Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

Ancak; Kamulaştırılan taşınmazın tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin tespit edilen kamulaştırma bedeline yansıtılmaması doğru değil ise de, bu yanılgının giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, hüküm fıkrasının 1 nolu bendinin sonuna “ tapu kaydında bulunan ipotek şerhinin kamulaştırma bedeline yansıtılmasına” sözcükleri yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, 12.11.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi....

    Ancak; Dava konusu taşınmazın tapu kaydında yer alan ipotek şerhinin bedele yansıtılmaması doğru değil ise de bu hususun düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden gerekçeli kararın hüküm fıkrasının (2) nolu bendinin sonuna “tapudaki ipotek şerhinin bedele yansıtılmasına” tümcesi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 26.04.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi....

      Mahkemece; tapu kaydında yazılı ipotek bedeli depo ettirilmek suretiyle davanın kabulüne karar verilmiştir Hükmü, davalılar temyiz etmişlerdir. Dosya içinde bulunan belgelerden, yargılamalar sırasında davalılar tarafından davacı aleyhine ipotek bedelinin artırılması istemiyle Orhangazi Asliye Hukuk Mahkemesine dava açıldığı, mahkemenin 2006/484 E. 2010/77 K sayılı ilamı ile ipotek bedelinin artırılmasına karar verildiği, kararın kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Anılan davanın neticesi beklenerek karar kesinleştikten sonra hasıl olacak sonuça göre karar verilmesi gerekirken, tapu kaydında yazılı ipotek miktar depo ettirilmek suretiyle davanın kabulü doğru olmadığından karar bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 06.07.2010 tarihinde oy birliği ile karar verildi....

        İdare Mahkemesindeki karardan sonra taşınmazın kadastral parsele dönüşüp dönüşmediğinin ve üzerinde halen ipotek mevcut olup olmadığının Tapu Müdürlüğü ve Belediyeden sorularak durumun netleştirilmesi gereklidir . Kabule göre ise dava konusu ipotek imar ipoteği olmakla ve kanuni ipotek olmakla yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesi hatalıdır. Mahkeme tarafından son tapu kayıtları getirtilerek, taşınmazın kadastral parsele dönüşüp dönüşmediği, taşınmaz üzerinde halen ipoteğin mevcut olup olmadığı Tapu Müdürlüğü ve Belediyeden sorulmalıdır. Ayrıca ipotek bedeli depo ettirilmeden ipoteğin terkinine karar verilmesi de hatalı niteliktedir. İpotek bedeli depo ettirilmeli, karar kesinleştiğinde hak sahibine ödenmesine dair hüküm fıkrasında yer verilmelidir....

        İdare Mahkemesindeki karardan sonra taşınmazın kadastral parsele dönüşüp dönüşmediğinin ve üzerinde halen ipotek mevcut olup olmadığının Tapu Müdürlüğü ve Belediyeden sorularak durumun netleştirilmesi gereklidir. Kabule göre ise dava konusu ipotek imar ipoteği olmakla ve kanuni ipotek olmakla yargılama gideri ve vekalet ücretinin davalıya yüklenmesi hatalıdır. Mahkeme tarafından son tapu kayıtları getirtilerek, taşınmazın kadastral parsele dönüşüp dönüşmediği, taşınmaz üzerinde halen ipoteğin mevcut olup olmadığı Tapu Müdürlüğü ve Belediyeden sorulmalıdır. Ayrıca ipotek bedeli depo ettirilmeden ipoteğin terkinine karar verilmesi de hatalı niteliktedir. İpotek bedeli depo ettirilmeli, karar kesinleştiğinde hak sahibine ödenmesine dair hüküm fıkrasında yer verilmelidir....

        .-2019/4830 K. sayılı ilamı aleyhinde davalı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş olmakla dosyadaki kağıtlar okundu gereği konuşulup düşünüldü: - K A R A R - Taraflar arasındaki uyuşmazlık, davacıların murisinin taşınmazını, davalı kooperatife devrederek bedeli karşılığında ipotek tesis edilmesi, ipotek bedelinin ödenmemesi ve ipotek alacağına karşılık davalının taahhüt ettiği 10 daireyi vermemesi sebebiyle söz konusu dairelerin tapu kayıtlarının iptâli ve tescili, mümkün olmaması halinde ipotek bedelinin davalıdan tahsili istemine ilişkin olup, davacının bedel yönünden kabulüne dair verilen kararın temyizi üzerine, Yargıtay 23. Hukuk Dairesi'nce verilen 20.11.2019 gün 2016/8414 Esas, 2019/4830 Karar sayılı onama ilamına karşı davalı vekilince karar düzeltme talebinde bulunulduğu, taraflar arasında arsa payı karşılığı ya da eser sözleşmesi ilişkisi bulunmayıp, temyiz incelemesi yapılmak suretiyle satım ilişkisinden kaynaklanan ihtilâfla ilgili, Yargıtay 23....

          İcra dosyası ve tapu kaydı incelenmiş olup, davacı adına kayıtlı olan taşınmaz üzerinde ipotek bulunduğu, ihyası istenen şirketin ipotek alacaklısı olduğu; davacımız olan şirketin ipoteğin fekki için icra takibi başlattığı ancak takibin yürüyebilmesi için şirketin yeniden ticaret siciline tescili gerektiği görülmüştür. İpoteğin fekki dava yoluyla istenebileceği gibi ipotek bedeli yatırılmak suretiyle icra müdürlüğünden de talep edilebilir. Davacımızın ipotek borçlusu olması nedeniyle dava ve takip hakkı mevcut olup, icra takibini tercih ettiği anlaşılmaktadır. İpoteğin kaldırılmasında davacının menfaati bulunduğundan başlattığı icra takibinin devamı yönünden iş bu davayı açmakta da hukuki menfaati vardır. Bu sebeple ihya şartları mevcuttur....

            İpotek alacaklıları olan ... ve ... temyiz başvurularında, ipotek bedelini kabul etmediklerini, kanuni ipotek olup yargılama gerektirdiğini ve muhtıra tebliğlerinin usulsüz olduğunu ileri sürerek İİK'nun 153. maddesinin uygulanamayacağını ileri sürmüşlerdir. O halde mahkemece, öncelikle duruşma açılıp taraf teşkili sağlanarak ipotek alacaklılarının iddia ve delillerinin araştırılması ile İİK’nun 153. maddesi koşullarının oluşup oluşmadığı denetlenerek, sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Davalı ipotek alacaklılarının temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren ... gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, ........2016 gününde oybirliğiyle karar verildi....

              Dosya kapsamından; Davacılara ait taşınmaza davalıların murisleri lehine 26.07.1974 tarihinde 70.000 ETL bedelli faizsiz ve 25 ay vadeli ipotek tesis edildiği, lehine ipotek tesis edilen davalı tarafın kötü niyetli olduğunun ipotek borçlusu tarafından ispat edilmesi halinde ipoteğin kaldırılabileceği anlaşılmış olup davacı taraf ipotek işleminde davalı tarafın kötü niyetli olduğunu ispat edememiş, ipotek kesin borç ipoteği niteliğinde olup borç ödendiği ispat edilmediği davacıların ipotek bedelini depo etmediklerinden davanın reddine" dair karar verilmiştir....

              Ancak, taşınmazda karz ipoteği veya üst sınır ipoteği dışında TMK'nın 893. maddesinde tanımlanan kanuni ipotek tesis edilerek taşınmazın ödenmeyen satış bedelleri teminat altına alınmıştır....

              UYAP Entegrasyonu