"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın reddine dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davacılar vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekilince temyiz edilmiştir. Dava konusu taşınmazlara ilişkin acele el koyma kararlarından sonra idare tarafından Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi gereğince tespit davasının açılmadığı anlaşıldığından, davanın esasına girilerek yapılacak inceleme sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, davanın reddine karar verilmesi, Doğru görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı ... vekili ile Hanak Mal Müdürlüğü yönünden verilen dilekçeler ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı ... vekili ile Hanak Mal Müdürlüğü tarafından temyiz edilmiştir.Mahallinde yapılan keşif sonucu, taşınmazın el koyma günündeki niteliğine göre dava tarihindeki değerinin biçilmesinde ve alınan rapor uyarınca taşınmazın bedelinin tahsiline karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Davalı ......
Başka bir deyişle kamulaştırmasız elatma nedeniyle ecrimisil, ancak kamulaştırma bedelinin tespiti ve taşınmazın idare adına tesciline ilişkin davanın açıldığı tarihe kadar istenebilir. Somut olayda, ... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2010/205 E. sayılı dosyası üzerinden dava konusu taşınmaz hakkında davalı idare aleyhine 20.12.2005 tarihinde açılan, kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasının 2010/502 K. sayılı kararı ile kabulüne karar verilmiş ve karar derecattan geçmek suretiyle kesinleşmiş ancak bu yön üzerinde durulmamıştır. Hal böyle olunca, kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle açılan dava tarihinden sonraki dönem için ecrimisil isteğini içeren eldeki davanın dinlenemeyeceği gözetilerek reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. Davalı vekilinin bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir....
, kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar davalının taşınmaza el atmış olması haksız fiil netileğinden olduğunu, davalının müvekkillerine ecrimisil ödemesi gerektiğini, bu nedenlerle kamulaştırmasız el atılan söz konusu taşınmazın dava tarihine göre rayiç değerinin tespiti ile el atma tarihinden itibaren kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz ile birlikte davalıdan alınarak müvekkillerine verilmesine, toplamda 6.000 TL ecrimisil bedeline hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Öncelikle kamulaştırmasız el atma davalı idarenin işleminden kaynaklandığından davalı ENERKA yönünden davanın sıfat yokluğundan reddine karar verilmesi gerektiğinin düşünülmemesi hatalı olduğu gibi, Dava konusu taşınmaza, davalı EPDK tarafından acele el koyma kararına istinaden el atıldığı, bu nedenle davacıların kamulaştırmasız el atma davası açmakta haklı olduklarından bahsedilemeyeceği gözetilmeksizin yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı EPDK 'na yüklenmesi isabetsizdir. Açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile HMK'nun 353/1- b/3 maddesi uyarınca aşağıdaki gibi hüküm kurulmuştur. HÜKÜM:Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere; A) Davalı idare vekilinin istinaf başvurusnun HMK 353/1- b.3....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5-662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kısmen kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Taraf vekilleri yönünden verilen dilekçelerle istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: - K A R A R – Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir....