Bu duruma göre davaya konu tazminat bedeli, acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra geriye kalan miktar olup, acele el koyma bedelinin de dahil olduğu miktara yasal faiz yürütülmesi durumunda davacı taraf yararına haksız kazanç sağlanmış olacaktır....
Bu duruma göre davaya konu tazminat bedeli, acele el koyma bedelinin mahsubundan sonra geriye kalan miktar olup, acele el koyma bedelinin de dahil olduğu miktara yasal faiz yürütülmesi durumunda davacı taraf yararına haksız kazanç sağlanmış olacaktır....
Hukuk Dairesi bozma ilamına uyulmasına karar verilmiş, bilirkişi de ilk raporunda davaya konu hayvanların el koyma tarihindeki değerinin 27.040,00 TL olduğunu bildirmiştir. Davacı vekilinin itirazı üzerine dosyada yeniden aynı bilirkişiden ek rapor alınarak el koyma tarihi ile ceza kararının kesinleşme tarihi arasındaki zararın hesaplanması istenilmiştir. Bilirkişi 17/06/2014 tarihli raporunda Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda el koyma tarihindeki değerinin 27.040,00 TL olarak hesaplandığını, mahkeme talebi gereği de el koyma tarihi ile ceza kararının kesinleşme tarihi arasındaki zarar miktarının 72.218,46 TL olarak hesaplandığını belirtmiştir. Mahkemede, 72.218,46 TL'yi esas alarak davacı zararını belirlemiştir....
Mahkemece dava konusu taşınmaza el koyma tarihi tespit edilerek, el koyma tarihi 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 arasında olması halinde 11.06.2013 tarihinde yürürlüğe giren 6487 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesinin 1. ve 2. fıkrası gereğince taşınmazın el koyma tarihindeki nitelikleri esas alınmak suretiyle dava tarihindeki değeri, taşınmaza 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulduğunun anlaşılması haline dava tarihindeki niteliği esas alınmak suretiyle dava tarihindeki değeri, Kamulaştırma Kanunun 11 inci ve 12 inci maddelerine göre hesaplanarak bedeline hükmedilmelidir. Mahkemece tarafların tüm delilleri toplanarak dava konusu taşınmazın el atma tarihindeki vasfı belirlenip, bilirkişi raporu alınarak oluşacak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, hukuki el koymanın varlığından bahisle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir....
Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak..... parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz istemlerinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak taşınmaz bedelinin tahsili istenilmiş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Dava konusu taşınmaza davacı idarece acele el koyma kararıylada olsa gerçek kamulaştırma bedeli ödenmeden el konulması Anayasanın 46. maddesi ve Kamulaştırma Kanununun 3.maddesine aykırıdır. Bu durumda davacı mal sahibi idare aleyhine kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmazın bedelinin tahsili davası açma hakkına sahiptir. Her nekadar davacı dava dilekçesinde talebinin; acele el koyma dosyasında tespit edilen bedelin artırılması olarak nitelendirmiş ise de, hukuki niteleme hakime ait olacağından davanın kamulaşıtırmasız el atma davası olarak kabulü ile esasa girilmesi gerekirken, aksi düşüncelerle davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir. Davacılar vekilinin temyiz itirazları yerinde olduğundan hükmün açıklanan nedenlerle H.U.M.K.nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istenildiğinde iadesine, 03/10/2017 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Y A R G I T A Y K A R A R I 1-Dava konusu taşınmaza hangi tarihte (gün, ay, yıl olarak) el atıldığının taraflardan, 2-El koyma tarihi tespit edildikten sonra; a)El koyma 09.10.1956 tarihi ile 04.11.1983 tarihleri arasında gerçekleşmişse el atma tarihi itibariyle; b)El koyma 04.11.1983 tarihinden sonra gerçekleşmişse dava tarihi olan 05.03.2013 tarihi itibariyle; İmar planı içinde olup olmadığı, imar planı içinde ise ilk olarak imara alınış tarihi, ölçeği ve türü (nazım-uygulama), belediye ve diğer altyapı hizmetlerinden (yol, su, elektrik, çöp toplama, kanalizasyon, aydınlatma gibi) yararlanma durumu, etrafının meskûn bulunup bulunmadığı, nazım imar planı içinde ise bu plandaki konumu, hangi amaçla plan kapsamına alındığı, yerleşim merkezine uzaklığı, belediye sınırları içinde bulunup bulunmadığı, beldenin gelişme yönünde olup olmadığı hususlarının ilgili belediye başkanlığı ve tapu müdürlüğünden, 3-Davalı ... Bakanlığının Av....'...
KAMULAŞTIRMASIZ ELATMAECRİMİSİLKADASTRO KANUNU (3402) Madde 16KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Madde 10KAMULAŞTIRMA KANUNU (2942) Geçici Madde 61982 ANAYASASI (2709) Madde 21982 ANAYASASI (2709) Madde 35BAZI KANUNLAR İLE 375 SAYILI KANUN HÜKMÜNDE KARARNAMEDE DEĞİŞİKLİK YAPILMASI HAKKINDA KANUN (6487) Madde 21 "İçtihat Metni"Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar ile davalı idare vekillerince verilen dilekçeler ile istenilmiş ise de, dosyada davetiye gideri bulunmadığından, duruşma isteminin reddi ile incelemenin evrak üzerinde yapılmasına karar verilerek, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili ve ecrimisil istemine ilişkindir....
el koyma tarihinden itibaren işletilecek yasal faizi ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine hükmedilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
2. maddesinde öngörülen süre içinde yetkili ve görevli mahkemeye açıldığı, ancak el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı Kanunu'nun 1. maddesinde el koyma nedeniyle tazminat konusunun düzenlenmediği anlaşılmakla, Bozmaya uyularak yapılan incelemeye, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, davanın, el koyma tarihi itibariyle yürürlükte bulunan 466 sayılı kanunu'nun 1....