, sözleşmeden döndüklerine ilişkin beyanları ile artık davanın bedel iadesine dönüştüğünü, başlangıçta tapu iptali ve tescil taleplerinden feragat ettiklerini bildirerek 11/04/2019 tarihli celsede de bu taleplerin tekrarladıklarını ve tapu iptali ve tescil taleplerinin olmadığını, davanın sözleşmenin feshine ilişkin yapılan ödemelerin faizi ile iadesi ve uğranılan zararın tazminine ilişkin olduğunu beyan etmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Dava konusu uyuşmazlık, devremülk sözleşmesinin iptali ile ödenenin iadesi istemine ilişkindir. 14.02.2011 gün ve 27846 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 09.02.2011 gün ve 6110 sayılı bazı kanunlarda değişiklik yapılmasına dair Kanunun 8.maddesiyle Yargıtay Yasasının 14.maddesinde yapılan değişiklik uyarınca; 01.03.2014 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan iş bölümü kararında; "4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunda düzenlenen abonelik sözleşmesi dışındaki sözleşmelerden (devre mülk, devre tatil, paket tur, kapıdan satış gibi) kaynaklanan davalar sonucu verilen hüküm ve kararların" temyiz incelemesinin Yüksek 13.Hukuk Dairesince yapılacağı belirtilmiş olmakla; uyuşmazlık konusu dosyanın temyiz incelemesi Dairemizin görevi dışındadır....
Mahkemece, davacının devre tatil sözleşmesinin sözleşmeye konu tesiste imzaladığından cayma hakkının bulunmadığı gerekçeleri ile davanın reddine karar verilmiştir.4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, "kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır." şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan cayma hakkı, ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup bu süre içinde sözleşme askıdadır....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki devre tatil sözleşmesinin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı avukatınca duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vekili avukat ... ile davalı vekili avukat ...'nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanılmış ve hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra karar için başka güne bırakılmıştı. Bu kez temyiz dilekçesinin süresinde olduğu saptanarak dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalıdan kapıdan satış suretiyle devre tatil satın aldığını, açtığı bu dava ile cayma hakkını kullandığını öne sürerek, sözleşmenin iptali ile ödediği 2.010.95 YTL'nin tahsiline ve davalıdaki toplam 4010 Dolarlık senetlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı, davanın reddini savunmuştur....
Dava, 4077 sayılı yasaya aykırı olarak düzenlenen kapıdan satış sözleşmesinin feshi ile ayıplı malın verdiği zararın tazmini istemine ilişkindir. Mahkemece ayıplı olduğu ... sürülen mal üzerinde bilirkişi incelemesi yaptırılması için gerekli masrafları yatırması konusunda davacıya kesin süre verilmiş, davacı bu süre içerisinde masrafları 2006/16173 2007/3490 yatırmadığından davanın reddine karar verilmiş ise de davacı, davalı ... ... (... ... Ticaret) ile aralarında düzenlenen sözleşmenin 4077 sayılı yasaya aykırı olduğunu da ... sürmüştür. Mahkemece tamamen hukuki nitelikte olan bu konuda herhangi bir değerlendirme yapılmamıştır.Bu durumda öncelikle taraflar arasında düzenlenen satış sözleşmesinin 4077 sayılı yasanın kapıdan satışa ilişkin 8. maddesine uygun olup olmadığı karara bağlanmalıdır. Bu yön gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir....
Mahkemece, bu hüküm gözetilerek yazılı şekilde karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı TKHK'nun 8/1 maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup, davalının sözleşmede belirtilen işyeri adresi olduğundan davacının, hediye tatil kazandığı belirtilerek davet üzerine gitmiş olduğu otelde, daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir. Bu tip satışlar, tecrübe ve muayene koşullu satışlardan olduğundan, cayma hakkı ancak hizmetin ifasından sonra, başka bir ifade ile tatil hakkı kullanıldıktan sonra işlemeye başlayacak olup, bu süre içinde sözleşme askıdadır....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Tüketici Mahkemesi Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü. KARAR Davacı, davalı ile 2.9.2005 tarihli devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinden anket ve hediye tatil vaadiyle baskı altında imzalandığını, sözleşmenin hukuka aykırı olduğunu, cayma belgeside verilmediğini, tatil kullanılacak tarihin açık ve net olmadığını bildirip sözleşmenin iptaline, ödediği 323.200.000 liranın tahsilini, davalı elindeki 31 adet senedin iptalini istemiştir. Davalı, satışın kapıdan satış olmadığını, davacının isteyerek işyerinde imzalandığını bildirip, davanın reddini istemiştir....
Taraflar arasında düzenlenen 07.07.2000 tarihli devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış sözleşmesi olarak düzenlendiği, cayma belgesi verilmediği MK. ve BK.nu hükümlerine aykırı olduğundan davacı tarafından iptali talebiyle bu dava açılmıştır. Davalılar, davacı iddialarının doğru olmadığını savunmuştur. Davalı tarafından ibraz edilen sözleşmenin 07.07.2000 tarihinde düzenlendiği sözleşmenin düzenlendiği yer konusunda sözleşmede bir açıklık bulunmadığı, ancak sözleşmenin ikinci sayfasının arkasında imzalı bulunan, “madde 5. cayma hakkı” başlıklı ve aynı sayfadaki 6. ve 7. madde başlıklı düzenlemelerden, davalının sözleşmenin ikinci sayfasının arkasında cayma belgesi düzenlediği, bundan da sözleşmenin kapıdan satış şeklinde düzenlendiği ve davacı iddiasının doğrulandığı anlaşılmaktadır. Zira satış, kapıdan satış olmasa idi davalı satıcının cayma belgesi düzenlenmesine gerek yoktu. Satıcının cayma belgesi düzenleme ihtiyacını duyması, satışın kapıdan satış olduğunu gösterir....
Davalı, dava konusu sözleşmenin kapıdan satış değil hisseli gayrimenkul satış sözleşmesi olduğunu, tarafların özgür iradeleri ile anlaşmanın akdedildiğini, sözleşmenin yapılmasından bir sene sonra iş bu davanın açılmasının iyiniyetli olmadığını ayrıca aralarında imzaladıkları yetki sözleşmesi uyarında Afyonkarahisar Mahkemelerinin yetkili olduğunu, savunarak davanın reddini dilemiştir. Mahkemece Devremülk sözleşmesinin gayrimenkulün aynına ilişkin olduğu ve HMK m. 12 ve 19/1deki kesin yetki kuralı gereğince gayrimenkulün bulunduğu yer mahkemesi yetkili olduğundan yetkisizlik kararı verilmiştir.Karar, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Taraflar arasında imzalanan sözleşme Devre Mülk Sözleşmesi olup, davacıda sözleşmenin iptalini talep etmektedir. Devre Mülk sözleşmesinin iptali davaları 4077 sayılı TKHK'nın 23/3.maddesine göre "tüketicinin ikametgahı mahkemesinde de" açılabilir.Bu durumda davacı dilerse kendi ikametgahı olan İnegöl Tüketici Mahkemesinde bu davayı açabilecektir....
bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....