Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

CEVAP Davalı vekili cevap dilekçesinde; müvekkil aleyhine açılan ziynet ve çeyiz eşyası istemli davasının öncelikle usulen davacı adedinin ve miktarını tam olarak bildiği ve kurunu da bildiği ziynetler için belirsiz alacak davası açamayacağını, bu nedenle davanın usulden ve esastan reddinin gerektiğini, kesinleşen Siirt 2....

    Aile Mahkemesinin 2020/87 Esas sayılı dosyası ile boşanma davalarının mevcut olduğunu, tarafların düğününde müvekkiline 10 tane 22 gram burmaz bilezik , 1 adet saat arkası kalın bilezik, tam altından oluşan çerçeveli kolye , 1,5 metre zincir, 20 kadar çeyrek altın ve 2.500,00 TL paranın ziynet eşyası olarak takıldığını, müvekkilinin bu altınları bir daha görmediğini, davalının aldığını, boşanma davası sürerken müvekkilinin ortak konutta çeyiz eşyalarının kaldığını, bu nedenlerle müvekkiline takılan ziynet eşyalarının ve çeyiz eşyalarının müvekkiline iadesini ya da bedelinin ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

    Mahkemece;"Yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; Davacı taraf açmış olduğu davada zinet eşyası ve çeyiz eşyasının iadesini, iadenin mümkün olmaması halinde alacak olan bedelinin ödenmesini talep etmiş, davalı taraf zinet eşyalarının davacıda olduğunu ve kendi şahsi borçları için davacı tarafça harcandığını, çeyiz eşyasının ise davacıya iade edilmesi için haber gönderildiğini, ancak davacının çeyiz eşyalarını iade almaktan kaçındığını savunmuş, davanın reddini talep etmiştir. Dava konusu uyuşmazlığın taraflar arasındaki boşanma kararı sonucunda iade edilmeyen zinet ve çeyiz eşyalarının davalının elinde bulunup bulunmadığı, haksız ve hukuka aykırı bir şekilde davacıya teslim ve iade edilmemesinin söz konusu olup olmadığı, iade edilmemişse haklı bir sebebinin bulunup bulunmadığı hususlarının tespitine yönelik olduğu anlaşılmıştır. Taraflar arasındaki Bulancak 1.Asliye Hukuk Mahkemesi'nde görülen 2020/43E.(eski 2017/473E.)...

    Mahkemece, tarafların belirlenen ve gerçekleşen diğer kusurlu davranışlarına göre ise evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının kabulü gerekir. Hal böyle iken mahkemece davalı erkeğin ağır kusurlu olarak kabul edilmesi doğru görülmemiştir 3-Davacı kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafakasının ve ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren hükmedilmesine karar verilmesi gerekirken dava tarihinden hükmedilmesi doğru görülmemiş ve bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacı kadın, boşanma davasına ilişkin dava dilekçesinde çeyiz eşyalarının aynen iadesini istemiştir. Davacı kadının çeyiz eşyalarının iadesi talebi boşanma davasının fer'isi niteliğinde olmayıp nispi harca tabidir. Başvuru harcı dava dilekçesindeki bütün istekleri kapsar....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı-karşı davacı ... tarafından, yoksulluk nafakası yönünden; davalı-karşı davacı ... ile diğer davalı-karşı davacılar tarafından ise, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Davalı karşı davacı ...'in yoksulluk nafakasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; Mahkemece, davacı-karşı davalı kadın boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu kabul edilerek boşanma davasının reddi ile davalı-karşı davacı erkeğin karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesi uyarınca boşanmalarına karar verilerek kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmiştir....

        Aile Mahkemesinin 2010/289 Esas-2012/1039 Karar sayılı ilamı ile boşandıklarını, müvekkilin 30.10.1992 tarihli çeyiz listesinde yer alan ziynet ve çeyiz eşyalarını evlenirken beraberinde getirdiğini, müvekkilin hiçbir kişisel eşyasını almadan müşterek haneden ayrıldığını, ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığını, ayrıca evlilik birliği devam ederken davalı ile birlikte bir kısım ev eşyası aldıklarını ileri sürerek, ziynet ve çeyiz eşyalarının tamamı ile evlilik birliği içinde edinilen ev eşyalarının yarı bedeli olan 10.000 TL(ıslahla13.648,00 TL) 'nin reeskont faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir....

          "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davalı-davacı (kadın) tarafından temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 17.12.2013 günü temyiz eden davalı-karşı davacı ... vekili Av. ... ... ve karşı taraf davacı-karşı davalı ... vekili Av. ... geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Tarafların delil listesinde gösterilen ve incelenmesi gerekli görülen; 1-... 10. Asliye Ceza Mahkemesinin 2011/331 esas sayılı dosyası, 2-... 4....

            en kısa zamanda geri vereceğini söylediğini, daha sonra müvekkilinin rahatsızlandığını ve doktorunun ailesinin yanında bir süre kalmasının faydalı olacağını söylediği için müvekkilin ailesinin yanına gezmeye gittiğinin evlenirken koca evine getirdiği çeyizleri ve ev eşyalarının davalı tarafta kaldığını, müvekkilinin boşanma davası açtıktan sonra defalarca ziynet eşyalarını, kıyafetlerini ve çeyiz olarak getirdiği tüm eşyayı davalı taraftan istediğini ancak davalı tarafın eşyaları iade etmediğini beyanla müvekkile ait olan ziynet , ev ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine ve teslimine , bu olmadığı takdirde eşyaların toplam değerinin davalıdan alınarak müvekkiline verilmesini talep ederek dava açmıştır....

            Davalı vekili cevap dilekçesinde; ziynet eşyası ve çeyiz eşyalarının davacı tarafından müşterek haneden alındığını, davacının evi terk ederken tüm takı ve ev eşyalarını da götürdüğünü belirterek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir. Mahkemece; ziynet eşyalarına ilişkin talebin reddine, çeyiz eşyalarına ilişkin talebin kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, ziynet eşyaları ve çeyiz eşyalarının talebine ilişkindir. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir. Türk Medeni Kanunu'nun 6.maddesi hükmü uyarınca, kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, taraflardan her biri, hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür....

              Davalı vekili, evlilik sürecinde davacının muvafakati ile düğün ve diğer borçlar için 1 adet ikili burma bilezik ile 11 adet çeyrek altının bozdurulduğunu, davacının bunları talep etmesinin yasal olmadığını, bileziklerin üçlü burma değil ikili burma olduğunu, diğer ziynet eşyalarının davacıda olduğunu, belirtilen çeyiz eşyalarının bir kısmının kendisinde olup teslime hazır oluklarını belirterek davanın reddini savunmuştur....

                UYAP Entegrasyonu