kesinlikle “bu şekilde” boşanmak istemediklerini de açıklamış olmaktadır. Başka bir anlatımla anlaşmalı boşanma davasında “ferî hükümler konusunda anlaşamadıklarını” açıklayan eşlerin temyiz isteminde değerli çoğunluğun görüşü doğrultusunda boşanma bölümünün kesinleştiğini kabul durumunda hükmün boşanma dışında kalan bölümlerinin bozulmasına karar vermenin ne anlamı kalacaktır?...

              "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Yargılamanın İadesi (Boşanma) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma davasının davalısı kadın; eşi tarafından açılan boşanma davası sonucu boşanmalarına karar verilmiş olduğunu vukuatlı nüfus kayıt örneği almak için nüfus idaresine gittiğinde 22.6.2000 tarihinde öğrendiğini, haricen yaptığı araştırmada; gerçekte boşanma davasından önce ...'...

                "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca açılan ve birleştirilerek görülen boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda mahkemece, erkeğin asıl boşanma davasında, erkeğin boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına kadının nafaka ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin ön inceleme aşamasından sonra ileri sürüldüğü gerekçesiyle reddine karar verilmiş, kadının birleşen boşanma davasında ise kadının boşanma talebinin kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın yararına yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminata hükmedilmiştir....

                  "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kocanın karşı boşanma davası hakkında bozmaya uyularak hüküm verilmiş olmasına göre, davalı-karşı davacı (koca)'nın kendi boşanma davasının kabulü gerektiği yönündeki temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-karşı davalı (kadın)’ın temyizine gelince; Mahkemece, her iki davanın kabulü suretiyle verilen boşanma kararı, tarafların temyizi üzerine Dairemizce kocanın boşanma davasının reddi gerektiği belirtilerek bozulmuş bozma sebebine göre davacı-karşı davalı kadının davasının kabulü suretiyle verilen boşanma hükmü incelenmemiştir. Hüküm kadının boşanma davası yönünden onanmadığına göre, bozulmakla tamamen ortadan kalkmıştır....

                    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki "boşanma" ve "karşı boşanma" davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, taraflarca temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davalı tarafından, süresinde verilen cevap dilekçesiyle karşı boşanma davası açılmıştır. Asıl davada boşanma kararı verilmiş olması, karşı davadaki boşanma talebi hakkında karar verilmesi gerekliliğini ortadan kaldırmaz. Bu bakımdan karşı boşanma davası hakkında hüküm kurulması zorunludur. O halde, davalı tarafından süresinde açılan karşı boşanma davası hakkında toplanan deliller çerçevesinde bir hüküm kurulması gerekirken bu hususta hüküm kurulmamış olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir....

                      UYAP Entegrasyonu