Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. 2010/14242-2011/12955 Davacı, ailesi ile tatile çıktığı dönemde kuşadasında bir otelde şov amaçlı gösterimden sonra ,davalı şirket elemanlarınca aldatıcı vaad ve taahhütler ile psikolojik baskı uygulayarak 04.06.2003 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını hiç kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ... olduğu bedelin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
Mahkemece, sözleşmenin tesiste imzalandığı, kapıdan satış hükmünde olmadığı, davacının iradesinin sakatlanmadığı, davacının sözleşmeyi benimsediği, sözleşmenin geçerli olduğu ve sözleşmenin..maddesine göre fesih edileceği, sözleşme bedelinin %25'nin kesilmesi gerektiği ve davacının ancak sözleşme bedelinin %75'ni talep edebileceği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. 4822 Sayılı Yasa ile değişik 4077 Sayılı..'nun..maddesinde, “kapıdan satış, işyeri, fuar, panayır gibi satış mekânları dışında önceden mutabakat olmaksızın yapılan tecrübe ve muayene koşullu satışlardır.” şeklinde tanımlanmış olup davacının, davalı şirketin temsilcileri tarafından gezi amaçlı götürüldüğü sırada daha önceden düşünmediği ve devre tatil satın almak için de gitmediği halde, yapılan tanıtımlar üzerine hazırlıksız bulunduğu bir sırada imzalamış olduğu sözleşmenin, kapıdan satış şeklinde yapıldığının kabulü gerekir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.07.2015 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, olmazsa tazminat talebi üzerine yapılan duruşma sonunda; tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kabulüne dair verilen 16.12.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, harici satış nedeniyle tapu iptali ve tescil, olmazsa bedel iadesi isteğine ilişkindir....
Davalı vekili istinaf dilekçesinde özetle, olayda kullanım gerçekleştiğini, cayma hakkının süresinde kullanılmadığını, zamana aşımı süresinin dolduğunu, mahkemenin eldeki davada yetkili olmadığını, sözleşmenin geçerli olduğunu, ödenen bedelin güncellenmiş haline hükmedilemeyeceğini, sözleşmenin kapıdan satış niteliğinde olmadığını, tapuyu davacının kendi iradesiyle devralmadığını, olayda 6502 sayılı yasanın değil, 4077 sayılı yasanın uygulanması gerektiğini belirterek, verilen kararın kaldırılmasını talep etmiştir. GEREKÇE: Dava, harici satış sözleşmesi gereğince ödenen satış bedelinin davalının sözleşmedeki edimini yerine getirmemesi nedeniyle ödenen bedellerin denkleştirici adalet ilkesine göre iadesi ve devre mülk sözleşmesinin iptali isteminden ibarettir....
TÜKETİCİ MAHKEMESİ TARİHİ : 22/02/2021 NUMARASI : 2016/648 ESAS - 2021/159 KARAR DAVA KONUSU : SÖZLEŞMENİN İPTALİ VE BEDEL İADESİ KARAR : Antalya 2. Tüketici Mahkemesinin 2016/648 Esas, 2021/159 Karar Sayılı 22/02/2021 tarihli kararı aleyhine davalı Prestij İnş. Tur. San. ve Tic....
Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile; Taraflar arasında imzalanan 23/07/2015 tarih İD 202251 Sayılı devre mülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, Sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen 9.450,00-TL bedelli borç senetlerinin iptaline, 450,00-TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 23.07.2015 tarihli devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve sözleşme nedeniyle borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2023/1177 KARAR NO : 2023/1345 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : MUDURNU ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : None NUMARASI : 2023/79 ESAS -2023/153 KARAR DAVA KONUSU : Devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi talebi KARAR : Taraflar arasındaki devremülk sözleşmesinin iptali ve ödenen bedelin iadesi talebi davası nedeniyle yapılan yargılama sonunda, İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. İlk derece mahkemesinin kararı davalı vekili tarafından istinaf edilmekle; kesinlik, süre, istinaf şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, istinaf dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Üye Hakim tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü: I....
Mahkemece, Davanın KABÜLÜ ile;Taraflar arasında imzalanan 21/12/2014 tarih İD 07206 Sayılı devremülk satış vaadi sözleşmesinin iptaline, Bu sözleşmeye bağlı olarak düzenlenen toplam 28.000,00-TL tutarındaki senetler yönünden davacının davalılara borcunun bulunmadığının tespitine, 250,00-TL' nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün davalılar tarafından temyiz edilmiştir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir. 2-Davacı, 21.12.2014 tarihli İD 07206 no lu devremülk satış sözleşmesinin iptali, ödediği bedelin iadesi ve imzaladığı senetlerden dolayı borçlu olmadığının tespiti istemiyle eldeki davayı açmıştır....
Davalı, davacının tesisi görerek sozleşmeyi imzaladığını, kapıdan satışın söz konusu olmadığını süresinde cayma hakkını kullanmadığını savunarak reddini dilemiştir. Mahkemece, cayma hakkının süresinde kullanılmadığı, ayıplı hizmet verildiğine ilişkin delil de bulunmadığından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Davacı, 3.6.2004 tarihli devre tatil sözleşmesini imzaladığını, ancak tatil hakkını kullanmadığını, tesisin kullanıma hazır halde kendisine tesliminin yapılmadığını belirterek, sözleşmenin feshi ile, ödemiş olduğu bedelin iadesi ile ödediği aidat bedelinin iadesi istemiyle eldeki davayı açmış, davalı ise devre tatil sözleşmesinin kapıdan satış şeklinde yapılmadığını, davacının tesisleri bizzat görerek sözleşmeyi imzaladığını savunmuştur....
ten Ayaş'a götürüldüklerini, 26/01/2013 günü 1.000,00 TL peşinat ödediğini,...ilçesi ....Köyü 118 ada 3 parselde kayıtlı arsa üzerinde ileride inşa edilecek....tesislerinin satışı hususunda ilk senetin 05/02/2013 ödemeli 18x250,00, 18x310 TL bedelli toplam 10.080,00 TL tutarında senet düzenlendiğini,cayma hakkının hatırlatılmadığını, cayma halinde toplam bedelin %20 si kadar bedeli cezai şart olarak koyduğunu, davalı şirketin bu uygulamasının ilgili yasalara aykırı olduğunu, taraflar arasındaki satışın kapıdan satış niteliğinde olduğunu ileri sürerek davalı tarafından hazırlanan ve taraflar arasında imzalanan devre mülk satış sözleşmesinin feshiyle; peşinen verilen 1000,00 TL nakit paranın iadesi ile 18x250 ve 18x310 TL bedelli toplam 10.800,00 TL bedelli senetlerin iptaline karar verilmesini istemiştir. Davalı, davanın reddini dilemiştir....