Loading Logo

sonkarar

Sayfa Yükleniyor

ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 12/02/2020 NUMARASI : 2019/423 ESAS 2020/48 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi) KARAR : Bursa 12....

Bilindiği gibi, kamulaştırma kararı almadan veya kamulaştırma işlemlerini tamamlamadan taşınmaza el koyan idarenin haksız işgalci konumunda olacağı sabittir. Öte yandan, kamulaştırmasız elatma nedeniyle taşınmaz mal malikinin, idarenin bu fiili durumuna razı olup, bedeli mukabilinde taşınmazın mülkiyetini idareye devretme iradesini ortaya koyduğu, eş söyleyişle kamulaştırmasız el koyma karşılığının tahsili talebiyle dava açtığı tarihe kadar idarenin taşınmaza el atması haksız fiil niteliğindedir. Sonuç olarak kamulaştırmasız elatma nedeniyle mal sahibi, taşınmazın dava tarihindeki değerini isteyebileceği gibi, ecrimisil de isteyebilir. Ancak kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat davasından sonraki dönem için ecrimisil istenemeyeceği de kuşkusuzdur....

    ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 13/07/2021 NUMARASI : 2019/30 2021/177 DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat ve Ecrimisil KARAR : BİRLEŞEN MERSİN 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NİN 2019/1- 6 E-K SAYILI DOSYASI DAVACILAR : 1- T22 - 2- T23 - DAVALI : KARAYOLLARI GENEL MÜDÜRLÜĞÜ VEKİLLERİ : Av. İMGE KURU Av. GÖZDE ÇETİNER DAVA : Kamulaştırmasız El Atma Nedeniyle Tazminat ve Ecrimisil DAVA TARİHİ : 02/09/2019 KARAR TARİHİ : 10/04/2023 KARAR YAZIM TARİHİ : 10/04/2023 Mersin 6....

    Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı İdarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

    DAVA KONUSU : Kamulaştırmasız El Koyma Nedeniyle El Atmanın Önlenmesi KARAR : DAVA DİLEKÇESİNİN ÖZETİ : Davacı vekili ilk derece mahkemesine vermiş olduğu dava dilekçesinde özetle; müvekkil payına isabet eden kısmının kamulaştırmasız el koyma karşılığı olan 250,00 TL belirsiz nitelikteki kısmi bedelinin el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı yandan tahsiline, taşınmazın davalı yanca haksız olarak kullanılmasından kaynaklanan şimdilik 250,00 TL belirsiz nitelikteki kısmi ecrimisil tazminatının, el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle davalı yandan tahsiline, taşınmazın haksız el atma sonucunda ortaya çıkan fiili durumuna bağlı, kamulaştırılmayacak kısmında oluşacak değer düşüklüğünden kaynaklanan şimdilik 250,00 TL belirsiz nitelikteki değer düşüklüğü bedelinin, el atma tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı yandan tahsiline, su boruları dolayısıyla davalı lehine daimi irtifak hakkı kurulması nedeniyle buna ilişkin 100,00 TL belirsiz...

    Ancak; Asıl dava ve birleşen davada davacıların, fazlaya ilişkin haklarını saklı kalmak kaydı ile 10.000,00 TL kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat talep ettikleri, 30.09.2011 tarihli ıslah dilekçesi ile taleplerinin toplam 401.304,50 TL'ye çıkarmış oldukları, mahkemenin taleple bağlı kalarak bu miktar üzerinden kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminata karar verdiği, davalı idarenin kararı temyiz etmesi üzerine Yargıtay 5 Hukuk Dairesince mahkeme kararınını bozulduğu, mahkemece bozma kararı sonrası alınan 31.10.2013 havale tarihli bilirkişi ek raporunda kamulaştırmasız el atma nedeniyle tazminat miktarının 303.714,00 TL olarak tespit edildiği, mahkemece bu rapor hükme esas alınarak karar verildiği anlaşılmıştır....

      işletilmesi, Doğru görülmemiştir. 3-Ayrıca, 2942 Sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 6487 sayılı Kanunla değiştirilen Geçici 6.maddesinin onikinci ve onüçüncü fıkraları 13.03.2015 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Anayasa Mahkemesi'nin 13.11.2014 tarih, 2013/95 Esas ve 2014/176 Karar sayılı kararıyla iptal edildiğinden; 04.11.1983 tarihinden sonra el atılan taşınmazlar yönünden, kamulaştırmasız el atma nedeniyle açılan davalarda, mahkeme ve icra harçları ile her türlü vekalet ücretinin nispi olarak uygulanması gerektiğinden bu husus bozma nedeni yapılmıştır....

        Bu durumda; Yargıtay 5.HD.nin yerleşik hale gelen içtihadına göre, YİBK 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK.nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle İdarenin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bu eylemi ile kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, İdarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

        Mahkemece alınan bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın emsale göre üstün ve eksik yönleri tartışılmak suretiyle m2 bedeli 5.977,80 TL olarak tespit edildiğine göre bu bedel esas alınarak kamulaştırmasız el koyma tazminatının belirlenmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın 2014 yılı emlak beyan değerinin 6.928,00 TL olması nedeniyle birim değerin emlak beyan değerinden daha düşük olamayacağı belirtilerek emlak vergi beyan değeri esas alınmak suretiyle hesaplama yapılması, 3-Davaya konu taşınmazda yapılaşmanın tamamlanmış olduğu, el atılan arsanın aynı amaçlı kullanılması mümkün olmadığı, el atılan alanın yapı alanına tesiri olmadığı gerekçeleri ile dava konusu taşınmazın belirlenen m² değerinden %10 değer azalışı uygulayan bilirkişi kurulu raporunun hükme esas alınması, 4-Davacılar vekili dava dilekçe ile tazminatın faizi ile tahsilini talep ettiğine ve dava konusu taşınmazın tazminat bedelinin tespitine ilişkin değerlendirme dava tarihlerine göre yapıldığından hükmedilen bedele, davacılar...

          Bu durumda; Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulunun 16.05.1956 gün ve 1/6 sayılı kararı ile HGK'nun 15.12.2010 gün ve 2010/5- 662/651 sayılı kararı da gözetildiğinde, uzun yıllar programa alınmayan imar planının hayata geçirilmemesi nedeniyle kamulaştırma ya da takas cihetine gitmeyen davalı idarece, pasif ve suskun kalınmak ve işlem tesis edilmemek suretiyle taşınmaza müdahale edildiği; bu haliyle idarenin eyleminin, mülkiyet hakkının özüne dokunan ve onu ortadan kaldıran bir niteliğe sahip olduğu bu şekilde kamulaştırmasız el koyma olgusunun gerçekleştiğinin kabulü gerekir. Kamulaştırmasız el koyma olgusunun varlığının doğal sonucu, idarenin hukuka aykırı eylemiyle mülkiyet hakkı engellenen taşınmaz mal sahibi davacının, dava yoluyla kamulaştırmasız el koyma hükümleri doğrultusunda mülkiyetin bedele çevrilmesini, eş söyleyişle idareden değer karşılığının verilmesini isteyebileceği açıktır....

          UYAP Entegrasyonu