Hükme esas alınan bilirkişi raporuna göre davacıların talep edebileceği kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat bedeli 46.888 TL ve ecrmisil bedeli 5.160,00 TL olduğu halde gerekçeli kararın gerekçe kısmında hatalı olarak tazminat miktarı 56.271,60 TL ve kamulaştırmasız el atma tazminat ve ecrimisil toplamı 61.431,60 TL gösterilmiş ise de ıslahla talep edilen miktara bağlı kalınarak hüküm kurulduğundan bu husus bozma nedeni yapılmamıştır. Davalı idare vekilinin temyiz itirazları bozma ile kesinleşen yönlere ilişkin olduğundan usul ve yasaya uygun hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı kalan harcın alınmasına, peşin alınan temyize başvurma harcının Hazineye irad kaydedilmesine, 23/01/2020 gününde oybirliğiyle karar verildi....
Mahkemesince yukarıdaki şekilde bir değerlendirme yapılmaksızın işin esasına girilmiş, herhangi bir araştırma yapılmaksızın 1983 sonrası el atma olarak değerlendirme yapılarak karar verilmiştir. Kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan tazminat davalarında el atma tarihinin tespiti, 1983 öncesi ve sonrası el atmalarda uygulanacak yargılama şartlarının farklı olması nedeniyle önem arz etmektedir. 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun Geçici 6. maddesine göre; "Kamulaştırma işlemleri tamamlanmamış veya kamulaştırması hiç yapılmamış olmasına rağmen 9/10/1956 tarihi ile 4/11/1983 tarihi arasında fiilen kamu hizmetine ayrılan veya kamu yararına ilişkin bir ihtiyaca tahsis edilerek üzerinde tesis yapılan taşınmazlara veya kaynaklara kısmen veya tamamen veyahut irtifak hakkı tesis etmek suretiyle malikin rızası olmaksızın fiili olarak el konulması sebebiyle,, bedel talep edilmesi hâlinde bedel tespiti ve diğer işlemler bu madde hükümlerine göre yapılır....
tazminat davasının mahkeme ve esas bilgilerini Adıyaman Tapu Müdürlüğüne gönderdiği şerh talep yazısına ekleyerek bu davayı kendi açtığı kamulaştırma davası gibi göstererek hatalı şekilde tapu kaydına 31/b şerhi tesis ettiğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında 2942 sayılı KK'nın sadece değer biçmeye ilişkin hükümlerinin kıyas yoluyla uygulandığını, bu davanın haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat davası olduğunu, iki davanın sebep ve sonuçları bakımından hukuki statüde farklı davalar olduklarını, idarenin yaptığı işlemin yasaya aykırı olduğunu, kamulaştırma yapma yetkisine sahip kamu kurumu olarak davalının mahkeme eli ile yaptıramadığı ihtiyati tedbir işlemini 31/b ile kendisinin yaptığını, şerh işleminin yasal temelinin bulunmadığını, hak kısıtlamaları getiren şerhin kaldırılması gerektiğini, öte yandan somut olayda taşınmazın satışının 31/b ile engellenmesine gerek olmadığını, zira kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında istenenin irtifak bedeli...
açtığı tazminat davasının mahkeme ve esas bilgilerini Adıyaman Tapu Müdürlüğüne gönderdiği şerh talep yazısına ekleyerek bu davayı kendi açtığı kamulaştırma davası gibi göstererek hatalı şekilde tapu kaydına 31/b şerhi tesis ettiğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında 2942 sayılı KK'nın sadece değer biçmeye ilişkin hükümlerinin kıyas yoluyla uygulandığını, bu davanın haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat davası olduğunu, iki davanın sebep ve sonuçları bakımından hukuki statüde farklı davalar olduklarını, idarenin yaptığı işlemin yasaya aykırı olduğunu, kamulaştırma yapma yetkisine sahip kamu kurumu olarak davalının mahkeme eli ile yaptıramadığı ihtiyati tedbir işlemini 31/b ile kendisinin yaptığını, şerh işleminin yasal temelinin bulunmadığını, hak kısıtlamaları getiren şerhin kaldırılması gerektiğini, öte yandan somut olayda taşınmazın satışının 31/b ile engellenmesine gerek olmadığını, zira kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında istenenin irtifak...
açtığı tazminat davasının mahkeme ve esas bilgilerini Adıyaman Tapu Müdürlüğüne gönderdiği şerh talep yazısına ekleyerek bu davayı kendi açtığı kamulaştırma davası gibi göstererek hatalı şekilde tapu kaydına 31/b şerhi tesis ettiğini, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davalarında 2942 sayılı KK'nın sadece değer biçmeye ilişkin hükümlerinin kıyas yoluyla uygulandığını, bu davanın haksız fiilden kaynaklanan bir tazminat davası olduğunu, iki davanın sebep ve sonuçları bakımından hukuki statüde farklı davalar olduklarını, idarenin yaptığı işlemin yasaya aykırı olduğunu, kamulaştırma yapma yetkisine sahip kamu kurumu olarak davalının mahkeme eli ile yaptıramadığı ihtiyati tedbir işlemini 31/b ile kendisinin yaptığını, şerh işleminin yasal temelinin bulunmadığını, hak kısıtlamaları getiren şerhin kaldırılması gerektiğini, öte yandan somut olayda taşınmazın satışının 31/b ile engellenmesine gerek olmadığını, zira kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasında istenenin irtifak...
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 24/06/2020 NUMARASI : 2020/23 ESAS 2020/189 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat) KARAR : Bursa 11. Asliye Hukuk Mahkemesi' nin 2020/23 esas 2020/189 karar sayılı dosyasının yapılan istinaf incelemesinde ; TARAFLARIN İDDİA VE SAVUNMALARININ ÖZETİ: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Davacının hissedar olduğu Bursa ili, Osmangazi ilçesi, Çekirge mahallesi, 4186 ada, 32 parselde asfalt yol yapılmak suretiyle fiilen el konulduğunu, bu el konulma sebebiyle Bursa 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2011/419 E....
lehine reddedilen miktar üzerinden nispi vekalet ücreti verilmesi yönünde bozulması gerektiğinden birleştirilen kamulaştırmasız el atma davası yönünden onamanın yerinde olmadığı, mahkeme kararının belirtilen bu nedenlerle bozulması gerektiği bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulüne, Dairemizin 10.06.2014 gün ve 2014/8895 Esas-2014/10307 Karar sayılı bozma ilamının 2. paragrafının başına gelmek üzere "Kamulaştırmasız el atma nedenine dayalı tazminat talebine ilişkin dava yönünden" sözcüklerinin yazılması ve yine 3. paragrafta yazılı "Ancak" sözcüğünden sonra gelmek üzere "2942 Sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6. maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden kamulaştırmasız el atma nedeniyle...
Ancak; 1- Davacının hukuki el atma nedeniyle tazminat talebinin bulunmamasına rağmen hukuki el atmanın varlığı nedeniyle tazminata hükmedilmesi, dava dilekçesinde taşınmazın tamamının kullanılmaz hale geldiğinin belirtilmesine göre arta kalan kısmın el atma nedeniyle tek başına yapılaşmaya müsait parsel ebatlarına sahip olup olmadığının tespiti ve buna göre arta kalan kısmın da kamulaştırılmasının gerekip gerekmediğinin değerlendirilmesi gerekirken yapılmamış olması, 2- Hukuki el atmaya ilişkin talep bulunmamasına rağmen hukuki el atma olduğundan bahisle yapılan değerlendirmede ise; 12/11/2020 tarihli fen bilirkişi raporunda, arta kalan ve 15D ile gösterilen 37,71 m²'lik alanın imar planında ortaöğretim alanında, 15P harfi ile gösterilen 31,55 m²'lik alanın imar planında park alanında kaldığının belirilmesine rağmen bu yerlerin de imar planında yolda kaldığından bahisle hukuki el atma olduğu ve kamulaştırılması gerektiğine karar verilmesi, 3- Yol olarak el atılmayan kısımların da yol olarak...
Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açılan kamulaştırmasız el atma nedeniyle hiç bir bedel ödemeden ve kamulaştırma işlemi yapılmadan hükmen ifraz edildiğini, kamulaştırma işlemi yapılmadan taşınmazın park yol ve risme bina olarak planlandığını, müvekkilinin rızasının dahi alınmadığını, mülkiyet hakkının davalı tarafından ihlal edildiğini, dava konusu taşınmazın ekonomik değeri yüksek olan bölgede bulunduğunu, taşınmazın kamulaştırmasız el atma proje bütünlü ilkesi kapsamında değerlendirilmesi ve taşınmazın kamu hizmetlerine ayrılan tüm kısmı için tazminat verilmesi gerektiğini, dava konusu taşınmaza fiilen el atılması nedeniyle taşınmazdaki davacıların hissesine karşılık olan bedel hakkında tazminat verilmesini talep ettiklerini belirtmiştir. Davalı Büyükşehir Belediyesi vekili cevap dilekçesinde özetle; dava konusu taşınmaz hakkında herhangi bir kamulaştırma ve 18....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davacı tarafın iddia ettiği haksız işgalin hukuki delile dayanmadığını, haksız işgal nedeniyle tazminatın ödenmesinin kabulü için haksız bir el atmanın olması gerektiğini, haksız el atmanın varlığını ispat edemeyen davacının haksız işgal nedeniyle tazminat isteminin kabul edilmediğini, yeterli ödenek olmaması halinde kamulaştırma işlemi yapılamayacağını, haksız ve dayanıksız olarak açılmış bulunan davanın davacı tarafın iddia ettiği gibi haksız bir el atma olmaması sebebiyle reddine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa yükletilmesini talep etmiştir....