tarihinden sonra el koyan davalı idarenin tasarrufundan tamamen bağımsız olarak imara geçmesi veya el koyan idare dışında gelişen olaylar nedeniyle hukuken arsa vasfını kazanması halinde, nasıl ki el konulmayan taşınmazda kamulaştırma yapılması veya el konulması halinde bu taşınmaz arsa olarak değerlendirilecekse ve daha önce taşınmaza haksız el koyan idare hala bu taşınmazı yasaya aykırı olarak elinde tuttuğuna ve her yeni gün kamulaştırma hukuku bakımından yeni bir kamulaştırmasız el koyma niteliğinde olduğuna göre arazi olarak el konulan taşınmaza da artık arsa olarak değer biçilmesi gerekmektedir....
"İçtihat Metni" MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak .. İli .. İlçesi ... Köyü 203 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir....
Ancak; 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el koyulan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerekmekte olup, temyiz edenin sıfatı da dikkate alınarak nispi harç yerine maktu karar ve ilam harcına hükmedilmesi doğru değil ise de bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 5. bendinin tamamen hükümden çıkarılarak yerine "Kamulaştırmasız el koyma tazminatı yönünden alınması gerekli 78.053.73 TL ile ecrimisil yönünden alınması gereken 2.400.43 TL nispi harçtan peşin alınan 118,80 TL.nin mahsubu ile bakiye 80.335,36 TL harcın davalıdan alınmasına," ibaresinin,...
HD, 11.10.1993 gün ve E: 1993/12556, K: 1993/17907), görevli mahkemenin tespitinde YİBK 11.02.1959 gün ve E: 1958/17, K: 1959/15 sayılı kararında, kamulaştırmasız el koyma halinde idarenin hukuka aykırı bir harekette bulunduğu ve bundan dolayı açılan davanın da, Medeni Kanun hükümlerine giren mülkiyete tecavüzün önlenmesi veya haksız fiil neticesinde meydana gelen zararın tazmini davası olduğu ve bu bakımdan adli yargının görevli olduğuna hükmedildiğini, aynı şekilde Yargıtay'ın da kamulaştırmasız el koyma nedeniyle açılacak davalarda adli yargının görevli olduğuna hükmettiğini, (Y. 5. HD., 17.05.2012, E: 2012/3092, K: 2012/10080...''...Dava, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Kamulaştırmasız olarak taşınmazına el konulan şahıs, ilgili kamu tüzel kişisi aleyhine el koymanın önlenmesi davası açabileceği gibi bu eylemli duruma razı olduğu takdirde taşınmazın değerinin tahsili davası da açabilir....
DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin Çorum ili Mecitözü İlçesi Figani Köyü Karaağaçyazısı mevkiinde kain tapunun 3352 parselinde kayıtlı bir parça taşınmazın maliki olduğunu, Söz konusu taşınmazın tarla vasıflı olduğunu, taşınmazda kamulaştırmasız el atma tarihi olan 23.02.2017 tarihine kadar sürekli bir biçimde, arpa buğday, soğan gibi tarımsal ürünler ekilip biçilmekte iken, tapu kaydının beyanlar hanesinde geçen 2942 sayılı Kamulaştırma Kanunun 7....
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; 01.11.2017 tarihinde kamulaştırmasız el koyma nedeniyle davalı T1 tazminat davası açıldığını, 19.07.2019 tarihinde Bulancak Asliye Hukuk Mahkemesinin 2017/622 Esas, 2019/669 Karar numaraları dosyasında Mahkemenin “Davacının davasının kabulü ile dava konusu taşınmazın ENH geçirilmek suretiyle davalı kurum tarafından vaki olan kamulaştırmasız el atma nedeniyle 18.09.2018 tarihli bilirkişi raporu ile hesaplanan 300.756,95- TL kamulaştırmasız el atma (irtifak hakkı)bedelinin 50.000,00- TL’sinin dava tarihinden, 250.756,95- TL’sinin ıslah tarihi olan 19.02.2019 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine…” karar verdiğini, kamulaştırmasız el koyma kaynaklı tazminat davasına ilişkin ilamın icra takibine konu olabilmesi için kesinleşmesinin şart olmadığını,Yargıtay 12....
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: İlk derece mahkemesince yapılan yargılama sonunda; davanın kabulü ile kamulaştırmasız el atma nedeniyle tespit edilen 295.532,17 TL toplam kamulaştırmasız el atma tazminatı bedelinden Nizip 2....
(III)-Anayasa Mahkemesinin 28.07.2022 tarihli ve 04.10.2022 tarihili Resmi Gazetede yayımlanan 2018/32734 başvuru sayılı kararına göre; Kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davasının amacı ve işlevi dikkate alınarak bu hükmün (2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun yargılama giderlerini düzenleyen 29. maddesi) kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davalarında uygulanmasının önünde bir engel bulunmamaktadır. Gerçekten kamulaştırmasız el atma sebebiyle açılan tazminat davalarının amacı kamulaştırma bedelinin belirlenmesidir. Üstelik bu davalarda da kamulaştırma bedelinin tespiti davalarındaki yöntemle tazminatın miktarı belirlenmektedir....
HUKUK DAİRESİ DOSYA NO : 2021/1528 KARAR NO : 2023/957 T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A İ S T İ N A F K A R A R I İNCELENEN KARARIN MAHKEMESİ : TARİHİ : 29/04/2021 NUMARASI : 2019/383ESAS - 2021/186 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle KARAR : Bursa 1....
ile davacının hissesi nispetinde kamulaştırmasız el atma tazminatının hesaplandığı, taşınmazın davalı belediyenin sınırları dahilinde bulunması nedeniyle davalı belediyenin tazminat sorumluluğunda da usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, dava konusunun kamulaştırmasız el atmaya yönelik tazminat istemi olması nedeniyle değerlendirmenin dava tarihi itibarı ile yapılıp, faize de dava tarihi itibarı ile hükmedilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, hükme esas teşkil eden bilirkişi kurul raporunun denetime açık ve hüküm kurmak için yeterli olduğu anlaşıldığından, HMK.nun 355.maddesi uyarınca, davalı tarafın istinaf konusu ettiği sebeplerle sınırlı olarak yapılan incelemede, mahkeme hükmünde usul ve yasaya aykırılık tespitlenemediği anlaşıldığından, davalı tarafın istinaf isteminin reddine karar vermek gerekmiştir....