Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve kadının açtığı tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının boşanma ve tedbir nafakası davasının kabulü ile erkeğin boşanma davasının reddine karar verilmiştir. Kararın erkek vekili tarafından her üç davaya yönelik istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak erkeğin nafakaya ÜFE oranında artış uygulanmasına ilişkin istinaf talebinin kabulüne ve sair itirazların esastan reddine karar verilmiştir. Bölge Adliye Mahkemesi kararı kadın vekilince tazminatların miktarı, erkek vekilince her üç dava yönünden temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda; Miktar veya değeri kesinlik sınırını geçmeyen davalara ilişkin nihai kararlar, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca temyiz edilemez....
Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında eksik inceleme bulunup bulunmadığı, erkeğin davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kadının davasının kabulü şartlarının olup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin uygun olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası, davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. 2. İlgili Hukuk 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi. 3....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma - Ziynet Alacağı Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm, davacı-davalı (kadın) tarafından, müşterek çocuk için hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası yönünden; davalı-davacı (koca) tarafından ise her iki boşanma davası ve ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davalı-davacı (koca)'nın ziynet alacağına yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Yapılan soruşturma ve toplanan delillerden, davalı-davacı (koca)'nın, eşine bağımsız konut temin etmeyip onu kendi annesi ile oturmaya zorladığı ve eşine hakaret ettiği, buna karşılık davacı-davalı (kadın)'ın da kocasına hakaret içeren sözler söylediği anlaşılmaktadır....
Somut olayda davacı-karşı davalı kadın kendisi için aylık 1500 TL, müşterek iki çocuk için ise aylık 750'şer TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmesini talep etmiş, kadının bağımsız tedbir nafakası davası kısmen kabul edilerek kadın yararına aylık 400 TL, çocuklar yararına ayrı ayrı aylık 350'şer TL bağımsız tedbir nafakasına hükmedilmiştir. Davalı-karşı davacı erkek yönünden hüküm altına alınan bağımsız tedbir nafasının bir yıllık miktarı göz önüne alındığında bölge adliye mahkemesince bağımsız tedbir nafakasına yönelik verilen karar kesindir....
O halde mahkemece yapılacak iş, l0.04.l992 tarihli 7/4 sayılı içtihadı birleştirme kararı gözetilerek yeniden karar oluşturmaktan ibarettir. 2-Davacı-davalı kadın 13.05.2014 tarihinde açtığı dava ile kendisi ve reşit olmayan müşterek çocukları için tedbir nafakası talep etmiştir. Davalı-davacı erkek ise 24.11.2014 tarihli birleşen boşanma davası ile boşanma ve müşterek çocukların velayetini talep etmiştir. Mahkemece hükümle erkeğin birleşen boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, velayete ve davacı-davalı kadın ve müşterek çocuk ...lehine nafakaya hükmedilmiş, kadının nafaka davasına ilişkin ise “boşanma kararı ile nafakaya hükmedildiği” gerekçesiyle karar verilmesine yer olmadığına dair karar verilmiştir. Davacı-davalı kadının tedbir nafakalarına ilişkin talebi bağımsız bir dava olup birleşen boşanma davasından önce açılmıştır. Davaların birleştirilmesi halinde de her dava bağımsız niteliğini korur....
Ne var ki, ilk boşanma davasını açarak, fiili ayrılığa neden olan ve eşine bağımsız konut temin etmeyerek önceki boşanma davasında kusurlu bulunan davalı erkek mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tam kusurludur. Ancak, erkeğin reddedilen davayı açarak, fiili ayrılığa sebebiyet vermesi ve bağımsız konut temin etmemesi, dışında kalan mahkemece erkeğe yüklenen diğer kusurlu eylemler, önceki davada erkeğe kusur olarak isnad edilmediği, bir başka deyişle bağımsız konut temin etmeme dışında kalan vakıalar reddine karar verilen boşanma davasının gerekçesine konu edilmeyerek kararın kesinleştiği, tarafların reddine karar verilen dayanak dava tarihinden bu yana da ayrı yaşadığı, dikkate alındığında fiili ayrılığa neden olma ve eşine bağımsız konut temin etmeme dışında kalan vakıaların erkeğe kusur olarak yüklenmeyeceğinin kabulü gerekir. Gerçekleşen ve erkeğe kusur olarak isnadı kabul edilen bu davranışlarda davacı kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde değildir....
Hukuk Dairesi DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda bölge adliye mahkemesi hukuk dairesince verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen tazminatlar yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-karşı davalı erkeğin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında, ilk derece mahkemesi tarafından erkeğin davasının reddine, erkeğin bağımsız hane temin etmeyerek tam kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, kadın lehine maddi tazminata karar verilmiş, taraflarca istinaf başvurusunda bulunulması...
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davalarının birleştirilerek yapılan muhakemesi sırasında müşterek çocuk yararına hükmedilen tedbir nafakasının miktarına yönelik 30.11.2012 tarihli ara kararı davacı-davalı koca tarafından temyiz edilmekle, tedbire ilişkin evrak incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: Boşanma veya ayrılık davasının görülmesi sırasında davaya bakan mahkemece, dava süresince geçerli olmak üzere Türk Medeni Kanununun 169. maddesi çerçevesinde alınan tedbir kararları veya bu nitelikteki tedbir kararlarına itiraz üzerine verilen kararlar esasla birlikte temyizi kabildir. Tarafların davanın esasına yönelik temyiz taleplerinin bulunmadığı, mahkemece verilen davanın esasına yönelik 14.03.2013 tarihli hükmün 29.03.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşıldığından konusuz kalan temyiz talebinin reddine karar verilmesi gerekmiştir....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; taraflar arasında görülen çekişmeli boşanma davasında ilk derece mahkemesince verilen karar sonrası istinaf incelemesi aşamasında tarafların anlaşmalı boşanma konusunda anlaşıp protokol hazırladıkları görülmekle davalı karşı davacı kadının istinaf talebinin tarafların sulhleri kapsamında kabulü ile istinaf edilmeksizin kesinleşen hususlar da dikkate alınarak ilk derece mahkemesi kararının "A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN" başlıklı kısmının 1, 4, 5, 6 ve 7. bentlerinin, "B-KARŞI DAVA YÖNÜNDEN" başlıklı kısmının tedbir ve iştirak nafakasına ilişkin 3 nolu bendinin, tedbir ve yoksulluk nafakasına ilişkin mükerrer 3 nolu bendinin , 6, 7, 9, 10 ve 11 nolu bentlerinin kaldırılmasına, kadının karşı davasında verilen boşanma kararı istinaf edilmeden kesinleşmekle asıl davada boşanma talebi konusunda karar verilmesine yer olmadığına, tarafların anlaşmaları kapsamında velayeti anneye verilen müşterek çocuk Buse Serdar'a harcanmak üzere boşanma kararının kesinleştiği...
Davacı-davalı kadın tarafından 28/01/2019 tarihinde erkek aleyhine bağımsız tedbir nafakası davası açılmış, 29/03/2019 tarihinde davanın ön inceleme duruşması yapılarak, tahkikat aşmasına geçilmiştir. Bahse konu bağımsız tedbir nafakası davası devam ederken 06/03/2019 tarihinde davalı-davacı erkek tarafından kadın aleyhine TMK’nın 166/1.maddesi gereğince boşanma davası açılmış (Eskişehir 4.Aile Mahkemesi’nin 2019/118 Esas sayılı dosyası), açılan bu davada reddedilen boşanma davasından sonra gerçekleştiği iddia edilen olaylara da maddi vakıa olarak dayanılmış, bu dava nafaka davası ile birleştirilmiştir. Davacı-davalı kadın tarafından ise 22/04/2019 tarihinde birleşen boşanma davasında karşı boşanma davası açılmıştır. Birleşen boşanma davası yönünden dilekçeler teatisi aşması tamamlanarak, 02/07/2019 tarihinde ön inceleme duruşması yapılmıştır....