Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....

    Davacı, davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak devre mülk sözleşmesinin imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre mülk sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi 2013/3265-184425 imzaladığını savunmuştur. Taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi ile davacıya üyelik hakkının tapu devrinin taahhüt edildiği ve kullanımının tahsis edildiği anlaşılmaktadır. Tapuda kayıtlı taşınmazların satışının, MK.706, BK.213, Tapu K.26 ve Noterlik K.60 maddeleri gereğince resmi şekilde yapılması zorunlu olup, haricen düzenlenen satış sözleşmeleri hukuken geçersizdir. Bu nedenle taraflar arasındaki devre mülk satış sözleşmesi de tapulu taşınmazın satışına ilişkin olup geçersizdir....

      Sözleşmenin yapıldığı tarihte yürürlükte bulunan 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır....

        Mahkemece, "...Dava, devremülk sözleşmesinin iptali ve devremülk sözleşmesine dayalı alacak istemine ilişkindir. Davalı taraf cevap dilekçesi ile yetki itirazını ileri sürmüştür. Yargıtay 20. Hukuk Dairesi'nin 2020/1665 E. 2020/2131 K. Sayılı kararı "Dava, taraflar arasında düzenlenen devre mülk sözleşmesinin iptali, ödenen bedelin iadesi istemine ilişkindir. Malatya 1. Tüketici Mahkemesince, taşınmazın aynına ilişkin davalarda taşınmazın bulunduğu yer kesin yetkili olduğundan ve dava konusu taşınmaz Ankara Ayaş'ta olduğundan kesin yetkili mahkeme Ankara Batı Tüketici Mahkemeleri olması nedeniyle yetkisizlik kararı verilmiştir. Ankara Batı 2. Tüketici Mahkemesince ise devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi yönünde açılan davalarda tapu devri gerçekleşmiş olmasına rağmen uyuşmazlığın taşınmazın aynına ilişkin olmadığı, kesin yetki kuralı bulunmadığı gerekçesiyle yetkisizlik kararı verilmiştir....

        Davacı, 12.03.2006 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu 8.411,85 Euro bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur. Davacı ile davalı arasında imzalanan devre tatil sözleşmesinde devre tatile konu tesisin 145-146 parsel üzerinde bitmiş, 154 parsel üzerinde yapımı bitmiş tesis olduğu açıklanmıştır. Kuşadası Belediyesi'nin mahkemeye hitaben gönderdiği 18.12.2013 tarihli yazıda, 16, 146, 166 parsellerin yapı kullanma izin belgesinin bulunmadığı belirtilmiştir....

          "İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi (Tüketici Mahkemesi sıfatıyla) Taraflar arasındaki ayıplı malın iadesi davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan 6.600,00TL bedel karşılığı yatak odası ve çocuk odası takımı satın aldığını, satın aldığı mobilyalar ile teslim edilen mobilyaların farklı ve ayıplı olduğunu iddia ederek mobilyaların ayıpsız misli ile değiştirilmesine veya ödediği bedelin iadesine karar verilmesini istemiştir. Davalı, davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, kapıdan satış hükümlerine göre öngörülen sürede cayma bildiriminde bulunulduğu ispatlanamadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Davacı davalıdan satın aldığı mobilyaların ayıplı olduğu iddiasıyla eldeki davayı açmıştır....

            TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 19/06/2018 NUMARASI : 2017/738 ESAS, 2018/541 KARAR DAVA KONUSU : Sözleşmenin İptali ve Bedel İadesi KARAR : Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali ve bedel iadesi davasında; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne yönelik verilen karara karşı davalı T2 vekili tarafından süresinde istinaf yoluna başvurulduğundan, dosya içeriğine göre incelemenin duruşmalı yapılmasına gerek görülmediğinden, dosyanın tevdi edildiği Dairemiz Üye Hakimi Şükrü Hanlı Baydın tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra, yapılan müzakerede de ön inceleme ve usule ilişkin eksikliğin bulunmadığının anlaşılması üzerine, işin esasına geçilmek suretiyle dosya üzerinden heyetçe yapılan inceleme ve değerlendirme sonunda; GEREĞİ GÖRÜŞÜLÜP DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı asil dava dilekçesinde özetle; davalıların kendisine düşünme fırsatı vermeden 19.000,00 TL değerinde hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi imzalattıklarını, satış sözleşmesinin birinci sayfasında büyük puntolarla yazılı...

            Sayılı devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, 1.600,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, Sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 11.260,00-TL bedelli borç senetleri bakımından davacının davalıya borcunun bulunmadığının tespitine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Kısa kararda 09.05.2015 tarihli sözleşme yazılmasına rağmen hüküm kısmında 09.05.2012 tarihli sözleşme yazıldığı, bu hususun maddi hataya dayalı olduğu anlaşılmakla hüküm kısmında maddi hataya dayalı bu yanlışlığın düzeltilmesine karar verilmesi gerekmiştir. 3-Davacı, 09.05.2015 tarihli devre mülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle davalıya verdiği senetlerden dolayı borçlu olmadığının...

              , kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....

                bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....

                  UYAP Entegrasyonu