Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Dava, kanuni ipotek tesisine ilişkindir. İpotek kişisel bir alacağın teminat altına alınması amacını güden ve bir taşınmaz değerinden alacaklının alacağını elde etmesini sağlayan sınırlı bir ayni haktır. Türk Medeni Kanunu yapı alacaklılarını koruma gereği duyduğundan alacaklarını teminat altına alabilmeleri için taşınmaz üzerinde ipotek tesis hakkı sağlamıştır. TMK’nın 893. Maddesinde; Bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarların kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebilecekleri belirtilmektedir. Somut uyuşmazlıkta, davalı arsa maliki .... ile dava dışı yüklenici .... arasındaki sözleşmenin 2. maddesi gereğince 13 parsel sayılı taşınmazdaki inşaatın kaba işleri yapılacaktır....

    Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı alt yüklenicinin, dava dışı asıl yüklenici şirket ile imzaladığı sözleşme uyarınca yaptığı imalâtlardan kaynaklı alacağın, taşınmaz tapu kayıtlarına geçici tescil şerhi konulması talebinin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 893/3. maddesi gereğince bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarlar kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebilirler. Dolayısıyla yüklenici ipoteği, tescile tabi kanuni ipoteklerdendir. Madde hükmüne göre aralarında doğrudan bir eser sözleşmesi olmadığı halde taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu tutularak alt yükleniciye ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır....

      Taraflar arasındaki uyuşmazlık davacı alt yüklenicinin, dava dışı asıl yüklenici şirket ile imzaladığı sözleşme uyarınca yaptığı imalâtlardan kaynaklı alacağın, taşınmaz tapu kayıtlarına geçici tescil şerhi konulması talebinin şartlarının oluşup oluşmadığı noktasındadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 893/3. maddesi gereğince bir taşınmaz üzerinde yapılan yapı veya diğer işlerde malzeme vererek veya vermeden emek sarf ettikleri için malzeme ve emek karşılığı olarak malik veya yükleniciden alacaklı olan alt yüklenici veya zanaatkarlar kanuni ipotek hakkının tescilini isteyebilirler. Dolayısıyla yüklenici ipoteği, tescile tabi kanuni ipoteklerdendir. Madde hükmüne göre aralarında doğrudan bir eser sözleşmesi olmadığı halde taşınmaz maliki, alt yüklenicinin yükleniciden olan yapı alacaklarından kanun gereği sorumlu tutularak alt yükleniciye ipotek vermekle yükümlü kılınmıştır....

      Ancak; 1-Dava konusu taşınmazın, kıymet takdir komisyonu ve bilirkişi heyet raporlarında 154,06m²'lik bölümünün kamulaştırma bedeli hesap edilmiş olmasına karşın davalıların tüm paylarının iptali ile davacı idare adına tesciline karar verilmesi, 2-Dava konusu taşınmazın tapu kaydında kayıtlı bulunan ipotek şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılması ile yetinilmesi gerekirken, bedelin 187.50TL'sinin ipotek alacaklısı .....'a ödenmesine, bedelin 95.00TL'sinin de ipotek alacaklısı ....'a ödenmesine hükmedilmesi, 3-Dava konusu taşınmazın paydaşlarından ..... oğlu ...'ın karar tarihinden önce öldüğü anlaşıldığına göre mirasçıları davaya dahil edilmeden yargılamaya devam edilerek karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....

        Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmadığı bu kez yapılan incelemede anlaşılmakla; Davacı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 24/09/2018 gün ve 2017/3297-2018/15062 sayılı onama ilamının kaldırılmasına karar verildikten sonra işin esasının incelenmesinde; Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; karar davacı idare ile davalılardan ...vd. vekillerince temyiz edilmiştir. Arsa niteliğindeki ......

          Ancak; Mahkemece dava konusu 1523 ve 1533 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılması gerektiğinin düşünülmemesi, Doğru değil ise de bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden; Gerekçeli kararın hüküm fıkrasına ilave bent olarak (Dava konusu 1523 ve 1533 parsel sayılı taşınmazlar üzerinde bulunan ipotek şerhlerinin hükmedilen bedele yansıtılmasına,) cümlesinin yazılmasına, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi. Hükmün böylece DÜZELTİLEREK ONANMASINA, davalı idareden peşin alınan temyiz harcı ile karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine ve temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 26/11/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi....

            Ancak; Kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında mevcut olan ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin dikkate alınmaması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının ikinci paragrafının sonuna “tapu kaydında mevcut olan ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına” sözcükleri yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Ancak; Kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında mevcut olan ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin dikkate alınmaması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının ikinci paragrafının sonuna “tapu kaydında mevcut olan ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına” sözcükleri yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                Ancak; Kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında mevcut olan ipotek ve haciz şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin dikkate alınmaması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının üçüncü paragrafının sonuna “tapu kaydında mevcut olan ipotek ve haciz şerhlerinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmasına” sözcükleri yazılarak hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 05.12.2011 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                  Ancak; Kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında mevcut olan ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılması gerektiğinin dikkate alınmaması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının birinci paragrafının sonuna “tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına” sözcüklerinin eklenerek hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 16.12.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi....

                    UYAP Entegrasyonu