BORÇLAR KANUNU [ Madde 105 ] "İçtihat Metni" Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Pendik Asliye 2.Hukuk Mahkemesi'nce davanın kabulüne dair verilen 14.4.1998 gün ve 1997/680 E. 1998/168 K.sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 5.Hukuk Dairesi'nin 1.11.1999 gün ve 1999/11304-16829 sayılı ilamiyle; (...Dava, kamulaştırma bedelinin geç ödenmesine ilişkin munzam zarar talebine aittir. Borçlar Kanunu'nun 105.maddesi uyarınca alacaklının duçar olduğu zarar geçmiş günler faizinden fazla olduğu surette borçlu kendisine hiçbir kusur isnat edilemiyeceğini ispat etmedikçe bu zararı dahi tazmin ile mükelleftir. Kanun koyucu para borcunun geç ödenmesi halinde bir zararın mevcut olduğunu kural olarak benimsemiştir. Bu zararın tazmini 2 bölümde düşünülmüştür. Birinci bölüme, ispat edilmeden tahsili talep edilecek zarar miktarıdır ki bu temerrüd faizidir....
bildirilmeyen bütün dava ve işler Asliye Hukuk mahkemesinde genel hükümlere göre görülür, görev kamu düzenine ilişkin olduğu ve resen inceleneceği,Somut olayda, davacının kira bedellerinin ödenmesinde temerrüde düşülmesi ve borcun geç ödenmesinden kaynaklı doğan munzam zarar alacağının kısmi tahsilini talep ettiği, taraflar arasındaki uyuşmazlığın kira sözleşmesinden kaynaklandığı, HMK 4. maddeye göre Sulh Hukuk Mahkemesinin görevli olduğu, istinaf sebeplerinin yerinde olmadığı anlaşılmıştır....
Asliye Hukuk Mahkemelerince ayrı ayrı görevsizlik kararı verilmesi nedeni ile yargı yerinin belli edilmesi için gönderilen dosya içindeki tüm belgeler incelendi gereği düşünüldü: K A R A R Dava, ilköğretim okulu kamulaştırma bedelinin ... Mal müdürlüğü hesabına yatırılması sebebiyle 60.000.00.- YTL.için açılan alacak istemidir. Dosya kapsamından, Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen görevsizlik kararının Yargıtay 5. Hukuk Dairesinin 19/10/2006 gün 8170-11078 sayılı kararı ile Kamulaştırma Yasasının 30. maddesi uyarınca kamulaştırma bedelinin ödenmesinden kaynaklanan uyuşmazlığın 3533 Sayılı yasa hükümlerine bağlı olmadan Asliye Hukuk Mahkemesinde görüleceği gerekçesiyle bozulmuş ve Rize 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin önceki kararda direndiği anlaşılmıştır. Somut olayda uyuşmazlık, Kamulaştırma Yasasından kaynaklanmakta olduğuna göre, 3533 Sayılı Yasa hükümlerine bağlı bulunmayan uyuşmazlığın Kamulaştırma Yasasının 37. maddesi gereğince Rize 1....
Sayılı dava dosyasının geç sonuçlanması nedeniyle, ek zarara uğranıldığından bahisle tazminat talep edildiğini, Davacı tarafın talebini Borçlar Kanununun 122. Maddesine dayandırdığını, Yasa maddesi, alacaklının geç ödemeden kaynaklanan ve temerrüt faizinin karşılamadığını iddia ettiği zarara, yani alacağın geç tahsil edilmesine, borçlunun kusuruyla sebep olması koşulunu aradığını, dava dilekçesinde de bahsi geçen .... Asliye Ticaret Mahkemesi 2011/... E....
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Ana Dava ve birleşen dava; davacının icra takibine konu ettiği kira sözleşmesinden kaynaklanan kira bedeli alacağının davalı tarafından geç ödenmesi nedeniyle faiz ile karşılanamayan zararın (munzam zarar) tahsiline dair açılan alacak davasıdır. Y. 3 HD. 25/01/2021 T. 2020/5000 E. 2021/381 K. Sayılı ilamı; "Dava, başlatılan takibe İcra Tetkik Mercii nezdinde yapılan itirazlar ve açılan menfi tespit davası nedeniyle alacağın tahsilinde gecikildiği iddiasına dayalı, alacağın güncellenmesi isteğine ilişkin olup, dava dilekçesinde dava munzan zarar olgusuna dayandırılmış, bilahare denkleştirici adalet ilkesinden hareketle talepte bulunulmuştur . Bilindiği üzere, munzam zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının malvarlığının kazanacağı durum ile temerrüd sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır....
Aşkın (munzam) zarar, para borcunun ifasında borçlunun kusuruyla temerrüde düşmesi nedeniyle alacaklı nezdinde ortaya çıkan zararın temerrüt faiziyle karşılanamaması hâlinde söz konusu olan bir zarar olup bu zarar, borçlunun temerrüdü ile borcun ödendiği tarih aralığındaki dönemi kapsamaktadır. Bu anlamda aşkın (munzam) zarar, temerrüt faizini aşan ve kusur sorumluluğuna dair ilkelere bağlı bir zarar türü olarak kabul edilir . Aşkın (munzam) zarar, borçlu temerrüde düşmeden borcunu ödemiş olsaydı, alacaklının mal varlığının kazanacağı durum ile temerrüt sonucunda ortaya çıkan ve oluşan durum arasındaki farktır. Aşkın (munzam) zararın varlığı için gereken ilk koşul, bir para borcunda borçlunun temerrüdünün varlığıdır. Bu para borcunun kaynağının, aşkın (munzam) zararın talep edilebilirliği için herhangi bir önemi bulunmamaktadır....
Maddesinde; … “İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkin edilir. Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir. Bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz.” Hükmü düzenlenmiştir. Anayasanın 46. Maddesinde ise Kamulaştırma bedelinin nakden ve peşin olarak ödeneceği, herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanacağı belirtilmektedir....
Maddesinde; … “İdarece, anlaşma tutanağının tanzim tarihinden itibaren en geç kırk beş gün içinde, tutanakta belirtilen bedel hazır edilerek, idarenin anlaşma tutanağı ve kamulaştırma öncesi taşınmaz üzerindeki tüm takyidat ve haklardan arındırıldığını bildiren yazıya istinaden idare adına tapuya resen tescil veya terkin edilir. Tapuya resen tescil veya terkinden sonra kamulaştırma bedeli kendilerine ödenir. Bu madde uyarınca satın alınan veya trampa edilen taşınmaz mal, kaynak veya irtifak hakkı, sahibinden kamulaştırma yolu ile alınmış sayılır ve bu şekilde yapılan kamulaştırmaya veya bedeline karşı itiraz davaları açılamaz.” Hükmü düzenlenmiştir. Anayasanın 46. Maddesinde ise Kamulaştırma bedelinin nakden ve peşin olarak ödeneceği, herhangi bir sebeple ödenmemiş kamulaştırma bedellerinde kamu alacakları için öngörülen en yüksek faiz uygulanacağı belirtilmektedir....
Dava konusu edilen zararın yasal dayanağını oluşturan Türk Borçlar Kanunu'nun 122. maddesi hükmüne göre, borcun ödenmemesi veya geç ödenmesi nedeniyle alacaklı geçmiş günler için öngörülen faizle karşılanamayacak bir zarara uğramış ise, borçlu, geç ödemeden dolayı kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlamadıkça bu zararı da karşılamak zorundadır. Yasa bu hüküm ile alacaklıya temerrüt faizini aşan zararını borçludan isteme olanağı tanımıştır. Ancak bunun için uğranılan zararın varlığı ve miktarının alacaklı tarafından kanıtlanması gerekir. Zarar kanıtlandığı takdirde borçlu, ödemenin geç yapılmasında kendisinin hiçbir kusurunun bulunmadığını kanıtlaması halinde bu zararı ödeme yükümlülüğünden kurtulabilir. O halde, munzam zararın ödenmesi söz konusu olduğunda kusur, bir unsur olarak yer almaktadır. Kısacası, munzam zarar davasında davacı, zararın varlığını ve miktarını; davalı ise, borcun geç ödenmesinde kusurunun olmadığını kanıtlayacaktır....
ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ TARİHİ : 11/04/2019 NUMARASI : 2017/270 ESAS, 2019/217 KARAR DAVA KONUSU : Kamulaştırma (Kamulaştırma Bedelinin Geç Ödenmesinden Kaynaklanan Munzam Zarar Nedeniyle) KARAR : Yukarıda ilk derece mahkemesi kararınakarşı istinaf yasa yoluna başvurulması üzerine yapılan inceleme sonucunda; Tarafların iddia ve savunmalarının özeti: Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkillerinin, bilgileri verilen taşınmazların paylı malikleri olduğunu, Bursa, Gemlik, Hamidiye, 666 ada, 324 parsel, 702,73 m2 yüzölçümlü, Bursa, Gemlik, Hamidiye, 666 ada, 424 parsel, 935,65 m2 yüzölçümlü Müvekkillerine ait taşınmazların büyük bir kısmının, davalıların müştereken gerçekleştirdikleri kamulaştırmasız el atma fiili sonucu zemini betonlanarak, etrafı duvar ile örülüp duvarların üzeri ferforje demirlikler ile çevrilerek hukuka aykırı bir şekilde Milli Eğitim Müdürlüğüne ait okul binasının sınırları içerisine alındığını...