Bu kere dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince inceleme yapılarak hüküm verilmiş olmasına, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve bozmanın şümulü dışında kalarak kesinleşen cihetlere ait temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre davacı iş sahibi ile davalı yüklenicinin yerinde bulunmayan tüm temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, 750,00 TL duruşma vekâlet ücretinin taraflardan karşlılıklı olarak alınıp diğer tarafa verilmesine, aşağıda yazılı bakiye 3.484,30 TL temyiz ilam harcının temyiz eden davalı ...İnş.Tic.A.Ş.'den alınmasına, 13.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi Taraflar arasındaki karşlılıklı itirazın iptali davasının bozma kararına uyularak yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı esas davanın reddine karşı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı-davalı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. - K A R A R - 1- Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazları incelenemeyeceğine göre, davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Mahkemece yapılan yargılama sonunda birleşen davanın kısmen kabulüyle takibe itirazın kısmen iptaline, takibin 28.413,44 TL. üzerinden devamına karar verilmiştir. Birleşen davada harca esas değer ise 37.905,17 TL.'dir....
Tedbir, İştirak ve Yoksulluk nafakaları yönünden yapılan değerlendirme sonucundan; Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (resen) almak zorundadır (TMK.md.185/2- 3, 186/1) amir hükümleri uyarınca, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın ve müşterek çocuk yararına TMK’nun 169.maddesi gereğince tedbir nafakasına hükmedilmesinde, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, hükmedilen tedbir nafakaları miktarı azdır....
gönderilen dosyanın ilk incelemesi tamamlanmış olmakla HMK'nın 353. ve 356. maddeleri gereğince; dosya içeriğine ve kararın niteliğine göre sonuca etkili olmadığından duruşma yapılmasına gerek görülmeden dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; davalının 01/04/2018 tarihinde Letgo internet sayfası üzerinden 27.500,00 TL vermiş olduğunu; ilan üzerine kendisiyle araç satış vekaleti verdiği eşi Numan Parlak ile irtibat kurduğunu; kendisine aracını yine aynı sitede bulunan eşinin üzerine kayıtlı 28.500,00 TL fiyatlı Fiat Linea araçla karşılıkı takas etmek isteyip istemediğini sorduğunu; T2 da bunu kabul ettiğini ve aracın herhangi hasar kaydı bulunup bulunamdığını sorulduğunu; hasar kaydının bulunmadığını belirttiğini; eşinin bunun üzerine aracın eski plakası olan 34 XX 957 plakası üzerinden hasar kayıt sorgulaması yaptığını; araca ait herhangi bir hasar kayıt bulunmaması üzerine karşlılıklı...
Anılan kararın davalı-karşı davacı erkek tarafından her iki boşanma davası yönünden istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince; erkeğin boşanma davasının da kabulü gerektiğine ve bu yöndeki istinaf isteminin kabulüne ancak davacı-karşı davalı kadının boşanma davasında boşanma hükmü kurulduğu ve buna ilişkin istinaf isteminin esastan reddine karar verildiği gerekçesiyle davalı-karşı davacı erkeğin davasında yeniden boşanma hükmü kurulmasına yer olmadığına karar verilmiş ve boşanmanın fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur....
Mahkemece, bozma sonrasında bozmaya uyularak davacı-karşı davalı kadının zina sebebine dayalı boşanma talebinin reddine, davacı- karşı davalı kadın tarafından 166/1 (şiddetli geçimsizlik) ile davalı-karşı davacı erkek tarafından 166/1 (şiddetli geçimsizlik) sebebine dayalı olarak açılan boşanma davalarının kabulü ile boşanmalarına karar verilmiştir. Hüküm, davacı-karşı davalı kadın tarafından zinaya dayalı boşanma talebinin reddi, kusur belirlemesi, erkeğin kabul edilen boşanma davası, tazminat ve nafaka miktarları yönünden, davalı-karşı davacı erkek tarafından ise kadının kabul edilen boşanma davası, kusur belirlemesi, tazminatlar ve velayet yönünden temyiz edilmiştir. Dairemizin 2015/754 esas, 2015/94 karar sayılı bozma ilamı ile: " Davacı-karşı davalı kadının zinaya davalı boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazları yersizdir....
Davacı-karşı davalı erkeğin genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı bir talebi bulunmamaktadır. Münhasıran özel boşanma sebebine dayalı olarak açılan boşanma davasında genel boşanma sebebine (TMK m.166/1) dayalı olarak karar verilmesi mümkün değildir. Zira, hakim tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır (HMK m.26/1). Mahkemece deliller (bu nedene dayalı boşanma talebi bulunmadığı halde) Türk Medeni Kanununun 166/1. maddesi çerçevesinde değerlendirilmiş, Türk Medeni Kanununun 161. maddede yer alan sebep yönünden bir değerlendirme yapılmamıştır. Erkeğin boşanma davası öncelikle zina nedenine dayalı olduğundan toplanan delillerin özel boşanma sebebi olan zina çerçevesinde değerlendirilerek sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, bu hususun nazara alınmaması doğru bulunmamıştır....
I) davası açıldığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı verildiği, hükmün boşanma davasının reddi gerektiği yönünde davalı koca tarafından temyiz edildiği konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?; Öncelikle değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) koşullarının oluştuğu yönündeki görüşüne katılmıyorum. Nitekim yerel mahkeme hakimi de aynı görüşte olduğu için evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle boşanma (TMK. m. 166 f. I) kararı vermiştir. Ortada bir anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı da bulunmamaktadır. Kaldı ki anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f. III) kararı verilebilmesi için her hususta anlaşma sağlanmalıdır.(Y2HD, 3.10.2005, 10592-133369, Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2) Değerli çoğunluğun anlaşmalı boşanma (TMK. m. 166 f....
Kronolojik sıralama şöyledir; -birinci boşanma davasının dava tarihi: 2.5.1997, ret kararının kesinleşme tarihi: 31.12.1998 -ikinci boşanma davasının dava tarihi:4.10.1999, ret kararının kesinleşme tarihi: 4.1.2002 -üçüncü boşanma davasının dava tarihi:11.6.2002, ret kararının kesinleşme tarihi: 25.7.2002 -dördüncü boşanma davasının dava tarihi:7.7.2003, ret kararının kesinleşme tarihi: 30.9.2003 -beşinci boşanma davasının dava tarihi: 3.12.2003, ret kararının kesinleşme tarihi:31.3.2004 Altıncı (=iş bu) boşanma davasının açılma tarihi ise: 4.1.2005 olup davacı koca daha önce reddedilen bütün davalara “dayanak dava” (Ömer Uğur GENÇCAN, Boşanma Hukuku, Yetkin Yayınevi, Ankara 2006, Kısaltma: GENÇCAN-Boşanma-2, s. 386,dipnot:1418) olarak dayanmıştır. Davacı koca tanıklarını dinletmiş davalı kadın ise tanık göstermesine rağmen dinlenmeden yargılama sona erdirilmiş verilen hüküm davacı koca tarafından temyiz edilmiştir....
KARŞI OY YAZISI Davacı erkek eşin 31.8.2008 tarihinde boşanma davası açtığı buna karşılık kadın eşin de 4.10.2005 tarihinde boşanma davası açtığı, kadın eşin boşanma davasının erkek eşin boşanma davası ile birleştirildiği, davacı-davalı erkek eş ile davalı-davacı kadın eşin açtığı boşanma davalarının kabul edilerek tarafların boşanmalarına karar verildiği, hükmün sadece davalı-davacı kadın eş tarafından davacı-davalı erkek eşin boşanma davasının reddi ile nafakalar ve tazminatlar yönünden temyiz edildiği, davalı-davacı kadın eşin açtığı boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına yönelik hükmün temyiz edilemeyerek “kesinleştiği” konusunda değerli çoğunluk ile aramızda “görüş birliği” vardır. Çekişme nedir?...