Bu durumda, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, davacının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup harcandığının davalı yanca kanıtlanması halinde, davalı koca ziynet eşyalarının iadesinden kurtulur. Somut olayda, davacı taraf ziynet eşyalarının evlilik birliği içerisinde davalı tarafından bozdurularak harcandığını, davacıya tekrar iade edilmediğini iddia etmiş, davalı ise altınların hiçbir zaman davacıdan alınmadığını savunmuştur. Yargılama sırasında 20.09.2012 tarihli celsede dinlenen davalı tanığı, davalının babası M.. Y..,".......taraflar altınları bozdurmuşlar dolara çevirmişler ve bankaya yatırmışlar, hangi bankaya yatırdıklarını bilmiyorum ayrıca kimin adına yatırıldığını bilmem, herhalde davacı adına bankaya yatırılmış öyle olabilir zannediyorum. Bankadan bu para çekilip bunlar işyeri açtılar araba aldılar, işyeri ise yağlama yıkama servisidir ne kadar paranın kullanıldığını, çekildiğini bilmiyorum, söz konusu araç .... dir ve davalı A.....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Ziynet Eşyalarının İadesi K A R A R Mahkeme tarafından yapılan nitelendirmeden de anlaşıldığı üzere taraflar arasındaki uyuşmazlık, düğünde davacıya takılan ziynet ve ev eşyalarının aynen iadesi olmadığı takdirde bedel tahsili isteğine ilişkin bulunduğuna göre, Yargıtay Kanunu'nun 14. maddesi uyarınca Yargıtay Başkanlar Kurulu'nun 16.01.2016 tarih, 2016/1 sayılı Kararı ile hazırlanıp, 26.02.2016 tarihli ve 29636 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren Yargıtay Büyük Genel Kurulu'nun 12.02.2016 gün 2016/1 sayılı Hukuk Daireleri'ne ilişkin iş bölümü uyarınca, hükme yöneltilen temyiz itirazlarının incelenmesi Yargıtay (3.)...
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki eşya alacağı davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili, boşanma davası dosyasından tefrik edilen iş bu davadaki dava dilekçesinde; müvekkili davacının, davalı tarafından evden zorla kovulduğunu, eve dön çağrısının usulsüz olduğunu, evden kovulduğu zaman toplam 122 gram ziynet eşyalarının elinden alındığını, davalıda kalan çeyiz eşyalarının bugünkü değerinin 10.000 TL, ziynet eşyalarının (122 gram altının) değerinin ise 11.000 TL olduğunu, ziynet ve eşyaların toplam bedeli 21.000,00 TL nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Dava dilekçesi: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davalılardan Ali'nin müvekkilinin eşi, Mecit'in ise kayınpederi olduğunu, müvekkili ile davalı Ali evlenirken mehir senedi ile bir takım eşya ve ziynetlerin müvekkiline evlenme karşılığı hibe olarak verildiğini, mehir senedinde yazılı olan altınların birliktelik devam ederken davalılar tarafından alınıp iade edilmediğini, mehir senedinde belirtilen eşyaların ise müşterek hanede kaldığını, daha sonra bu eşyaların davalılar tarafından götürülerek müşterek hanenin boşaltıldığını, dava dilekçesi ekinde sunulan senedin ise davalı Mecit tarafından müvekkilinden bilezikleri ödünç alınırken verildiğini belirterek ziynet eşyaları ve ev eşyalarının aynen iadesi, aynen iadesi mümkün olmadığı takdirde fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 15.000,00 TL'nin yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini talep etmiş, ıslah dilekçesi ile de aynen iade talebinden vazgeçerek...
Dinlenen erkek tanıkları ve erkeğin savunması dikkate alındığında bilirkişi raporunda tespit edilen ziynetlerin ev alımı için bozdurulduğu, kaburga setin ise emaneten takılıp iade edildiği, bu hususun kadının bilgisi dahilinde olduğu anlaşılmaktadır. Evlilik sırasında kadına takılan ziynet eşyaları kim tarafından alınmış olursa olsun ona bağışlanmış sayılır ve artık onun kişisel malı niteliğini kazanır. Bu durumda ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere erkeğe verildiğinin ispatlanması halinde erkek almış olduğu ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda, davacı -karşı davalı erkek tanık beyanları ile dava konusu ziynet eşyalarını kadının rıza ile ve geri almamak üzere verdiğini ispat ederek iadeden kurtulmuştur....
dikkat etmediğini, davalının kayınpederine verdiği borcu ve davacının kardeşinin eşine verdiği borcu geri istemesi nedeniyle davacının boşanma davası açtığını, ziynet eşyalarının ayrı ev açılması sırasında davacının rızasıyla satılarak paraya çevrildiğini ve ev eşyalarının alındığını, ev eşyalarının davacıya tesliminin her zaman mümkün olduğunu, davacı ve ailesinin psikolojik şiddet uyguladığını beyanla, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :AİLE MAHKEMESİ Taraflar arasındaki kişisel eşyanın iadesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafça temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Y A R G I T A Y K A R A R I Davacı vekili; müvekkili ile davalılar arasında evlilik öncesinde 25.09.2003 tarihli sözleşmenin imzalandığını, sözleşmede yazılı olan çeyiz eşyalarının müşterek eve getirildiğini, ziynet eşyalarının ise kayınpederi ve kaynanası olan davalılar .... ve .... tarafından saklanmak amacıyla alındığını, ancak müvekkilinin eşi olan davalı ... tarafından evden kovulması nedeni ile çeyiz eşyalarını alma fırsatını bulamadığını, sözleşme uyarınca davalıların boşanma halinde belirtilen ziynet ve çeyiz eşyalarının o günkü rayiç değerlerinin ödenmesini taahhüt ettiklerini ileri sürerek; ziynet ve çeyiz eşyalarının...
Ancak, ziynet eşyalarının iade edilmemek üzere kocaya verildiğinin, kadının isteği ve onayı ile ziynet eşyalarının bozdurulup ev ihtiyaçları için harcandığının kanıtlanması halinde, koca ziynet eşyalarını iadeden kurtulur. Somut olayda davacı kadın dava konusu ziynet eşyalarının davalılar tarafından elinden alındığını ileri sürmüş olup, mahkemece, yapılan yargılama neticesinde davacı kadının talep ettiği bu ziynet eşyalarını rızası ile davalılara verdiğini kabul etmiştir. Davalı tarafça mahkemenin bu gerekçesine karşı temyiz itirazında bulunulmamış olmakla, artık davacı kadının dava konusu ziynet eşyalarını davalılara teslim etmiş olduğu hususu sabit hale gelmiştir. Buna göre, eldeki davada ispat külfeti yer değiştirmiş olup, davalılar söz konusu ziynet eşyalarının bir daha iade edilmemek üzere söz konusu kendilerine verildiğini ispat edemedikçe iade ve tazmin ile yükümlüdür....
Davalı vekili cevap dilekçesinde; dava konusu çeyiz eşyalarının bedellerinin davalı tarafından ödendiğini, tarafların oturduğu evin tenha sayılabilecek bir sokak içerisinde olması, miktar olarak oldukça fazla olan takı ve ziynetlerin muhafazasının zor olacağı düşünülerek koruma amaçlı olarak dava konusu ziynet eşyalarının düğünden kısa bir süre sonra davalının da çalıştığı davalının babasına ait sarraf dükkanına götürüldüğünü, ancak davalının birlikte çalıştığı babasının yanından ayrılıp bir başka yerde çalışmaya başlamasından sonra davacı ile davalının birlikte oldukları bir sırada kendilerine ziynet eşyalarının teslim edildiğini, o tarihten sonra dava konusu ziynet eşyalarının müşterek hanede muhafaza edildiğini, evde olan bu ziynet eşyalarının davacı tarafından annesi ile köye giderken beraberinde götürüldüğünü, dava konusu ziynet eşyalarının müvekkili davalıda kalmadığını belirterek, davanın reddini dilemiştir....
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ ve GEREKÇE : Asıl dava, evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanma ve ferileri ile ziynet eşyalarının aynen iadesi, aynen iade mümkün olmadığı taktirde bedelinin iadesine, karşı dava evlilik birliğinin temelden sarsılmasına dayalı boşanmaya ilişkindir. Davalı-karşı davacı taraf; kusur belirlemesi, kadının kabul edilen ziynet ve çeyiz alacağı davası yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. Davalı-karşı davacı tarafından istinaf başvurusu yapılırken 162,10 TL istinaf başvuru harcı ve 59,30 TL istinaf karar harcı yatırılmış ise de; kabul edilen ziynet ve çeyiz alacağı davasının değerine göre; davalının 2.884,92 TL nispi istinaf karar harcı yatırması gerekmektedir. 6100 sayılı HMK'nın 344. maddesine göre; istinaf dilekçesi verilirken, istinaf kanun yoluna başvuru harcı ve tebliğ giderleri de dahil olmak üzere tüm giderler ödenir....