"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davalı kadın tarafından temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece verilen ilk hüküm, Dairemizin 20.06.2016 tarih ve 2016-12946 esas ,2016-11996 karar sayılı ilamı ile ” Davacı erkek münhasıran Türk Medeni Kanunu'nun 164. maddesinde yer alan "Terk" hukuki sebebine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Erkeğin, aynı Yasanın 166/1-2. maddesinde düzenlenen "Evlilik birliğinin sarsılması" hukuki sebebine dayalı bir davası bulunmadığı gibi usulüne uygun olarak yapılmış bir ıslah işlemi de mevcut değildir. Münhasıran terke dayalı olarak açılan boşanma davasında, Türk Medeni Kanunu'nun 166/1. maddesinin şartlarının oluştuğundan söz edilip, evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanma kararı verilemez (HUMK m. 74; HMK m. 26 )....
Hukuk Dairesi'nin 08/06/2021 tarih, 2021/3740 Esas, 2021/4697 Karar " Dosyanın incelenmesinde; ilk derece mahkemesince “Tarafların karşılıklı iddialarını ispat edemedikleri, bu sebeple kusursuz oldukları, her ne kadar davalı kadının ortak konutu terk ettiği sabit ise de terk hukuki nedenine dayalı davanın bulunmadığı, fiili ayrılığın ise boşanma nedeni sayılamayacağı” gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği, ilk derece mahkemesince davalı kadına kusur yüklenmediği halde mahkeme kararı yanlış yorumlanmak suretiyle ortak konutu terk etme vakıasının kadına kusur olarak yüklenmesi doğru olmamıştır. Fiili ayrılık tek başına boşanma sebebi olmadığı gibi ortada terk hukuki sebebine dayalı açılmış bir dava da bulunmamaktadır. Bölge adliye mahkemesince kadına kusur olarak yüklenen “Eve dönmek için eşine ağabeyi ile görüşmeme şartını öne sürmesi” de davalı kadın tarafından barışma girişimi sırasında söylenmiş olup bu vakıanın da kadına kusur olarak yüklenmesi hatalı olmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki “terk sebebine dayanan boşanma" davası ile, davalı (kadın) tarafından açılan “evlilik birliğinin temelinden sarsılması” sebebine dayanan karşı boşanma davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-karşı davalı (koca) tarafından, dava ve karşı dava ile, velayet, kişisel ilişki ve kadın yararına hükmedilen manevi tazminat ve kendi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz edilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: Mahkemece, koca tarafından açılan terk (TMK. m. 164) sebebine dayanan boşanma davası, “davalının davet edildiği konutun, manevi bağımsızlığının bulunmadığı, bu sebeple kadının ihtara uymamakta haklı olduğu" gerekçesiyle reddedilmiş, davalı (kadın) tarafından açılan karşı boşanma davasının kabulüne karar verilmiştir....
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Davacı-davalı erkek, Türk Medeni Kanununun 166/son maddesinde belirtilen fiili ayrılık nedenine dayalı olarak boşanma davası açmıştır. Mahkeme tarafından, davalı-davacı kadının davasının kabulü ile boşanmaya karar verilmiş, erkeğin davası ise kadının karşı davasının şiddetli geçimsizlik nedenine dayandığı ve bu dava yönünden erkeğin kusurlu olduğu gerekçesiyle reddedilmiştir....
İlk derece mahkemesince yeniden yapılan yargılama neticesinde; erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için 11.12.2019 tarihli celsede hükmedilen 250,00 TL tedbir nafakasının 350,00 TL'ye artırılarak karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, davalı-karşı davacı kadının karşı boşanma davasının ise reddine hükmedilmiştir. Davalı-karşı davacı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kadının reddedilen boşanma davası ve fer'ilerine, kusur tespitine, çocuk için hükmedilen nafakanın miktarına yönelik istinaf başvurusunda bulunmuştur. Dava ve karşı dava; evlilik birliğinin sarsılması (TMK md. 166/1,2) nedenine dayalı boşanma davası ve fer'ileri istemine ilişkindir....
de beklenmediği; yine davacı kocanın bu davada ileri sürdüğü hususların ayrılık sürecinde olan olaylara ilişkin olması nedeniyle Derdestlik hükümlerinin de uygulanmadığı; bu şekilde davalı kadından kaynaklı doğrudan taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve evlilik birliğinin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliği kabule elverişli, ciddi sebep ve deliller tespit edilemediği, davanın terk nedenine dayalı boşanma davası olmayıp, tek başına kocanın ayrı yaşamakta olmasının boşanma sebebi olmadığı, davalıya atfedilecek herhangi bir kusur bulunmadığı anlaşılmakla, her ne kadar davacı tarafça şiddetli geçimsizlik nedenine dayalı iş bu dava açılmış ise de, evlilik birliğinin, davalıdan kaynaklı sebeplerle temelinden sarsıldığı hususu ispatlanamadığından, davacı tarafından açılan boşanma davasının reddi yönünde " karar verilmiştir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı kadın tarafından, reddedilen davası yönünden; davalı-karşı davacı erkek tarafından ise reddedilen davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Taraflarca evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK m. 166/1) dayalı olarak karşılıklı boşanma davaları ikame edilmiş, ilk derece mahkemesince boşanmaya sebebiyet veren olaylarda, tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilerek; her iki davanın kabulü ile boşanmaya ve fer'ilerine ilişkin hüküm kurulmuştur....
Bu karar davalı-karşı davacı kadın tarafından temyiz edilmiş, Dairemizce yapılan inceleme neticesinde onanmasına karar verilmiş ve bu karara karşı davalı-karşı davacı kadın tarafından karar düzeltme talebinde bulunulmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan deliller davacı-karşı davalı erkeğin, birlik görevlerini (TMK.m. 186/3) yerine getirmediği, gece geç saatlerde eve döndüğü, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediği, eşine şiddet uyguladığı, anlaşılmaktadır. "Diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır” (TMK m. 164/1). Somut olayda da terk edilen, davacı-karşı davalı erkek değil davalı-karşı davacı kadındır. Çünkü davalı-karşı davacı kadın ortak konutu terk etmeye zorlanmıştır. Davacı-karşı davalının terk nedeniyle boşanma davası açma hakkı bulunmamaktadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından, her iki dava yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin kendi boşanma davasının reddine yönelik temyiz itirazlarının reddine, karar vermek gerekmiştir. 2-Davacı-davalı erkeğin, kadının kabul edilen boşanma davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince; Dava TMK m.166/1-2 maddesine göre açılmış olup, bu düzenlemeye göre boşanmaya karar vermek için, evlilik birliğinin, ortak hayatı sürdürmelerinin eşlerden beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığının sabit olması ve birliğin sarsılmasında karşı tarafın az da olsa kusurlu olduğunun...
O halde davacı erkeğin terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken kabul edilip boşanmaya karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Ne var ki bu husus ilk inceleme sırasında gözden kaçırıldığından terk hukuki sebebine dayalı boşanma davasının kabulüne dair mahkeme hükmünün onanmasına karar verilmiştir. Bu itibarla davalı kadının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15.11.2017 tarih, 2016/7410 esas ve 2017/12791 karar sayılı onama bozma ilamının bütünüyle kaldırılmasına, hükmün yukarıda açıklanan sebeple davanın reddine karar verilmek üzere bozulmasına karar vermek gerekmiştir....