Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....
Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tesbiti için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....
nun karar düzeltme istemi üzerine dosya eklerinin yeniden incelenmesi sonucunda; kamulaştırma bedelinin tespit ve tescil davalarında öngörülen dört aylık makul sürenin bitim tarihinden itibaren aşağıda açıklanan nedenle faiz uygulanması gerektiğinden 30.03.2013 tarihinden itibaren karar tarihine kadar faiz uygulanması yerine mahkemece, 29.03.2013 tarihinden itibaren faiz uygulanmış olması nedeniyle de hükmün bozulması gerektiği halde Dairece dava açıldığı tarihten sonra yasanın yürürlüğe girdiği belirtilerek faiz verilmemesi gerektiği hususunda bozma yapıldığı, aşağıda eklenen ikinci bentte açıklanan nedenle bu bozmanın yerinde olmadığı bu kez yapılan incelemeden anlaşıldığından, davalının mirasçısı ...'nun karar düzeltme isteminin bu nedenle kabulüne, Dairemizin 02.12.2013 gün ve 2013/13716 Esas 2013/16781 Karar sayılı bozma ilamının 2 numaralı bendinin metinden çıkartılmasına ve 2 bent olarak "2-Anayasa Mahkemesi 1....
Yasa koyucunun da bu hak ihlalini dikkate alarak 6459 sayılı Kanunun 6. maddesi ile 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenlemenin getirildiği dikkate alınarak (her ne kadar getirilen bu faiz hükmü maddi hukuka ilişkin olup aynı yasanın 29. maddesi gereğince yayımı tarihinden sonra açılacak davalara uygulanması gerekir ise de), 30.04.2013 tarihinden sonra açılacak davalar için yapılan bu düzenleme ile Anayasa Mahkemesinin makul süreyi aşan yargılamanın hak ihlali oluşturduğuna ilişkin kararı birlikte değerlendirildiğinde, 30.04.2013 tarihinden önce açılmış ve henüz kesinleşmemiş kamulaştırma bedelinin tespiti ile tescil davalarında öngörülen dört aylık yargılama süresinin makul süre kabul edilerek hakkaniyet gereğince taşınmaz...
Maddesine göre işlem yapılacağı, yine aynı maddeye göre taraflar bedelde anlaşmalarına rağmen sonradan bedel ödememe, tapuda ferağ vermeme gibi sebeplerle anlaşma tutanağı yürürlüğe konmazsa, anlaşma tutanağının hukuken ortadan kalkacağı öngörülmekte olup somut olay açısından 30/04/2018 tarihinde düzenlenen uzlaşma tutanağının gereğinin idare tarafından 45 günlük yasal sürede yerine getirilerek bedelin ödenmeye hazır olduğunun taşınmaz malikine bildirilmediği, buna karşın tapuda tescilin sağlandığı, bilahare taşınmaz maliki tarafından kamulaştırma bedelinin yasal süresinde depo edilmemesi nedeniyle idare aleyhine takip başlattığı ve işbu davanın açıldığı, yargılama sırasında kamulaştırma bedelinin depo edildiği, bu nedenle davanın konusuz kaldığı, 45 günlük yasal sürenin bitiminden sonraki gün olan 15/06/2018 tarihinden itibaren faiz hesaplanması, tescil tarihinin 28/05/2018 oluşu dikkate alındığında yerinde olduğu, ancak kamulaştırma bedelinin miktarının nakit ve bütün unsurlar itibariyle...
Bölümünün 19.12.2013 tarih ve 2013/817 sayılı kararında, kamulaştırma bedelinin tespiti için açılan davada uzun süren bir yargılama sonunda, dava tarihi itibarıyla belirlenen bedele hükmedilmesinin Anayasanın 35. maddesinde güvence altına alınan mülkiyet hakkının ihlal edildiği kabul edilerek mal sahibine tazminat ödenmesi gerektiği belirtilmiştir. Yasa koyucu da, bu hak ihlalini dikkate alarak, 6459 sayılı Kanunun 6. maddesiyle 2942 sayılı Kanunun 10. maddesine eklenen fıkrada (yürürlük tarihi 30.04.2013) kamulaştırma bedelinin tescili için açılan davanın dört ay içinde sonuçlandırılmaması halinde, tespit edilen bedele bu sürenin bitiminden itibaren faiz uygulanmasına ilişkin düzenleme getirmiştir....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : İslahiye Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/02/2014 NUMARASI : 2010/233-2014/68 Taraflar arasındaki 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemi davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi, taraf vekillerince verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla, dosyadaki belgeler okunup uyuşmazlık anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü. - K A R A R - Dava, 4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma bedelinin tespiti ve kamulaştırılan taşınmazın yol olarak tapudan terkini istemine ilişkindir. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, taraf vekillerince temyiz edilmiştir....
Eldeki dava; kesinleşen kamulaştırma ilamında belirtilen faiz oranının eksik hesaplandığı gerekçesiyle faiz alacağı talebine ilişkindir. Eldeki davada, her iki tarafın ticari işletmesiyle ilgili bir husus olmadığı gibi dava mutlak ticari dava niteliğinde de değildir. Kamulaştırma bedelinden doğan faiz alacağı kamulaştırma davasının ferisi niteliğinde olduğundan, kamulaştırmaya ilişkin davalar Asliye Hukuk Mahkemesinin görevinde olup ferisi niteliğindeki faiz alacağının da aynı mahkemenin görevinde olması gerekmektedir. Bu bağlamda, somut uyuşmazlığa bakma görevi Ankara Batı Asliye Hukuk Mahkemelerine aittir. 6100 sayılı HMK’nun 114/1-c ve 115/2 maddeleri uyarınca göreve ilişkin dava şartı noksanlığı bulunduğu dikkate alınarak, davanın usulden reddine dair aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur....
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Taraflar arasındaki 4650 sayılı Yasa ile değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesi uyarınca açılan kamulaştırma bedelinin tesbiti ve taşınmazın idare adına tescili istemli davada, kamulaştırma bedeli olarak tesbit edilen paranın üçer aylık vadeli mevduat hesabında tutulmasından kaynaklanan zararın tahsili davasından dolayı yapılan yargılama sonunda: Davanın ... yönünden reddine, ... A.Ş. Genel Müdürlüğü yönünden kabulüne dair verilen yukarıda gün ve sayıları yazılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan ... A.Ş. Genel Müdürlüğü vekili yönünden verilen dilekçe ile istenilmiş olmakla dosyadaki belgeler okunup iş anlaşıldıktan sonra gereği görüşülüp düşünüldü....
Bu nedenle davacı idare vekilinin temyiz istemi yerinde değildir. Kayyım vekilinin temyizine gelince; 1-Kamulaştırma bedelinin kayyuma ödenmesine karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi, 2-Kayyım kendisini vekil ile temsil ettirdiği halde lehine vekalet ücretine hükmedilmemesi, Doğru olmadığı gibi; 3-2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine 6459 sayılı Yasanın 6. maddesi ile eklenen hüküm uyarınca, dava dört ay içinde sonuçlandırılamadığından, Anayasa Mahkemesi'nin 19.12.2013 tarih ve 2013/817 başvuru numaralı 1....