"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Aile Mahkemesi sıfatıyla) Y A R G I T A Y K A R A R I Dava, boşanma nedeniyle ziynet eşyalarının iadesi istemine ilişkindir. Davanın bu niteliğine göre, inceleme görevi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinindir. Bu itibarla dosyanın gerekli inceleme yapılmak üzere Yüksek 8.Hukuk Dairesine gönderilmesine, 07.07.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Davalı vekili cevabında; taraflar arasında görülen boşanma davasının bekletici mesele yapılmasını, ziynet eşyalarının davacının kullanımında iken çalındığını belirterek, ziynet alacağı davasının ve eşya alacağı davasının reddine karar verilmesini savunmuştur. Mahkemece, ziynet eşyalarının davacı evden ayrılırken üzerinde bulunduğu, bilahare ziynet eşyaların çalındığı, davacının kendi beyanından da anlaşıldığı gerekçeleriyle ziynet eşyalarına yönelik davanın reddine, eşya alacağı davasına konu eşyaların aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedeli olan 10.750 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Dava, çeyiz ve ziynet eşyalarına yönelik alacak istemine ilişkindir....
Ziynet eşyalarının gram ve nitelikleri tek tek belirtilmediği gibi bedele hükmedilirken de her birinin değeri tek tek gösterilmeyip, tamamının toplam bedeli hükme yazılmıştır. Aynen iadesi mümkün olmayanların bedelinin ödenmesi yönüne gidileceğinden, hüküm altına alınan ziynetlerin her birini gram nitelikleri ile değerinin hüküm yerinde ayrı ayrı gösterilmesi, hükmün infazı bakımından gerekli ve zorunludur. Bu husus nazara alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir....
Dava, Türk Medeni Kanunu 226/1 maddesi gereğince davacı eşin davalıda kalan kişisel eşyalarının iadesi isteminden ibarettir. Davacı ziynet eşyasının davalıda kaldığını ileri sürmüş,davalı ise ziynet eşyalarının kendisi ve ailesi tarafından alınmadığını,davacı tarafta olduğunu savunmuştur. Kanunda aksi öngörülmedikçe kural olarak herkes iddiasını ispatla yükümlüdür(...6).Hayat deneyimlerine göre olağan olan bu çeşit eşyanın kadın üzerinde olması ya da evde saklanmış, muhafaza edilmiş bulunmasıdır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından ziynet alacağı davasının kabulü ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanma davası içerisinde talep edilen ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan tazminatların kabul ya da reddedilen miktarları yönünden taraflar lehine ayrıca vekalet ücretine hükmedilemeyeceğinin tabi bulunmasının anlaşılmasına göre, davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Mahkemece davalı-karşı davacı kadının ziynet alacağı davası kabul edilmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; evlilik birliği içinde davalı adına Toki'den bir taşınmaz satın alındığını, alım bedelinin 47.524,00 TL olup, 4.000,00 TL'sinin peşinat ödendiğini, 180 ay vadeli taksit ödemesinin planlandığını, kura çekilerek taşınmazın taraflara teslim edildiğini, taşınmaz alınırken müvekkiline ait 1 adet doksanlık altın, 4 adet cumhuriyet altını, 2 adet yüzük ve 1 çift reşat altınlı küpenin peşinat olarak ödendiğini belirterek müvekkilinin kişisel mal alacağı olarak ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fiili ödeme tarihindeki bedeline hükmedilmesini talep etmiş, Toki'de bulunan taşınmaz yönünden de mal rejiminin tasfiyesi sureti ile şimdilik 1.000,00 TL'nin faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, talep belirleme dilekçesi ile de, katılma alacağı miktarı 46.309,00 TL olarak belirlenmiş, ziynet eşyalarının aynen iadesi ve fiili ödeme tarihindeki...
Mahkemece; "Dinlenen tanıklar, tüm dosya içeriği, taraf beyanları, bilirkişi raporu dikkate alındığında; tarafların mahkememizin 2020/718 Esas, 2022/146 karar sayılı kararı ile boşanmalarına karar verildiği ve bu dosyadaki ziynet eşyası talebi yönünden tefrik kararı verildiği, Yargıtay 3. Hukuk Dairesinin 2015 / 17417 Karar sayılı kararında “Kural olarak düğün sırasında takılan ziynet eşyaları, kim tarafından, kime takılırsa takılsın, kadına bağışlanmış sayılır ve artık kadının kişisel malı sayılır denilmektedir. Türk Medeni Kanunu 220/1 maddesinde "Eşlerden birinin yalnız kişisel kullanımına yarayan eşya kişisel maldır" denilmektedir. Ziynet eşyalarının da kişisel mal olduğu açıktır. Dinlenen yeminli tanık beyanları ile sabit olduğu üzere davalı tarafından alınarak harcandığı tespit edilen ziynet eşyalarının davacıya iadesi, aynen iadesi mümkün olmaz ise maddi karşılığının davacıya iadesi gerekmektedir....
Yargılama aşamasında dinlenen davacı tanıkları davalının davacıyı döverek evden kovduğunu, davacının ablasının evine bırakılması sırasında üzerinde her hangi bir ziynet eşyasının bulunmadığını belirttikleri gibi, boşanma davasında da davalı ve ailesinin davacıya hakaret ederek ablasının evine bıraktıkları, davacının davalı tarafından dövüldüğü kabul edilmek suretiyle tarafların boşanmasına karar verildiği, ceza davasında da davalının davacıyı dövdüklerinden bahisle davalının cezalandırılmasına karar verildiği ve anılan mahkeme kararlarının kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kural olarak ziynet eşyalarının kadın üzerinde bulunduğu ve kadın tarafından götürüldüğünün kabulü gerekirse de, davalının davacıyı döverek müşterek konuttan kovduğu ceza davası ve boşanma davasında verilen kararlarla ... olup bu durumda davacıya ait ziynet eşyalarının davacı tarafından birlikte götürüldüğünün kabulüne olanak bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Eşya alacağı Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı eşya alacağı davasına dair karar, davalı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, ziynet eşyalarının aynen iadesi,olmadığı takdirde bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne,18 adet bilezik ve 80 adet çeyrek altından oluşan ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmazsa bedeli olan toplam 25.676 TL'nin davalıdan tahsiline karar verilmesi üzerine hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Ziynet alacağı davasında davacının seçimlik hakkı bulunmaktadır. Davacı ziynetlerin aynen teslimini isteyebileceği gibi sadece bedelinin tahsilini ya da her ikisini birlikte terditli olarak de isteyebilir. Mahkemece davacının talebi gözetilmelidir....
kanaatine varıldığı, ziynet eşyaları yönünden yapılan incelemede ise; davacının, dava konusu ziynet eşyasının varlığını, evi terk ederken bunların zorla elinden alındığını ve ziynet eşyasını götürmesine engel olunduğunu ve evde (davalı da) kaldığını ispat yükü altında olduğu, dosya kapsamında ziynet eşyalarının bozdurulduğuna dair bir tanık beyanının olmadığı, sadece tanıklardan birinin ziynet eşyalarının bozdurulduğunu davacı kadından öğrendiğini beyan ettiği, tanıkların ziynet eşyaları ile ilgili görgüye dayalı bir bilgilerinin bulunmadığı, davacının evden ayrılırken ziynet eşyalarının elinden zorla alındığını, götürülmesine engel olunduğunu yahut rızası dışında davalıya verdiğini kanıtlayamadığı gerekçesiyle; kadının ziynet alacağı davasının reddine, boşanma davasının ise kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, müşterek çocukların velâyetlerinin davacı anneye verilmesine, davalı baba ile müşterek çocuklar arasında kişisel...