Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi DAVA TÜRÜ :Karşılıklı Boşanma Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı erkek tarafından kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat yönünden; davalı-davacı kadın tarafından ise kişisel ilişkinin süresi yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, davacı-davalı erkeğin temyiz itirazları yersizdir. 2- Mahkemece 2012 doğumlu ortak çocuk Suda Naz’ın velayeti davalı-davacı anneye verilmiş, davacı-davalı baba ile de kişisel ilişki tesis edilmiştir. Davalı-davacı kadın, çocuğun yaşı ve babanın yaşam tarzı itibari ile çocukla babanın yatılı kişisel ilişki kurulmamasını talep etmiştir....

    Nolu ilamında yer alan kişisel ilişki kararının tedbiren sınırlandırılmasına, Müşterek çocuk ile davalı baba arasında her ayın 2. ve 4.haftasına denk gelen Cumartesi günü saat 9:00 ile saat 17:00 arasında dini bayramların 2.günü saat 9:00 ile saat 17:00 arasında yatılı olmamak kaydıyla arasında tedbiren şahsi münasebet kurulmasına, Müşterek çocuk ile davalı baba arasında Her hafta salı ve cumartesi günü saat 19:30 ve 20:30 saatleri arasında telefon uygulamaları üzerinden GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞME YAPILMASINA," şeklindeki davalı baba ile müşterek çocuk arasında kurulan tedbiren kişisel ilişkinin nihai karar kesinleşinceye kadar DEVAMINA, sonrasında ek bir karara ihtiyaç olmaksızın KALDIRILMASINA," karar verilmiştir. İSTİNAFA BAŞVURAN TARAF VE İLERİ SÜRÜLEN İSTİNAF SEBEPLERİ: Davacı kadın vekili hükmün; tamamı yönünden istinaf yasa yoluna başvurmuştur. Davalı erkek istinaf yasa yoluna başvurmamıştır....

    AİLE MAHKEMESİ TARİHİ : 07/10/2021 NUMARASI : 2020/754 ESAS - 2021/604 KARAR DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen karara karşı, istinaf başvurusunda bulunulmakla, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 355. maddesi gereğince; dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü: TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARI İLE YARGILAMA SÜRECİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle: müvekkil ile davalının İzmir 16. Aile Mahkemesi'nin 2017/397 Esas 2017/417 Karar sayılı kararı ile boşandıklarını, boşanma hükmünün kesinleşmesi akabinde İzmir 11....

    Aynı şehirde yaşayan davacı-davalı baba ile velayeti anneye anneye verilen müşterek çocuk 14.06.2012 doğumlu Mustafa arasında 4 yaşına kadar her hafta Cumartesi günleri ve dini bayramların 2. günlerinde 10.00-17.00 saatleri arasında kurulan kişisel ilişki yetersiz olup, çocukla baba arasında sevgi ve güven duygularının gelişmesine Engel olacak niteliktedir. O halde davacı-davalı baba ile küçük arasında daha uygun süreli ve kademeli olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulması gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiştir. Ancak bu yanlışlık yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün bu bölümünün düzeltilmesine karar vermek gerekmiştir (HUMK. md. 438/7). SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple gerekçeli kararın hüküm fıkrasının, kişisel ilişki ile ilgili 3....

      Davalı vekili, davanın kabulüne karar verilmesi, yatılı olarak kişisel ilişki günleri verilmesi, boşanma davası ile mevcut davanın birleştirilmesine karar verilmemesi, kişisel ilişki davasının boşanmanın feri niteliğinde olmasına rağmen vekalet ücreti hükmedilmesi, davacı ile çocukların görüşmesini engellememesine, dava açılmasına sebebiyet vermemesine rağmen aleyhine vekalet ücreti verilmesi yargılama giderlerinden sorumlu olması yönlerinden istinaf kanun yoluna başvurmuştur. Davacı vekili istinafa cevap dilekçesinde özetle; istinaf talebinin reddine karar verilmesini talep etmiştir. Kişisel ilişki düzenlemesinde esas olan çocuğun üstün yararıdır. Çocukla ana baba arasında düzenli kişisel ilişki kurulması ve bu ilişkinin sürdürülmesi çocuk için bir hak olduğu gibi, ana ve baba için de bir haktır.Kişisel ilişki tesisinden beklenen amaç çocukla ebeveynleri arasında aile bağlarını geliştirmek ve bu suretle çocuğun sağlıklı gelişimini sağlamaktır....

      DAVA Davacı-davalı baba vekili dava dilekçesinde özetle; ortak çocuğun velâyetinin babada olduğunu ve mahkeme kararıyla çocukla anne arasında kişisel ilişki tesis edildiğini, annenin pavyonda çalıştığını, sabit ikametgâhının olmadığını, çocuğun akrabalarla ilişki kurmasını engellediğini, kişisel ilişkinin corona virüsü nedeniyle çocuk için tehdit oluşturduğunu iddia ederek; virüs tehlikesi geçene kadar telefonla kişisel ilişki kurulmasını, akabinde de haftasonları, dini bayramlarda, yarıyıl ve yaz tatilinde yatılı olmayacak şekilde kişisel ilişki kurulmasını talep etmiştir. II....

        Bu sebeple, daha uygun kişisel ilişki tesis edilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması doğru bulunmamıştır. Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir (HMK m. 370/2)....

          DAVA KONUSU : Çocukla Kişisel İlişki Kurulması KARAR : Dairemizce yapılan dosya üzerinden inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: İSTEM:Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Tarafların Tokat Aile Mahkemesi'nin 2016/684 E.2016/527 K. 17.11.2016 tarihli ilamı ile boşandıklarını, boşanma kararı 07.03.20217 tarihinde kesinleştiğini, boşanma kararı ile müşterek çocuklar; Pelin Sude Sünmez, Arda Sünmez ve İkra Sünmez'in velayetlerinin anneye bırakılmasına karar verildiğini, boşanma kararı ile hüküm altına alınan baba ile çocuklar arasında şahsi münasebet tesisi kurulması yönündeki karara binaen baba ile bir iki kez görüşüldüğünü, ancak baba bu görüşmelerde çocuklarla tartışma yaşadığını, bir seferinde Pelin Sude'yi okuldan zorla kaçırmaya çalıştığını, zaten evlilik süresinde de davalının müşterek çocuklara şiddet uyguladığını, kötü davrandığını, çocuklarında bu sebeplerden dolayı baba ile görüşmek istemediklerini, davalı babanın müvekkili hakkında Sivas İcra...

          Hükmü temyiz eden davacı anne; kişisel ilişki kurulması sırasında amcasının ortak çocuğa cinsel istismarda bulunması sebebiyle, bu kişi hakkında Gebze 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 2018/250 esas sayılı dosyasında kamu davası açıldığını ve amcanın bu sebeple tutuklu olduğunu ileri sürmüştür. Kişisel ilişki düzenlenirken göz önünde tutulması gereken temel ilke, çocuğun "Üstün yararı "dır. Çocuğun üstün yararı belirlenirken bedensel, zihinsel, ruhsal, ahlaki ve toplumsal gelişiminin sağlanması amacının gözetilmesi gereklidir....

            Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle velayeti 15.01.2015 tarihli ara kararı ile tedbiren davacı-karşı davalı anneye bırakılan 04.06.2010 doğumlu ortak çocuk ... ile davalı-karşı davacı baba arasında 03.11.2015 tarihli ara kararı ile kurulan kişisel ilişki düzenlemesinin hükmün kesinleşmesine kadar devam edeceğinin ve baba ile ortak çocuk arasında hükümle birlikte yeniden düzenlenen kişisel ilişkiye yönelik kararın velayet ve kişisel ilişki düzenlemesine yönelik hüküm kesinleşmeden önce infaz kabiliyetinin bulunmadığının, bu sebeple mahkemece hükümden sonra verilen 09.05.2016 tarihli ek kararla esas kararın kesinleşmesine kadar baba ile ortak çocuk arasında 03.11.2015 tarihli ara kararı ile aynı şekilde tedbiren kişisel ilişki düzenlemesi yapılmasının sonuca etkili olmadığının anlaşılmasına göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan...

              UYAP Entegrasyonu