Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak TMK.nun 166/son maddesinde yazılı diğer koşullarla birlikte boşanma sebebi olarak kabul edilebilir. Red kararı sonrası evlilik resmi olarak devam ettiğine göre taraflar arasındaki evliliğin kabulle sonuçlanan ikinci boşanma kararının kesinleştiği tarihte sona erdiğinde şüphe yoktur. TMK.nun 225. maddesinde ise mal rejiminin ne şekilde sona ereceği ve sona erme tarihi yazılı olup, boşanma sebebi ile evliliğin sona ermesi durumunda mal rejimi boşanma dava tarihi itibarıyla sona erecektir. Bu maddede fiili ayrılık mal rejiminin sona erme sebepleri arasında sayılmamıştır....

    maddesine göre mal rejiminin sona ermesi ve tasfiyesi halinde her eşin diğer eşte bulunan mallarının geri alınacağının hükme bağlandığını, boşanma dava tarihi itibariyle mal rejiminin sonra erdiğini, davanın boşanma kararı kesinleşmeden açıldığını, uyuşmazlığın Medeni Kanunun 2. kitabında düzenlendiğinden aile mahkemesinin görevli olduğunu belirterek, kararın kaldırılmasını istemiştir. GEREKÇE : Maddi olayları ileri sürmek taraflara, hukuki nitelendirme yapmak ve uygulanacak kanun maddelerini belirlemek hakime aittir (6100 s.lı HMK'nın m. 33). İddianın ileri sürülüş şekline göre dava, evlilik birliği içinde satın alınarak davacı eş adına kaydedilen dava konusu aracın bedelinin tamamının davacının kişisel malından karşılandığı, davalının hiçbir katkısının olmadığı iddiasına dayalı aracın aynen iadesi, olmadığı takdirde bedelinin tahsili isteğine ilişkindir. Dava, boşanma davasının açılmasından sonra ancak boşanma kararının kesinleşmesinden önce açılmıştır....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle tarafların Türk Medeni Kanununun 166/3. maddesi gereğince boşandıkları, boşanma anlaşmasında mal rejiminin tasfiyesi yönünden bir anlaşmanın bulunmaması nedeniyle yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 60.00 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. 02.11.2010 (Salı)...

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi K A R A R Davacı ... tarafından davalı ... aleyhine açılan mal rejiminin tasfiyesi davasının yapılan yargılaması sonunda mahkemece, taraflar arasındaki boşanma davasının redle sonuçlandığı ve 13.09.2011 tarihinde kesinleştiği, boşanma gerçekleşmediğinden hüküm tesisine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı ... tarafından süresinde temyiz edilmiştir. Ancak daha sonra davacı ... tarafından 02.04.2013 havale tarihli "temyizden feragat" dilekçesi verilmiş, UYAP aracılığı ile Dairemize intikal ettirilmiştir. Ne var ki; feragat dilekçesi veren davacı ...’nun anılan dilekçenin ibrazı sırasında kimlik tespiti yapılmamıştır. Hal böyle olunca; davacı ...’nun 02.04.2013 havale tarihli temyizden feragat dilekçesine ilişkin kimlik tespitinin yapılması, anılan evrakın dosyaya eklenmesi, ondan sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere geri çevrilmesi için dosyanın Yerel Mahkeme'ye İADESİNE, 09.04.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi....

        "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Mal rejiminin tasfiyesi Davacı-karşı davalı ... ile davalı-karşı davacı ... ... aralarındaki mal rejiminin tasfiyesi davasının reddine dair Diyarbakır 1. Aile Mahkemesinden verilen 14.02.2012 gün ve 99/259 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı-karşı davalı vekili ve davalı-karşı davacı vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dosya muhtevasına, dava evrakı ile yargılama tutanakları münderecatına ve ilâmda belirlenip dayanılan gerektirici sebeplere göre yerinde olmayan temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA, taraflarca HUMK.nun 388/4....

          Mal varlıkları, mal rejiminin sonra ermesi anındaki durumlarına (nitelik, seviye, aşama vb.) göre değerlendirilir (TMK mad.228/1). Bu malların, kural olarak tasfiye anındaki (TMK mad.227/1 ve 235/1), sürüm (rayiç) değerleri (TMK mad.232 ve 239/1) hesaba katılır. Yargıtay uygulamalarına göre, tasfiye tarihi karar tarihidir. Mahkemece, tasfiye konusu malın karara en yakın tarihteki sürüm değeri belirlenmelidir. Eşler, 14.11.2006 tarihinde evlenmiş, 07.01.2013 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, 27.01.2015 tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarihte sona ermiştir (TMK mad.225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar, edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir (4722 Sayılı Yasa mad.10, TMK mad.202/1). Tafiyeye konu ... İplikçilik Ve Tekstil Ürünleri San. Ltd. Şti., eşler evlenmeden önce davalı eş ortak olmuş ve kişisel malıdır....

            Taraflar arasında başka bir mal rejimi seçildiği ileri sürülmediğine göre, evlenme tarihinden 01.01.2002 tarihine kadar 743 sayılı MK.nun 170. maddesi uyarınca “mal ayrılığı”, bu tarihten eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin sona erdiği boşanma davasının açıldığı tarihe kadar ise 4721 sayılı TMK.nun 202. maddesi hükmü uyarınca yasal “edinilmiş mallara katılma” rejimi geçerlidir....

              Ne var ki, TMK.nun 158 ve 179. maddeleri de aynı bölümde yer almakta olup, TMK.nun 158/2. fıkrasında; “Eşler arasındaki mal rejiminin tasfiyesi, tazminat, nafaka ve soyadı hakkında boşanmaya ilişkin hükümler uygulanır”, Mal Rejiminin Tasfiyesi başlığını taşıyan 179. maddesinde de, “mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı olduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır” denilmektedir. O taktirde bu maddelerin yer alış biçimine hangi gerekçe gösterilmelidir. Buna benzer bir çok hüküm bulmak mümkündür. O halde bu gerekçe tek başına on yıllık zamanaşımının uygulanmasının gerekçesi olamaz. Ancak, tali bir gerekçe olarak değerlendirilebilir. Bundan ayrı, istek sahibi için çok zorunlu ve yaşamsal bir değer taşıyan, aynı zamanda boşanmanın fer'i niteliğinde olan nafaka, maddi ve manevi tazminat davaları ve benzerleri bakımından daha kısa süre olan bir yıllık, mal rejimi bakımından ise oldukça uzun bir süre sayılan on yıllık zamanaşımının kabulünün bir çelişki oluşturacağı açıktır....

                Tasfiyeye konu taşınmazın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir. Yukarıda açıklandığı gibi iki döneme yayılan kredi borcu ödeme tablosu mevcut olduğunda: öncelikle, mal rejiminin sona erdiği tarihte henüz vadesi gelmediği için ödenmemiş kredi borç miktarının, toplam kredi borcuna oranı bulunur....

                  Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kararın hukuka ve mevzuata uygun olduğu, tarafların anlaşmalı olarak boşandıkları, mal rejiminin tasfiyesi konusunda herhangi bir hak istemeyeceklerinin tespitine karar verildiği, kararın kesinleştiği, Mahkeme kararının onanması gerektiği, ... erkeğin asıl davayı temyiz etmesi, asıl davanın bozulması halinde herhangi bir hak kaybı olmaması için birleşen dava yönünden temyiz başvurusunda bulunduklarını belirterek; kararın bozulmasını talep etmiştir. C. Gerekçe 1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmalık, anlaşmalı boşanma davasındaki protokoldeki düzenlemeye, duruşmadaki taraf beyanları ve boşanma kararında yer alan karara göre tarafların mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklı haklarını istemelerinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Dava, mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptali ve tescil, mümkün olmaması halinde alacak istemine ilişkindir. 2....

                    UYAP Entegrasyonu