Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Gerekçe ve Sonuç Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, inceleme konusu davada, davacı tarafın mal rejiminin tasfiyesi, katılma alacağı ve değer artış payı alacağı talebinde bulunduğu, tarafların kesinleşen ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 2011/438 Esas, 2011/367 Karar sayılı dava dosyasında verilen kararla 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verildiği, tarafların boşanma davasında duruşmaya iştirakle karşılıklı olarak mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan talepleri olmadığının belirtiltiği, boşanma davasının hile ve kurguyla açılmasının temin edildiği yönündeki iddiaların söz konusu davaya ilişkin yargılamanın iadesi davasında davanın reddine karar verildiği, kararın kesinleştiği, tarafların anlaşmalı boşanma davasındaki beyanlarının mahkeme içi ikrar kabul edilmesi gerektiği belirtilerek başvurunun esastan reddine karar verilmiştir. V. TEMYİZ A....

    "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi Taraflar arasında görülen ve yukarıda açıklanan davada yapılan yargılama sonunda Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş olup hükmün davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, Dairece dosya incelendi, gereği düşünüldü. K A R A R Davacı ... vekili, dava dilekçesinde belirtilen taşınmaz nedeniyle mal rejiminin tasfiyesi ile tapu iptal-tescil isteğinde bulunmuş, usulüne uygun harcını yatırdığı 06.12.2013 havale tarihli ıslah dilekçesi ile mal rejiminin tasfiyesi ile alacak talep etmiştir. Davalı ... vekili, davanın reddini savunmuştur....

      Aile Mahkemesinin 2020/12 Esas, 2020/16 Karar sayılı dosyasının incelenmesiyle gerek dava dilekçesi, eki olan bahsi geçen protokol ile duruşma sırasında alınan tarafların beyanları gerekse boşanma ilamı uyarınca tarafların arasında yapılan boşanma anlaşmasında tarafların boşanma ve fer'ileri ile mal rejiminin tasfiyesi yönünde anlaştıkları, davacının tasfiye alacağından hak talep etmediği, boşanma davasının yapılan duruşmasında da aynı yönde özgür iradesi ile beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacının sundu tüm deliller kapsamında boşanma davası ve bunun eki olan protokolün imzalanması sırasında davacının iradesinin fesada uğradığı ispatlanamamıştır. Davacı iddialarını ispatlayamamıştır. Boşanma davası ilamı, bunun eki olan ve mahkeme tarafından onaylanan prokol uyarınca davacının davalıdan mal rejimi tasfiye alacağı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Aile Mahkemesinin 2020/12 Esas, 2020/16 Karar sayılı dosyasının incelenmesiyle gerek dava dilekçesi, eki olan bahsi geçen protokol ile duruşma sırasında alınan tarafların beyanları gerekse boşanma ilamı uyarınca tarafların arasında yapılan boşanma anlaşmasında tarafların boşanma ve fer'ileri ile mal rejiminin tasfiyesi yönünde anlaştıkları, davacının tasfiye alacağından hak talep etmediği, boşanma davasının yapılan duruşmasında da aynı yönde özgür iradesi ile beyanda bulunduğu görülmüştür. Davacının sundu tüm deliller kapsamında boşanma davası ve bunun eki olan protokolün imzalanması sırasında davacının iradesinin fesada uğradığı ispatlanamamıştır. Davacı iddialarını ispatlayamamıştır. Boşanma davası ilamı, bunun eki olan ve mahkeme tarafından onaylanan prokol uyarınca davacının davalıdan mal rejimi tasfiye alacağı bulunmamaktadır. İlk derece mahkemesinin kararında herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır....

      Şayet boşanma davasıyla birlikte veya ondan ayrı olarak mal rejiminin tasfiyesi davası boşanma kararının kesinleşmesinden önce açılmış ise, HGK.nun 26.9.2012 T. 2012/8-192 E, 2012/629 Karar sayılı kararına göre bekletici mesele yapılmakta ve açılan boşanma davasının olumlu sonuçlanıp kesinleşmesi beklenmektedir. Boşanma davasının reddi halinde mal rejiminin tasfiyesi davasının da reddedileceği bir gerçektir. Çünkü açılan boşanma davasının olumlu sonuçlanıp kesinleşmesi, mal rejiminin tasfiyesi davasının görülebilirlik ön koşulunu oluşturmaktadır. 4721 sayılı TMK'nun Değerlendirme Anı, başlığını taşıyan 235/1. maddesine göre; mal rejiminin sona erdiği sırada mevcut olan edinilmiş mallar, tasfiye anındaki değerleriyle hesaba katılırlar. Görüldüğü gibi, mal rejiminin sona erme tarihi, boşanma dava tarihi olduğu halde malların değerlendirme anı, kanuni deyimle tasfiye anındaki değer olarak belirtilmiş olup, bu tarih; kural olarak, verilecek karar tarihidir....

        Aile Mahkemesi' nin 2009/84 Esas sayılı dava dosyasında açılan boşanma, 20.000.00.TL maddi ve 30.000.00.TL manevi tazminat, 1.000.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, 1.580.00.TL bedelli ziynet eşyası ve 15.000.00.TL değerli mal rejiminin tasfiyesi davasında davalıyı temsil ettiğini, tazminat, yıllık nafaka yönünden kurtardığı miktarların %15'i ve mal rejiminin tasfiye talebi yönünden tespit edilecek dava değerinin %15'i oranında vekalet ücretinin ödenmesi hususunda şifahi olarak davalı ile anlaştığını, davalının açtığı boşanma davasının reddine, karşı açılan boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, davalı aleyhine 4.000.00.TL maddi tazminat aylık 200.00.TL tedbir ve yoksulluk nafakası, aylık 150.00.TL iştirak nafakası, 730.00.TL ziynet eşyası bedelinin tahsiline, manevi tazminat talebinin reddine, mal rejimi talebinin ayrılmasına karar verildiğini, davalıyı toplam 66.650.00.TL bedel ödemekten kurtardığını, ayrılan mal rejimi davası devam ederken davalının 23.06.2011 tarihinde...

          Davalı-birleşen davacı ... vekili asıl davanın reddini savunmuş, birleşen dava dilekçesinde belirtilen malvarlıkları için mal rejiminin tasfiyesi ile alacak isteğinde bulunmuştur. Mahkemece, asıl davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı kısmen kabulüne karar verilmesi üzerine; hüküm, her iki taraf vekilince hem asıl dava hem birleşen dava yönünden ayrı ayrı temyiz edilmiştir. Taraflar, 27.11.1992 tarihinde evlenmiş, 01.11.2010 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün ... tarihinde kesinleşmesiyle boşanmışlardır....

            Somut olaya gelince; eşler, 17.06.2008 tarihinde evlenmiş, 13.10.2011 tarihinde açılan boşanma davasının kabulüne ilişkin hükmün, kesinleşmesiyle boşanmışlardır. Mal rejimi boşanma davasının açıldığı tarih itibarıyla sona ermiştir (TMK 225/son). Sözleşmeyle başka mal rejiminin seçildiği ileri sürülmediğinden evlilik tarihinden mal rejiminin sona erdiği tarihe kadar edinilmiş mallara katılma rejimi geçerlidir(4722 sayılı Yasa'nın 10, TMK 202.m). Tasfiyeye konu... ve... plakalı araçlar, eşler arasında edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu sırasıyla 28.10.2009 ve 12.07.2010 tarihlerinde satın alınarak, davalı eş adına tescil edilmiş, 14.10.2011 ve 13.10.2011 tarihlerinde 3.kişilere satılarak devredilmişlerdir. Mal rejiminin tasfiyesinde eşlerin bağlı bulunduğu rejime ilişkin hükümler uygulanır(TMK 179.m). Dinlenen tanık beyanları, delil olarak sunulan banka dekontları ve geri çevirme sonucu ... ve ...'tan getirtilen kredi belgelerine göre 64 LK 028 plakalı aracın anılan ...'...

              davacıya ait kişisel eşyalar ile edinilmiş mala katkı yapıldığı, yapılan katkının mal rejiminin tasfiyesi sırasında denkleştirme alacağı olarak istenebileceği” gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir....

                Tasfiyeye konu taşınmazın ve aracın, bedelinin tamamının ya da bir kısmının kredi ile karşılanması durumunda, kredi veren kuruluşa yapılan geri ödemelerin isabet ettiği dönemden, miktarından ve taksit sayısından hareketle mal rejiminin tasfiyesi sonucunda eşlerin alacak miktarları belirlenir. 4721 sayılı TMK'nun 202/1.maddesi gereğince edinilmiş mallara katılma rejiminin geçerli olduğu dönemde yapılan ödemelerde, eşler lehine değer artış payı ve/veya artık değere katılma alacak hakları doğabilecektir. Kredi borcu ödemelerinin bir kısmının mal rejiminin devamı süresince, bir kısmının da daha sonraki tarihlerde yapılmasında, mal rejiminin geçerli olduğu dönemin sonrasına sarkan ödemeler, dava konusu taşınmazın ve aracın borcu kabul edilerek tasfiye gerçekleştirilir....

                  UYAP Entegrasyonu