WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Bölge adliye mahkemesince dosya üzerinden yapılan inceleme sonucunda her ne kadar boşanma hükümlerinin istinaf edilmeyerek kesinleşmesi ile birlikte ortak çocuklar yararına hükmedilen tedbir nafakasının iştirak nafakasına, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının ise yoksulluk nafakasına dönüşerek konusuz kaldığı, bu nedenle bu yöne ilişkin istinaf incelemesinin yapılamayacağı belirtilerek tarafların tedbir nafakası ve miktarına yönelik istinaf talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş ise de karşılıklı davalarda verilen boşanma hükümlerinin taraflarca istinaf konusu edilmeyerek hükmün boşanma yönünden kesinleşmesi, tedbir nafakalarının kesinleşme tarihi itibariyle sona erdiği anlamına gelmekte ise de bu husus geçmişe yönelik olarak tedbir nafakasının takdiri, başlangıç tarihleri, süreleri ve miktar tâyini açısından da kesinleştiği anlamına gelmemektedir....

    Mahallesi 1757 Ada 2 parsel 2 nolu bağımsız bölüm, Samsun İli, Büyükoyumca Mahallesi 1827 Ada 4 parsel 6 nolu bağımsız bölüm, Samsun İli , Büyükoyumca Mahallesi 2891 Ada 7 parsel 16 nolu bağımsız bölüm, Samsun İli, Büyükoyumca Mhallesi 1667 Ada 15 parsel 11 nolu bağımsız bölüm, Samsun İli , Alanlı Mahallesi, 10346 Ada 5 parsel 54 nolu bağımsız bölüm, Samsun İli , Alanlı Mahallesi, 3785 Ada 13 parsel 5 bağımsız bölüm'lerin üzerine teminatsız tedbir konulmasına karar verilmesini, mahkemenin aksi kanaate olması durumunda ise teminatsız olarak İHTİYAT-İ HACİZ konulaması, her biri için ayrı ayrı 5.000TL(TOPLAMDA 65.000TL) HMK 107....

    Taraf vekillerinin boşanma davalarına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde; İlk Derece Mahkemesi, davacı karşı davalı kadın ve davalı karşı davacı erkek tarafından açılan karşılıklı boşanma davalarının, her iki tarafın da davalarını ispatlayamamaları nedeni ile reddine karar vermiş, taraflarca yapılan istinaf başvurusu üzerine Bölge Adliye Mahkemesi ise tarafların bir takım kusurlu davranışlarından sonra birlikte yaşamaya devam ettikleri, bu şekilde karşılıklı kusurlarını affettikleri, fiili ayrılığın da tek başına boşanma sebebi olamayacağı gerekçesi ile karşılıklı açılan boşanma davalarının reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olduğunu kabul etmiştir. Bölge Adliye Mahkemesince karşılıklı açılan boşanma davalarının reddine ilişkin gerekçede değişiklik yapıldığı halde kararın hüküm kısmında tarafların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmek suretiyle gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmıştır....

      İstinaf Sebepleri 1.... kadın vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadın yararına hümedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminatların miktarı yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. 2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesiyle; İlk Derece Mahkemesi kararının kadının kabul edilen boşanma davası, birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, aleyhine hükmedilen nafaka ve tazminatlar ile bunların miktarı ve vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir. C....

        (TMK m. 175) Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı-davacı kadının daha ağır kusurlu olmadığı, her hangi bir geliri ve malvarlığının bulunmadığı, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerçekleşmiştir. O halde, davalı-davacı kadın yararına geçimi için uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekirken isteğin reddi doğru görülmemiştir. 5-Yukarıda 2. bentte açıklandığı üzere davalı-davacı kadın ayrı yaşamakta haklılığını ispatlamış olup hatalı kusur belirlemesinin sonucu olarak kadın tarafından açılan bağımsız tedbir nafakası davasında (TMK m. 197) "kadının kendisi için tedbir nafakası davasının reddine" karar verilmesi de doğru değildir....

          Yapılan yargılama ve toplanan delillerden, davacı kadın tarafından 04.10.2016 tarihinde bağımsız tedbir nafakası davası açıldığı, tedbir nafakası davasında erkeğin başka bir kadınla güven sarsıcı davranışlarının olduğu, eşine ve çocuklarına bakmadığı, onları muhtaç hale getirdiği kadının ayrı yaşamakta haklı olduğu gerekçesiyle kadın ve ortak çocuklar lehine bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmiş, mahkemece verilen iş bu karar 18.07.2017 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı erkeğin eldeki davada ileri sürdüğü vakıaları tedbir nafakası davasında da ileri sürdüğü, tanıklarının dinlendiği ve iddialarını ispatlayamadığı, tedbir nafakası davasından sonra tarafların bir araya gelmedikleri dosya kapsamıyla sabittir. Bu tarihten sonra taraflar arasında yeni bir olayın varlığı da ispat edilmediğine göre boşanmaya sebep olan olaylarda davalı kadının bir kusurunun bulunmadığı anlaşılmaktadır....

            Bu ilam TMK’nun 169. maddesi gereğince verilmiş tedbir niteliği taşımadığı için anılan ilamdaki tedbir nafakasının boşanma ilamının kesinleşmesi ile yoksulluk nafakasına dönüşmesi de söz konusu değildir. Bu nafakanın hüküm altına alınmasından sonra boşanma ilamının kesinleşmesi ise tedbir nafakasına ilişkin anılan ilamı bertaraf etmez. Kaldı ki boşanma davası da reddedilmiştir. O halde mahkemece, TMK'nun 197. maddesine göre ayrı yaşamakta haklılık nedenine dayanan tedbir nafakasının süresiz olduğu gözetilerek şikayetin kabulüne karar verilmesi gerekirken reddi yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 13/09/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              "İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma (İhtiyati Tedbir) Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, tedbire itirazın reddine dair 29.012013 tarihli ara kararı yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davasının görülmesi sırasında davaya bakan mahkemece, dava süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde alınan tedbir kararları veya bu nitelikteki tedbir kararlarına itiraz üzerine verilen kararlar esasla birlikte temyizi kabil olması nedeniyle temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ:Temyiz dilekçesinin yukarıda açıklanan sebeple REDDİNE, istek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.10.06.2013 (Pzt.)...

                Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma-Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kadının karşı boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, tedbir, yoksulluk ve iştirak nafakaları ile kadına verilen tazminatlar, reddedilen kendi manevi tazminat talebi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakasının başlangıç tarihi ile birleşen dosyada yargılama giderleri ve vekalet ücretine ilişkin hüküm kurulmaması yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davalı-davacı kadın yararına asıl dava tarihi olan 29.11.2013 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, açılmamış sayılmasına...

                  Türk Medeni Kanunun 169 maddesi ve tedbir nafakasının niteliği nazara alındığında kadın lehine tedbir nafakası takdiri doğru ancak miktarı düşük olup kadın lehine 300,00 TL tedbir nafakasının tarafların ekonomik ve sosyal durumlarına, nafaka alacaklısının ihtiyaçlarına göre makul olduğu anlaşıldığından kadının tedbir nafakasına yönelen istinafı kabul edilerek anılan miktarlar tedbir nafakası olarak belirlenmiştir. Her ne kadar kadın istinafında boşanma kararı verilmesi halinde yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş ise de dilekçeler teatisinde bu hususta talepte bulunmadığı, sadece konu talepler hakkında hakkın saklı tutulmasını talep ettiği ancak ilk derece mahkemesi tarafından bu konuda her hangi bir hüküm kurulmadığı anlaşıldığından davalı kadının tazminat ve yoksulluk nafakası talepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki hüküm tesis edilmiştir....

                  UYAP Entegrasyonu