WhatsApp Hukuki Asistan

Yeni

Son Karar yapay zeka destekli hukuk asistanınız artık WhatsApp üzerinden cebinizde. Aşağıdaki hizmetlerden dilediğinizi seçerek WhatsApp asistanınıza soru sorarak hemen kullanmaya başlayabilirsiniz.

Hukuki Destek Alma
Hukuki sorularınız için anında uzman desteği alın
Yargıtay ve BAM Kararı Arama
Emsal kararlar ve içtihatlar için arama yapın
Dava Dilekçesi Hazırlama
Yapay zeka ile hızlı ve profesyonel dilekçeler oluşturun
Sözleşme Hazırlama
Özelleştirilmiş sözleşme şablonları oluşturun
Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Boşanma - Tedbir Nafakası Taraflar arasındaki "boşanma" ve "nafaka" davasının birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm; davacı-davalı (koca) tarafından, birleştirilen nafaka davası yönünden; davalı-davacı (kadın) tarafından ise nafakanın miktarı ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle koca tarafından açılan boşanma davası reddedilip, kadının açtığı birleştirilen nafaka davası kabul edilerek, kadın lehine tedbir nafakasına hükmedildiğine göre, "kararın kesinleşmesinden sonra devamına" karar verilmiş olan nafakanın, yoksulluk değil, Türk Medeni Kanununun 197. maddesine göre tayin edilen tedbir nafakası olduğunun kabulü gerekmesine göre, davacı-davalı (koca)'nın bu yöne ve diğer yönlere ilişkin temyiz...

    Öyleyse kadının davasının da kabulü ile boşanmaya karar verilecek yerde davasının reddi doğru olmayıp, bozmayı gerektirmiştir. 3-Mahkemece davacı-davalı kadın lehine Türk Medeni Kanununun 169. maddesi uyarınca yargılama devam ederken 400 TL. tedbir nafakasına hükmedilmiş, 28.05.2013 tarihinde ise hükmedilen tedbir nafakası 200 TL'ye indirilmiştir. Nihai karar ile de kadın kusurlu olduğu gerekçesi ile ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının kaldırılmasına karar verilmiştir. Boşanma davası açılmakla, eşlerin ayrı yaşama ve nafaka isteme hakkı doğar ve istek olmasa bile davanın devamı süresince gerekli tedbirlerin davaya bakan hakim tarafından kendiliğinden (re'sen) alınması gereklidir (TMK. md. 169). Lehine tedbir nafakasına hükmedilen veya tedbir nafakası talep eden tarafın muhakeme sırasında belirlenen kusuru Türk Medeni Kanununun 169. maddesindeki nafaka tedbirinin alınmasına engel değildir....

      İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin davalı anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında şahsi ilişki tesisine, çocuk yararına aylık 1.000,00- TL tedbir ve iştirak nafakasına, davalının yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebinin reddine karar verilmiştir. Davalı kadın vekili; erkeğin kabul edilen boşanma davasına, kusur tespitine, kadının reddedilen yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat talebine, kişisel ilişki düzenlemesine yönelik istinaf talebinde bulunmuştur. İstinaf aşamasında yapılan incelemede eşlerden T4 vekili tarafından 11.11.2021 tarihinde terditli olarak zina (TMK md. 161), haysiyetsiz hayat sürme (TMK md. 163) ve evlilik birliğinin sarsılması nedenine dayalı boşanma davası açıldığı, bu davanın Antalya 10. Aile Mahkemesinin 2021/805 esas sırasına kaydedildiği ve derdest olduğu, anlaşılmaktadır....

      "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ : Boşanma-Manevi Tazminat-Tedbir ve Yoksulluk Nafakası Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-karşı davalı erkek tarafından; boşanma davasının reddi, kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, ihtiyati tedbir kararı ve vekalet ücretine yönünden, davalı-karşı davacı kadın tarafından ise; tedbir nafakası miktarı, yoksulluk nafakası ve manevi tazminat taleplerinin reddi yönünden temyiz edilerek; temyiz incelemesinin duruşmalı olarak yapılması istenilmekle; duruşma için belirlenen 13.04.2015 günü duruşmalı temyiz eden davacı-karşı davalı ... ile vekili Av. ... geldi. Karşı taraf temyiz eden davalı-karşı davacı ... ile vekilleri gelmediler. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü....

        İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI: İlk derece mahkemesince özetle; her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müşterek çocuğun velayetinin anneye verilmesine, baba ile müşterek çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, müşterek çocuk yararına aylık 400 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 10.000 TL maddi, 10.000 TL manevi tazminata hükmedilmesine, erkeğin maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir. İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı-karşı davalı kadın; erkeğin davası, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden, Davalı-karşı davacı erkek; kadının davası, kusur belirlemesi, velayet, reddedilen tazminat talepleri ile iştirak nafakası yönünden süresinde istinaf başvurusunda bulunmuştur. GEREKÇE : Karşılıklı davalar; TMK 166/1.maddesinde düzenlenen evlilik birliğinin temelinde sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma ve fer'i taleplere ilişkindir....

        İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davalı vekili yasal süresinde sunduğu 24.04.2019 tarihli istinaf dilekçesinde özetle; bağımsız tedbir nafakası davası hakkında hukuki yarar yokluğundan usulen ret kararı verilmesi gerektiğini, kadının tüm tanıklarının her iki dava için dinlenilmesinin usule aykırı olduğunu, müvekkilinin müteaddit kere barışma girişiminde bulunduğunu, davacı kadının çalıştığını, bu hususun araştırılmadığını, müvekkilinin kusurunun ispatlanamadığını, velayetin müvekkile verilmesi gerektiğini, hükmedilen nafaka ve tazminatları ödeyecek gücünün olmadığını belirtmiştir. GEREKÇE: Asıl dava; bağımsız tedbir nafakası (TMK madde 197), birleşen dava evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine (TMK madde 166/1) dayalı boşanma ve ferîlerine ilişkindir. İlk derece mahkemesince verilen karara karşı davalı tarafça her iki dava yönünden süresinde istinaf talebinde bulunulmuştur....

        Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m. 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223, 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorundadır (TMK m. 169). Boşanma davası açılmakla kadın ve çocuklar lehine tedbir nafakası verilmesinin TMK 169. maddesine uygun olması dikkate alınarak davalının davacıya ve çocuklara tedbir nafakası takdiri ve miktarına yönelik istinaf talebinin reddine karar verilmiştir. TMK.'nın 182/2.maddesinde; velayetin kullanılması kendisine verilmeyen eşin, çocuğun bakım ve eğitim giderlerine gücü oranında katılmak zorunda olduğu, hükme bağlanmıştır....

        Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle hükmedilen nafakaların dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar ki bölümünün eş ve çocuk için tedbir (TMK. md. 169), bu tarihten sonraki bölümünün ise eş için yoksulluk (TMK. md. 175), çocuk için iştirak (TMK. md. 182/2) nafakası olduğunun anlaşılmasına göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine peşin alınan harcın mahsubuna ve 67.20 TL. temyiz başvuru harcı peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi.05.05.2010(Çrş)...

          Bilindiği üzere 4721 sayılı Kanun’un başlıklı 166 ncı maddesine göre evlilik birliği, ortak hayatı sürdürmeleri kendilerinden beklenmeyecek derecede temelinden sarsılmış olursa, eşlerden her biri boşanma davası açabilir denilmektedir. 3. Boşanma kararı, bozucu yenilik doğuran bir karar niteliğinde olup; kararın kesinleşmesi ile birlikte evlilik birliği ve birliğin gereği olan haklar ve sorumluluklar sona erer. Boşanma kararı eşler üzerinde kişisel sonuçlar (vatandaşlık, erginlik, kayın hısımlığı ve kadın eş yönünden soyadı) doğurduğu gibi mali sonuçlar da doğurur. Boşanma kararının eşlerle ilgili mali sonuçları 4721 sayılı Kanun’la; maddi tazminat (TMK md. 174/1), manevi tazminat (TMK md. 174/2) yoksulluk nafakası (TMK md. 175), ölüme bağlı tasarrufların hükümsüz kalması (TMK md. 181) ve mal rejiminin tasfiyesi (TMK md. 202-281) olarak düzenleme altına alınmıştır. 4....

            Adı geçen çocuk için bu tarihten itibaren geçerli olmak üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, tedbir nafakası hususunda karar verilmemesi bozmayı gerektirmiştir. 3- Boşanma veya ayrılık davası açılınca hakim, davanın devamı süresince, gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına (TMK m 186/1), geçimine (TMK m. 185/3), malların yönetimine (TMK m. 223. 242, 244, 262, 263, 264, 267, 215) ve çocukların bakım ve korunmasına (TMK m. 185/2) ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re’sen) almak zorundadır (TMK m. 169). O halde; Türk Medeni Kanununun 185/3. ve 186/3. maddeleri uyarınca, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da gözetilerek dava tarihinden geçerli olmak üzere kadın yararına uygun miktarda tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur....

              UYAP Entegrasyonu