GEREKÇE VE DEĞERLENDİRME : Dosya kapsamı, mevcut delil durumu, ileri sürülen istinaf sebepleri, istinaf sebepleriyle bağlılık ve kamu düzeni ilkesi dikkate alınarak; Dava; "Kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat" davası niteliğindedir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ:Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, davalı idare vekilince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü: K A R A R - Dava, kamulaştırmasız el atılan taşınmaz bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, kamulaştırmasız el koyma nedeniyle tazminat talebi yönünden davanın konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına, kararı verilmiş; hüküm, davalı idare vekilince temyiz edilmiştir.Dosyada bulunan kanıt ve belgelere, kararın dayandığı gerekçelere göre; tazminat talebinin konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Dava dilekçesinde, kamulaştırmasız el koyma nedenine dayalı olarak ... İli ... İlçesi .... 1186 parsel sayılı taşınmaz bedelinin faiz ve masraflarla birlikte davalı taraftan tahsili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir. Y A R G I T A Y K A R A R I Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü: Davacılar vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmaza davalı belediye tarafından kamulaştırmasız el konularak yeşil saha ve yol olarak özgülendiğini belirterek kamulaştırmasız el koyma nedeniyle taşınmaz bedelinin faizi ile birlikte tahsilini istemiştir. Mahkemece dava konusu taşınmazın imar planında yol ve yeşil alan olarak özgülenmiş olduğunu, hukuki el atmanın ve kısıtlamanın bulunduğu ve idari yargının görevli olduğu gerekçesi ile davanın usulden reddine karar verilmiştir....
mülkiyet hakkının gerektirdiği bütün tasarrufları yaptığı taşınmazdaki hissesinin bir kısmına yol yapmak suretiyle el attığını ve bu fiili el atma halen devam ettiğini, Kızıltepe-Dikmen -Ceylanpınar yolu olarak bilinen davalı kurumca bu güne değin aradan çok uzun bir zaman geçmiş olmasına rağmen kamulaştırma işleminin yapılmadığını ve dava konusu taşınmaza el atmaktan vazgeçmediğini, açıklanan nedenlerle fazlaya ilişkin her türlü dava ve talep haklarının saklı kalmak kaydıyla idarenin ecrimisil ve kamulaştırmasız el koyma nedeniyle müvekkillerine ait Kızıltepe ilçesi Dikmen 284 parsel nolu taşınmazına yapılan bu el atma nedeniyle el koyma bedeli olarak 5.000 TL ve geriye doğru 5 yıllık Ecrimisil bedeli olarak 1.000 TL olmak üzere şimdilik toplamda 6.000 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek kamu alacaklarına uygulanan en yüksek faiz ile davalı kurumdan alınarak taraflarına verilmesini talep ve dava etmiştir....
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 28/03/2019 NUMARASI : 2019/58 ESAS - 2019/337 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koymadan Kaynaklanan Tazminat KARAR : İstinaf incelemesine konu dava, kamulaştırmasız el koymadan kaynaklanan tazminat istemine ilişkin olup, ilk derece mahkemesi tarafından davanın kabulüne dair karar verilmiş ve davalı idare vekili tarafından istinaf yoluna başvurulmuş olmakla, yapılan inceleme sonucunda; GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Tarafların İddia ve Savunmalarının Özeti: Davacı vekilinin ilk derece mahkemesine sunmuş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkili adına kayıtlı olan Midyat ilçesi Kutlubey mahallesi 205 ada 2 Parsel sayılı taşınmazdan davalı kurumun enerji nakil hattı geçirmek suretiyle el koyduğunu, davalı kurumun bu el koymaya ilişkin olarak Midyat 2.Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2015/520 esas sayılı dosyasında el koymaya ilişkin dava açtığını, kararın kesin olarak verildiğini, fakat bu el koyma kararının üzerinden yaklaşık iki yıl geçmesine rağmen bedel tespiti...
DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil payına isabet eden kısmının kamulaştırmasız el koyma karşılığı olan 250,00 TL belirsiz nitelikteki kısmi bedelinin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı yandan tahsiline, taşınmazın davalı yanca haksız olarak kullanılmasından kaynaklanan şimdilik 250,00 TL belirsiz nitelikteki kısmi ecrimisil tazminatının, el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı yandan tahsiline, taşınmazın haksız el atma sonucunda ortaya çıkan fiili durumuna bağlı, kamulaştırılmayacak kısmında oluşacak değer düşüklüğünden kaynaklanan şimdilik 250,00 TL belirsiz nitelikteki değer düşüklüğü bedelinin, el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı yandan tahsiline, su boruları dolayısıyla davalı lehine daimi irtifak hakkı kurulması nedeniyle buna ilişkin 100,00 TL belirsiz...
Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....
Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla taşınmazın bir kısmına davalı idarece fiilen el atılmadığı kabul edilse dahi makul süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, ayrıca taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir. (Anayasa Mahkemesinin 05/04/2019 tarihinde Resmi Gazete'de yayımlanan 20/12/2018 gün 2016/181 Esas, 2018/111 Karar sayılı kararı ile Ek 1....
Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır. Bu itibarla taşınmaza davalı idarece fiilen el atılmamış ise de, kanunda belirtilen süre içinde imar planına uygun herhangi bir işlem tesis edilmediğinden kamulaştırmasız el atma olgusu gerçekleşmiş olup, taşınmazın aynına ilişkin bu davaya bakmak Adli Yargının görevidir (Yargıtay 5. H.D'nin 2019/8941 E. - 2021/2227 K.)....