Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

evlenirken yanında getirdiğini bildirdiği çeyiz eşyalarının varlığını ve ayrılık sonrası bunların davalıda kaldığını ileri sürdüğü, ancak toplanan deliller ile davacının ziynet ve çeyiz eşyalarının davalıda kaldığı yönündeki iddiasını ispat edemediği, ayrıca davacının hatırlatılmasına rağmen davalıya yemin teklif etmeyeceğini bildirdiği gerekçe gösterilerek, asıl ve birleşen davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2- Dava, davalı eşte kaldığı ileri sürülen ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir....

    Temyiz Sebepleri Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının,erkeğe ve ailesine saygısız davrandığını, kötü sözler söylediğini belirterek boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, ziynet ve çeyiz alacağı davalarının kabulü, tazminatlar ile nafakalar yönlerinden temyiz yoluna başvurmuştur. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık; kadının boşanma, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalara hükmedilme şartları oluşup oluşmadığı, miktarları noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190,194 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci, 220 inci ve 222 nci maddeleri. 3....

      Davacı vekili, 20/06/2019 tarihli ıslah dilekçesinde özetle; bilirkişi raporu ile davacı lehine 17.234,00 TL ziynet ve çeyiz alacağı tespit edildiğinden bahisle, müddeabihi ıslah ederek, ziynet ve çeyiz eşya bedelini bu doğrultuda ıslah ettiklerini beyanla, talep edilen miktarın yasal faizi ile birlikte davacıya ödenmesine karar verilmesini talep etmiştir. Davalı Turan Yıldız, cevap dilekçesinde özetle; davacı ile kendisinin arasında alacak-verecek ilişkisi bulunmadığını, dava dilekçesindeki iddiaları kabul etmediklerini, ziynet eşyalarının tamamını davacının giderken yanında götürdüğünü, davacı kadının evde bulunan çeyiz eşyalarını alabileceğini, ancak bunu yapmayarak kötü niyetle dava açtığını, kendisine husumet yöneltilemeyeceğini, husumet itirazında bulunduğunu, ev-çeyiz eşyalarının mahkeme aracılığıyla davacıya teslim edilebileceğini beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Ziynet ve Çeyiz Eşyası Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı kadın tarafından yoksulluk nafakasının reddi, ziynet-çeyiz ve giyim eşyalarının iadesi taleplerinin reddi, manevi tazminatın miktarı ve maddi tazminata hükmedilmemesi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacı kadının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamında maddi tazminat talebinin bulunmadığının anlaşılmasına göre, davacı kadının aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda...

        Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarının aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece; çeyiz eşyalarına yönelik istemin kısmen kabulüne, ziynet eşyalarına yönelik talebin reddine karar verilmiş, hükmü davacı vekili ziynet eşyalarına yönelik olarak temyiz etmiştir. Türk Medeni Kanunu’nun ....maddesi hükmü uyarınca kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça taraflardan her biri hakkını dayandırdığı olguların varlığını kanıtlamakla yükümlüdür. Gerek doktrinde, gerek ... içtihatlarında kabul edildiği üzere ispat yükü hayatın olağan akışına aykırı iddia ve savunmada bulunan kimseye düşer. Öte yandan ileri sürdüğü bir olaydan kendi yararına haklar çıkaran kimsenin iddia ettiği olayı kanıtlaması gerekir. Davacı dava konusu edilen ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş, davalı ise onun tarafından götürüldüğünü savunmuştur. Hayat deneylerine göre olağan olanın bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir....

          Kadına özgü ziynet eşyaları, eşler arasında aksine bir anlaşma veya bu konuda yerel bir adet bulunmadıkça evlilik sırasında kim tarafından hangi eşe takılmış olursa olsun kadın eşe bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğindedir (TMK md. 1, 6, 220/1- 1, 222/1, HMK md. 190, YHGK 04.03.2020 tarih, 2017/ 3- 1040 Esas ve 2020/240 Karar). Aksi halde eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar onların paylı mülkiyetinde sayılır (TMK md. 222/2). Kadına ait ziynetler, koca tarafından bozdurulup, değişik amaçlarla harcanmış olabilir. Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile bozdurulup harcandığının, davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Ziynet eşyaları yönünden olağan olan, bu çeşit eşyanın kadının üzerinde olması ya da evde saklanması, muhafaza edilmesidir. Ziynet eşyalarının davalı kocanın zilyetlik ve korumasına terk edilmesi olağana ters düşer....

          Aile Mahkemesi'nin 2018/403 Esas sayılı dosyasında davalı tarafından açılmış olan boşanma davasının devam ettiğini, taraflar arasında evlenme sırasında çeyiz eşyalarının teslim ve tesellümünü içeren çeyiz senedi bulunduğunu, müvekkilinin çeyiz olarak ortak konuta getirdiği ziynet eşyalarının davalı tarafından çeşitli bahanelerle alınıp geri verilmediğini, çeyiz senedinde yer alan 14 adet 22'şer ayar 22'şer gram bilezik, 1 adet set takım, bir adet 30 gram bilezik, 3 adet yüzük, 2 adet küpe, 4 adet yarımlık, 4 adet çeyreğin büyüğü altının çeyiz senedi ile davalıya teslim edilen ziynet eşyalarının aynen iadesine, aynen iadelerinin mümkün olmaması halinde şimdilik 100 TL'nin yasal faiziyle tahsilini istemiştir....

          mümkün olmaması halinde fazlaya dair hakkı saklı kalmak kaydıyla, ziynet ve çeyiz eşyalarının dava tarihindeki rayiç bedelinin faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir....

            "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma ve Çeyiz Eşyalarının İadesi Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından birleşen davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar ve manevi tazminat yönünden; davalı-davacı erkek tarafından ise asıl davanın kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve Özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı erkeğin tüm, davacı-davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacı-davalı kadın dava dilekçesinde çeyiz ve ziynet alacağı, düğün masrafı talebinde bulunmuştur. Dava açılırken alınan başvuru harcı, dava dilekçesindeki isteklerin tümünü kapsar....

              boşanma davası açılınca kooperatif hissesini devrettiğini, ziynet eşyalarının kendisine geri verilmediğini ileri sürerek, dava dilekçesinde sayı ve niteliklerini belirttiği ziynet ve çeyiz eşyalarının aynen iadesine, bu mümkün olmazsa fazlaya ilişkin hakları saklık kalmak kaydı ile yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL bedelin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....

                UYAP Entegrasyonu